Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, AA muhabirine, ramazan ayında beslenme alışkanlıklarının değiştiğini söyledi.
Oruç tutanların uzun saatler su ve yemek tüketmediğini dile getiren Üstündağ, “Burada en önemli nokta susuzluk. Vücut uzun süre besinsiz kalmaya dayanabiliyor ancak yeteri kadar su tüketilmesi çok önemli. Vücudumuzun yüzde 60’ı su. Hücre yapısından kemiğin içine kadar vücudun her noktasında su bulunuyor. O yüzden iftar ve sahur arasında sıvı tüketimine çok dikkat edilmeli. Mümkünse sıvı alımı şeker ve tuzdan uzak içeceklerle karşılanmalı.” dedi.
Üstündağ, sağlıklı bir oruç için iftar ve sahur yemeklerinde tuz ve şeker içeriği yüksek besinlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Oruç tutanların metabolizmasının yavaşladığını belirten Üstündağ, iftar sofralarında karbonhidrattan zengin yiyeceklerin tüketilmesinin yoğun hormon salgılanmasına ve sağlık sorunlarına neden olabildiğine dikkati çekti.
Karbonhidrattan zengin besinlerde şeker oranının yüksek olduğunu anlatan Üstündağ, “Özellikle böyle durumlarda aşırı insülin hormonu salgılanıyor. Böyle olunca da damar duvarındaki tıkanmalardan ileride gelişebilecek şeker hastalığına kadar pek çok sağlık sorununu doğuruyor.” ifadelerini kullandı.
“Beslenmeyi zaman içine yaymak gerekli”
Üstündağ, ramazanda, çok az işlenmiş gıdalara yer verilen, her türlü meyve ve sebze, tam tahıllı ürünler, kuru yemişler, zeytinyağı, zeytin, keten tohumu ve susam gibi yağlı tohumlar, otlar ve baharatların oluşturduğu Akdeniz tipi beslenme önerisinde bulundu.
Uzun süren açlığın ardından yavaş yemek yemenin sağlık açısından önemli olduğunu dile getiren Üstündağ, şunları kaydetti:
“İftarda hızlı bir şekilde yemek yenmemeli. Metabolizmayı zorlamayacak tarzda bir beslenme düzeni geliştirmek lazım. Sıvı gıdaların ve çorbaların iftar sofrasında tüketilmesi bu anlamda faydalı olacaktır. Bol yeşillikli salata sofralarda yerini almalı. Beslenmeyi zaman içine yaymak gerekli. İhtiyaç duyulan tüm besinleri bir defa da almak yerine aralıklı olarak yapmak ve bunu sıvıyla birlikte gerçekleştirmek çok önemli. Vücudun olumsuz tesirlerle karşılaşmasının önüne geçer.
Normal zamanlarda olduğu gibi ramazan ayında da Akdeniz tipi beslenme sağlıklı yaşam için çok önemli. Taze meyve sebzeler, lifli gıdalar, tahıllar ve doymamış yağlar tüketilmeli. Kırmızı et ve doymamış yağ içeren besinler çok seyrek tüketilmeli. En önemlisiyse işlenmemiş gıdalardan zengin beslenme, her zaman sağlığın sürdürülebilmesi açısından temel bir gereksinimdir.”