Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Volkan Kara, zararı bilimsel kanıtlarla ispatlı tütün gibi bağımlılıklardan uzak durmak için ramazanın “mükemmel” bir fırsat olduğunu, 30 gün boyunca günde 15 saat sigara içmeyen bir kişinin sigarayı çok rahatlıkla bırakabileceğini söyledi.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Doç. Dr. Kara, AA muhabirine, tütünün kağıda sarılıp yakılarak tüketildiği hali olan sigaranın dumanında, 50’si kanserojen olmak üzere toplam 7 bin zararlı madde bulunduğunu, ayrıca bağımlılık yapıcı nikotin de içerdiğini belirtti.
Vücuda giren nikotinin önce akciğerlere, 8 saniye içinde de beyne gittiğine dikkati çeken Kara, beynin çalışma mekanizmasını değiştiren nikotinin bazı konularda keyif verici mekanizmaları uyandırdığını ancak birçok sisteme kalıcı zararlar verdiğini ifade etti.
Doç. Dr. Kara, bunun başında kanser hastalıklarının geldiğini, her içilen sigaranın genetik yapıda mutasyon denilen küçük değişiklikleri tetiklediğini dile getirdi.
Bunların sayıca fazla olması ya da genlerdeki hassas noktaların tetiklenmesinden dolayı sigara kullanıcılarında kanser riskinin arttığını söyleyen Kara, ayrıca sigara içenlerin, kalp ve şeker hastalıkları, dolaşım bozuklukları ve erken bunama konularında da yüksek risk taşıdıklarını kaydetti.
Sigaranın her yıl hayattan kopardığı 8 milyon kişinin 1 milyonu pasif içici
Doç. Dr. Volkan Kara, sigara dumanının olduğu yerde, sigara tüketmeyenler için de aynı risklerin söz konusu olduğunu, buna “pasif duman maruziyeti” dediklerini aktardı.
Gebelik döneminde sigara kullanımının zararlarından da bahseden Kara, rahim içindeki bebeğin nikotin ve diğer zararlı maddelere maruz kalması halinde erken doğum, bazı yapısal değişiklikler ile nikotin bağımlısı olma olasılığının artması gibi sorunların ortaya çıkabildiğini vurguladı.
“Sigaranın yılda 8 milyon kişinin hayatına mal olduğunu biliyoruz. Bu 8 milyonun 1 milyonu pasif duman maruziyetinden hayatını kaybeden insanlar.” diyen Kara, dumanın nüfuz ettiği ortamların sonradan kullanılması halinde de bazı riskler yaşanabildiğini, buna da “üçüncü elden duman içiciliği” denildiğini bildirdi.
Kara, bu duruma ilişkin bir örnek vererek, “Odanın içinde duman tüketildi. Özellikle mefruşata, tekstil ürünlerine bu siniyor. Takip eden haftalarda o odayı kullanan herkes belli oranda risk altında. Bununla ilgili yapılmış önemli çalışmalar da var.” dedi.
Doç. Dr. Volkan Kara, Türkiye’de sigara kaynaklı vefatlara ilişkin ise şu bilgileri verdi:
“Ülkemizde, yılda 200 bine yakın kişi tütün mamullerinden dolayı hayatını kaybetmekte. Bu çok yüksek bir rakam. Dünyadaki rakamları biraz pandemi gerçeğiyle de örtüştürecek olursak 2 yıl boyunca pandemiden dolayı hayatını kaybeden insan sayısı 6 milyonu biraz geçti. Oysa, her yıl 8 milyon kişi sigaradan hayatını kaybediyor. Yani pandemide, 16 milyon kişi sigaradan dolayı hayatını kaybetti. Pandemideki -hepsini önemseyerek söylüyorum- 6 milyon rakamı için hayatımızda ne kadar büyük değişiklikler oldu, davranışlarımızı modifiye ettik, uyarladık. Yeni bir hayat başladı adeta. Düşünürsek, sigara ve mücadelesiyle ilgili çok yapılması gereken var, hepimize sorumluluklar düşüyor.”
Sigara bağımlıları, ramazanda 15 saat bu alışkanlıklarından uzak durabiliyor
Doç. Dr. Volkan Kara, ramazanda sigarayı bırakma konusunu da değerlendirerek, “Ramazanda zaruri ihtiyaçlarımızdan bile uzak durma konusunda bir motivasyon varken nikotin, tütün tüketimi, diğer bağımlılıklar gibi zarar verdiği bilimsel kanıtlarla ispatlı durumlardan uzak durmak için mükemmel bir fırsat ortaya çıktı.” diye konuştu.
Oruç nedeniyle 15 saat yeme-içme faaliyetlerinin durdurulduğunu, sigara bağımlılarının da bu saatleri sigara içmeden geçirebildiklerini anlatan Kara, günün 24 saat olduğu düşünüldüğünde uyku ve diğer temel ihtiyaçlardan sonra geriye çok az zaman kaldığını dile getirdi.
Doç. Dr. Kara, “30 gün boyunca, günde 15 saat sigara içmeyen bir kişi, sigarayı çok rahatlıkla bırakabilir. Bunun sağlığına olumlu etkilerini düşündüğümüzde ya da sigara tüketimiyle alakalı çeldirici bazı durumların ramazanda daha az olduğunu düşündüğümüzde, bu müthiş bir fırsat.” dedi.
Yemeklerden sonra ve gün içindeki çay-kahve molalarında “sosyalleşme” adı altında geçen süreçte, sigara içme isteğinin tetiklendiğini anlatan Kara, ramazanda bu ihtiyaçlar azaldığı için sigaranın bırakılabileceğini vurguladı.
Sigaranın içilmediği ilk 20 dakika içinde kalp hızı normale dönüyor
Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kara, içilen her sigaranın, insan yaşantısını 3 ila 5 dakika azalttığına dikkati çekerek, kullanılmayan her sigaranın da insana verilmiş bir “yaşam zamanı” olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Kara, sigara bırakıldıktan sonra, vücutta yaşanan değişimleri şöyle sıraladı:
“Eğer sigara içmekten vazgeçersek 20 dakika içinde kalp hızımız ve kan basıncımız normale geliyor. Takip eden saatler içinde, zehirli olduğunu bildiğimiz ve sigaranın içinde gizlenen karbonmonoksit gazı vücudumuzdan atılıyor. Takip eden haftalarda öncelikle solunum ve dolaşım sistemimiz daha rahat çalışmaya başlıyor. Aylar içinde, akciğerlerimiz daha sağlıklı bir şekilde vücudumuza oksijen vermeye başlıyor. Bu ayları biraz daha arttırdığımızda, kanser başta olmak üzere birçok hastalığın riski vücudumuzdan giderek artıyor. Eğer bunu yıllara taşırsak da başta akciğer kanseri olmak üzere kanser riskinden bir hayli uzaklaşabiliyoruz. Yılların sonunda da ani ölümlerden sorumlu tuttuğumuz kalp krizi ve inme gibi durumların uzaklaştığını görüyoruz.”
Sigarayı bırakmak isteyen 50 bin kişi “Bırakabilirsin” uygulamasını indirdi
Yeşilay’ın tütün özelinde, özellikle çocuklara ve gençlere yönelik, “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı” ile “Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı” yürüttüğünü aktaran Kara, “Ağaç yaşken eğilir” mantığıyla çocukların kötü alışkanlıklara hiç dahil olmamaları için çabaladıklarını ifade etti.
Doç. Dr. Kara, bağımlılıkla mücadele için 2015’te kurulan, şu anda Türkiye’deki 81 şehir ile KKTC’de toplamda 105 merkezi bulunan Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nde (YEDAM) de uzman klinik psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları aracılığıyla ücretsiz hizmet sunulduğunu dile getirdi.
YEDAM’dan hizmet almak isteyenlerin “115 çağrı merkezi”ni arayabileceklerini aktaran Kara, yaklaşık 3 ay önce hayata geçirildikten sonra 50 bin indirmeye ulaşan “Bırakabilirsin” uygulamasını kullananların da nikotin bağımlılıklarını değerlendirebildiklerini ve kendi sağlık durumlarını takip edebildiklerini anlattı.
Kovid-19 salgınında, YEDAM’ın çağrı merkezine gelen aramaların çoğunun sigarayı bırakmak üzerine olduğunun altını çizen Kara, vatandaşlara, “Sigaraya başladığınız günü hatırlamıyor olabilirsiniz ama sigarayı bıraktığınız gün yeni, sağlıklı yaşamınızın ilk günü olacaktır.” mesajını verdi.