Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması ile en az bir adet radyosu olanların oranının yüzde 39,2, radyosu olmayanların oranının yüzde 60,8 olduğu, radyonun da daha çok cep telefonlarından ve televizyonlardan dinlendiği belirlendi.
AA muhabirinin, 13 Şubat Dünya Radyo Günü dolayısıyla RTÜK’ün iki yılda bir yaptığı Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırmasından derlediği bilgilere göre, Türkiye’de radyo dinleyenlerin oranı yüzde 66,9, dinlemeyenlerin oranı ise yüzde 33,1.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasını temsil eden 26 ilde, 15 yaş ve üzeri 4 bin 512 kişiyle görüşerek yapılan araştırmada, evinde veya iş yerinde radyo cihazı olanların yaşa göre dağılımına bakıldığında en az bir adet radyosu olanların oranının 15-24 yaş grubunda yüzde 38,4, 25-34 yaş grubunda yüzde 40,4, 35-44 yaş grubunda yüzde 40,7, 45-54 yaş grubunda yüzde 43,1, 55 ve üzeri yaş grubunda ise yüzde 34,6 olduğu ortaya çıktı.
Araştırmaya katılanların evinde ve iş yerinde radyo cihazı veya radyo alıcısı sahiplik durumuna bakıldığında, en az bir adet radyosu olanların oranı yüzde 39,2 iken, radyosu olmayanların oranının yüzde 60,8 olduğu belirlendi.
Radyo cep telefonundan dinleniyor
Otomobil sahibi olanların radyoyu dinledikleri cihazlara bakıldığında ilk sırada yüzde 57,5 ile araç radyosu yer aldı.
Radyo yayınlarının cep telefonu ve araç radyosundan dinlenme oranlarının yıllar içinde önemli ölçüde artış gösterdiği belirlendi.
Buna göre, radyo yayınlarının yüzde 54 oranıyla cep telefonundan, yüzde 43,2 oranıyla televizyondan, yüzde 28,9 oranıyla klasik radyodan, yüzde 23,5 oranıyla araç radyosundan ve yüzde 13,2 oranıyla bilgisayar ve tabletten takip edildiği anlaşıldı.
Radyo ve televizyon yayınlarının farklı cihazlardan takip edilmesine ilişkin karşılaştırmaya bakıldığında, radyo yayınlarının televizyona göre cep telefonundan daha fazla takip edildiği, televizyon yayınlarının ise radyoya göre bilgisayardan daha yüksek oranda takip edildiği anlaşıldı.
Türkiye’de 933 radyo topluma sesleniyor
Radyoları denetleme ve yayın hakkı verme yetkisine sahip tek kurum olarak RTÜK’ten alınan güncel verilere göre, üst kurul 36 ulusal, 80 bölgesel ve 789 yerel olmak üzere toplam 905 radyoya karasal FM radyo yayın hakkı verdi.
İnternet, karasal ve uydu olmak üzere toplam 933 radyo bugün yayın yapıyor.
Öte yandan üst kurul, 635 medya hizmet sağlayıcı kuruluşa internet ortamından ve lisans bedeli ödemeden diğer ortamlardaki yayın lisansı ve yayın haklarına istinaden internetten radyo yayını imkanı sağladı.
Radyo ve televizyon vericilerinin tek bir kulede toplanması ve görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yürüttüğü çalışmalar sonucu tüm karasal radyo vericileri geçen yıl Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi’nde toplandı.
Dünyada ilk defa 100 FM radyo yayını Ekim 2020 itibarıyla tek kuleden yayın yapmaya başladı.
Radyo ve televizyon yayınlarının yeni kuleden iletilmeye başlanmasının ardından Çamlıca emisyon noktasındaki görüntü kirliliğine sebep olan verici direkleri söküldü.
Radyolar sıkı takipte
Karasal ortamdan yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarına ait yayınların birbirleri üzerinde neden olduğu bozucu etkileri (enterferans) gidermek amacıyla RTÜK’ün görevlendirdiği teknik personel tarafından yerinde denetim ve ölçüm çalışmaları yapılıyor.
Bu ölçümler sonucunda enterferansa yol açan yayın sistemlerindeki sorunların giderilmesi için ait olduğu yayıncı kuruluşa süre veriliyor. Sorunun giderilmemesi halinde söz konusu kuruluşlar hakkında yasal süreç başlatılıyor.
Üst kurul teknik personeli tarafından sahada yapılan ölçümler ve üst kurula gelen şikayetler doğrultusunda, RTÜK’ten izin almadan yeni verici kuran, yayın alanı genişleten, lisans tipine uygun olmayan yayın yapan radyo kuruluşlarının yayınları belirlenerek tutanak altına alınıyor.
Bu kuruluşlara söz konusu yayınlarını durdurmaları gerektiği bildiriliyor. Uyarının ardından yayınlarına devam eden kuruluşlara yönelik 6112 sayılı kanun uyarınca işlem başlatılıyor.
“Radyonun yadsınamaz yeri bizler için hep bambaşkadır”
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, AA muhabirine, araştırma sonuçları ve 13 Şubat Dünya Radyo Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Radyosu’nun kuruluş günü olan 13 Şubat’ın “Dünya Radyo Günü” olarak kutlandığını anımsattı.
“Bu özel gün vesilesiyle Türkiye’de 933 farklı radyodan gönüllere seslenen tüm radyocu dostlarımıza selam ve sevgilerimi sunuyorum.” ifadesini kullanan Şahin, Türkiye’de ilk radyo yayınının 6 Mayıs 1927’de gerçekleştiğini, Türk halkının 94 yıllık serüvende radyoyu sadece bir müzik kutusu olarak görmediğini belirtti.
Şahin, insanların radyoyu kendi sesi bildiğini, eskilerin tabiriyle “ajans saati”nde herkesi etrafına toplayan radyonun bir yandan Türkiye’de ve dünyadaki gelişmelerden insanları haberdar ederken öte yandan da her kesimden insanın neşesine, hüznüne, özlemine ortak olan bir dost olduğuna dikkati çekti.
“Teknolojik gelişmeler ve iletişim alanındaki yenilikler radyoyla aramıza mesafe koymuş gibi hissettirse bile radyonun yadsınamaz yeri bizler için hep bambaşkadır.” diyen Şahin, RTÜK olarak Türkiye’de yayın yapan radyolara özel önem verdiklerini, yayınlarını daha rahat ve kolay yapabilmeleri için var güçleriyle çalıştıklarını, hiçbir zaman önemini yitirmeyecek olan radyonun aslında internetle birlikte çok daha kolay ulaşılır hale geldiğini vurguladı.
Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık herkesin cebinde birer radyo var desek yanlış olmaz. Ülkemizin güzel insanları kısa ya da uzun yolculuklarında radyosuz duramaz. Son yaptığımız düzenlemeyle 635 medya hizmet sağlayıcı kuruluşa internet ortamında, lisans bedeli ödemeden, diğer ortamlardaki yayın lisansı ve yayın haklarına istinaden internet radyo yayını yapma imkanı sağladık. İnanıyorum ki radyolar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da etik ilkelere bağlı, toplumsal değerlerimizin bilinciyle tarafsız bir şekilde yayınlarına devam edecektir. Bu düşüncelerle radyo yayıncılarımızın 13 Şubat Dünya Radyo Günü’nü tebrik ediyor, yürüttükleri ulvi vazifelerinde üstün başarılar diliyorum.”