Gebze’de devlet memuru olan 32 yaşındaki Çakan’ın karaciğer nakil ameliyatını gerçekleştiren, özel bir hastanenin Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, AA muhabirine, Türkiye’nin organ nakilleri açısından dünyada iyi bir yerde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yalçın, “Türkiye’de istatistiklere göre yaklaşık 8-10 bin kişiye karaciğer nakli ihtiyacı duyulduğunu biliyoruz. Türkiye’de yılda yapılan nakil sayısı yaklaşık 2 bin civarında bulunuyor. Yılda yaklaşık 200 karaciğer nakli yapıyoruz.” dedi.
Robotik cerrahi yöntemi için eğitim süreci geçirdiklerini ve sonrasında ameliyatları yapmaya başladıklarını ifade eden Polat, vericinin ameliyatını robotik yöntemle yaptıklarını, nakil işlemini ise açık ameliyat şeklinde gerçekleştirdiklerini anlattı.
“Türkiye’nin ilk robotik karaciğer donör ameliyatını gerçekleştirdik. Verici (donör) açısından daha küçük bir ameliyat kesisi, erken ayağa kalkma ve konforlu bir ameliyat süreci sağlıyor. Robotik cerrahi, açık cerrahiyle hemen hemen aynı sürede oluyor. Yani onları çok az rahatsız edecek şekilde bir ameliyat planlamış ve yapmış oluruz. Bu, tabii ki çok konfor sağlıyor. Erken dönemde hasta ertesi gün ayağa kalkabiliyor. Yiyor, içiyor, geziyor, 4-5 gün içerisinde de taburcu edebiliyoruz. Yapay zeka henüz burada değil ama konfor açısından belki ilerleyen dönemde bu da eklenmiş olacak.”
“Teşhis konulduğunda çok korktum”
Murat Çakan ise yaklaşık 13 yıldır kronik rahatsızlık yaşadığını, son 5 senedir de şikayetlerinin arttığını söyledi.
Kaşıntılarının gece uyutmayacak seviyeye çıktığını, sabah halsiz ve yorgun uyandığını, şikayet üzerine gittiği hastanede karaciğer yetmezliği teşhisi konulduğunu dile getiren Çakan, “Karaciğer nakli olmam gerekiyordu. Teşhis konulduğunda çok korktum. Kafamda hep soru işaretleri vardı. Ama doktorların internet sayfasından kendi röportajlarını ve bilgilendirmeleri okuyarak, kafamdaki soru işaretlerini giderdim. Daha sonra tavsiye üzerine doktorumuz Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat’ı bulduk.” diye konuştu.
Doktorunun kendisiyle yakından ilgilendiğini aktaran Çakan, iyileşmesi için organ nakli olması gerektiğini öğrendiğini belirtti.
Çakan, kardeşinin donör olmayı kabul ettiğini anlatarak, “Kardeşim sağ olsun, hiç düşünmeden ciğerinin bir bölümünü vermeyi kabul etti. Ben de ona hiç düşünmeden organımı verirdim. Kendisine teşekkür ediyorum. Zorlu bir süreç olabilir ama organ nakli olduğumda 4. günde ayağa kalkıyorsam hastalar bu süreçten kesinlikle korkmamalılar. Korkuyorlarsa organ nakil merkezine gidip gerekli bilgileri alsınlar.” ifadelerini kullandı.
Herkesin bağış yapmasını isteyen Çakan, “Ben de organlarımı bağışlamak için gerekli işlemlerde bulunacağım. Çünkü nakil bekleyen çok fazla kişi var.” şeklinde konuştu.
“Hiç düşünmeden karaciğerimi vermeyi kabul ettim”
Kardeşi Mustafa Çakan da robotik cerrahiyle daha rahat bir ameliyat süreci geçirdiğini söyledi.
Çakan, ağabeyinin uzun yıllardır bağırsaklarıyla ilgili hastalıklarının olduğuna dikkati çekerek, “Açıkçası hiç düşünmeden, seve seve karaciğerimi vermeyi kabul ettim. Ameliyatımın da robotik cerrahiyle yapılması sayesinde 2. günden itibaren ayağa kalkıp yürümeye başladım. Ağabeyime bir yaşam verebiliyor olmak çok güzel bir duygu. Aile olarak çok mutluyuz.” dedi.