Cox’s Bazar’daki sığınmacı kamplarında militanların cinsel saldırıları ve kaçırıp zorla evlenmelerinden kaçan kadınlarla kız çocukları, insan kaçakçılarının ağına düşüyor. Bunlardan biri olan 16 yaşındaki Nur’un bindiği tekne 2 aydan uzun süredir kayıp. Yolcuları yardımsız bırakan ve karaya çıkarmayan Hindistanlı yetkililer, arama da yürütmüyor.
Myanmar’ın Arakan eyaletindeki saldırılardan kaçan Müslüman Rohingya halkının akın ettiği Bangladeş’in güneydoğusundaki sahil kenti Cox’s Bazar dünyanın en büyük sığınmacı kampına dönüşürken, burada her gün yeni trajediler yaşanıyor. Cox’s Bazar’da yaklaşık 1 milyon Rohingyanın yaşadığı Kutupalong sığınmacı kampı ile çevresindeki yerleşimlere yetkililerin güvenlik önlemleri almaması nedeniyle militanlar sızarken, kadınlarla kız çocuklarının cinsel saldırıya uğradığı, kaçırılıp zorla evlendirildiği haberleri geliyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) son bir yılda kamplardaki cinsel şiddetten kurtulmak için çürük çarık teknelerle kaçan kadınlarla kız çocuklarının sayısının arttığını bildirirken, Myanmar’daki 1 Şubat askeri darbesiyle yurda dönüş ihtimali daha da azaldığından bu eğilimin değişmesi beklenmiyor.
Bu şekilde kaçan kız çocuklarından biri de Nur Kayas.
16-year-old Noor Kayas fled the refugee camp without telling anyone at home. At sea the next morning, she used a satellite phone to call her mother to say she was heading for Malaysia on a small wooden boat, packed with 87 Rohingya refugees https://t.co/nEcBk92ro7
– CNN (@CNN) April 26, 2021
Ailesine hiçbir şey söylemeden tekneye binen 16 yaşındaki Nur, ertesi gün denize açılmışlarken uydu telefonuyla annesini arayıp 65’i kadın ve kızlardan oluşan 87 Rohingya taşıyan küçük bir ahşap tekneyle Malezya’ya gittiğini söyledi. Malezya’ya giriş yapıp daha iyi bir yaşam sürebilmesi için annesinden insan kaçakçılarına 470 dolar ödeme yapmasını istedi.
43 yaşındaki annesi Güle Can, parayı toplamaya çalışıyordu ki, teknedeki sığınmacıların aileleri gelen bir telefonla teknenin motorunun bozulduğunu öğrendi. O zaman denize açılmalarının üzerinden 5 gün geçmişti. Şimdiyse 2 aydan uzun süre geçti ve tekne kayıp durumda.
Anne Güle Can, “Lütfen biri bana söylesin, kızım yaşıyor mu, öldü mü? O iyi bir kızdır, insan kaçakçılarına kanıp tekneye bindi” diye ağlıyor.
Aileler ve insan hakları örgütleri, teknedekilerin hayatlarını kurtarmak için niye daha fazlasının yapılmadığı sorusunu yöneltiyor.
Anlattıklarına göre, 11 Şubat’ta denize açılan teknede üç insan kaçakçısı da bulunuyordu ve Malezya’ya bir haftalık yolculuk için yetecek kadar gıda malzemesi vardı.
16 Şubat’taki motor arızasının ardından tekneden yükselen yardım çığlıkları konusunda 20 Şubat’ta uyarılan Hindistan yetkilileri, ancak 48 saat sonra ki yolculara ilaç, yiyecek ve su ulaştırdı, dolayısıyla o sırada teknedekilerden 9’u öldü.
Tekneye yardım tedarik ettikleri son tarih olarak 20 Mart’ı veren Hindistan yetkilileri, ondan sonra tekneyle ilgili ne yaptıklarına dair bilgi vermelerine yönelik talepleri yanıtlamadığı gibi yolcuların karaya çıkmasına da izin vermedi.
Teknenin kaybolması Cox’s Bazar’daki ailelerin acılarını ve çaresizliğini artırırken, yolcular için zaman tükeniyor. Tekne için aktif arama çalışması yürütülmezken, yolcular sağ bulunsa bile onları hangi ülkenin kabul edeceği soru işareti. Uluslararası hukuka göre bütün ülkeler denizde hayati tehlikesi olan herkesi kurtarmak ve karaya çıkarmakla yükümlü. Ancak Rohingyalar sözkonusu olduğunda, Güneydoğu Asya ülkelerinin bu kurala uymadığı pek çok vaka var.