Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT)” adlı sivil toplum örgütü ve Polis İzleme Ağı (Netpol) tarafından hazırlanan raporda, İngiliz polisinin klasik polis gücü çizgisinden sıyrılarak askeri kimliğe büründüğü iddia edildi.
Raporda emniyet teşkilatında telefondan veri sağlama teknolojisi, mobil parmak izi tarayıcıları ve yüz tanıma teknolojisi gibi yüksek teknolojili gözetim araçlarının kullanımının arttığı belirtilerek, bu faaliyetlere dair yönerge hazırlayan ve uygulayıcıları denetleyen bir birimin bulunmadığına işaret edildi.
İngiltere’de polise aşırı güç kullanma yetkisinin tanındığı ve bunun da protesto hakkını önemli ölçüde engellediği kaydedildi.
Raporda, siyahi aktivistlerin orantısız şekilde aşırı polis gücüne maruz kaldığı vurgulanarak, terörle mücadele birimleri ve göçmenlerle mücadelede görev alan sınır gücünün askeri yönergeleri takip ettiği bildirildi.
Teknolojik gözetim ekipmanları ve yöntemlerinin kullanılmasının “önleyici polislik” amaçlı olduğu kaydedilerek, bu yeni teknolojilerin aynı zamanda ırkçı, cinsiyetçi ve sınıfçı polis uygulamalarını güçlendirdiği öne sürüldü.
Raporda, polislik uygulamaları ve prosedürlerinin daha fazla denetlenmesi çağrısında bulunularak, hükümet kontrol ve denge sistemi uygulamaya ve farklı kurumların yetki ve sorumluluklarını tanımlamaya çağrıldı.
Netpol İletişim Koordinatörü Emily Apple, kurumsallaşmış ve yapısal ırkçılığın aşırı polislik, aşırı güç ve orantısız suça eğilimle sonuçlandığını ileri sürdü.