Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan (RTÜK) yapılan açıklamada, ramazan ayının son günlerinde İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırısına ilişkin, “Mescid-i Aksa’da yapılan insanlık dışı saldırıları kınıyor ve telin ediyoruz.” denildi.
- İsrail polisi, Mescid-i Aksa’da nöbet tutan Filistinlilere saldırdı
- Öğle ezanının ardından Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için salalar okundu
- İsrail polisi, Mescid-i Aksa gösterisine katılan Filistinliyi arabayla ezen Yahudi yerleşimciyi silahla korudu
- Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Filistinli kardeşlerimizin sesi olmaya, haklarını savunmaya devam edeceğiz
- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: İsrail’in alçakça ve zalim saldırılarına ‘dur’ demenin vaktidir
- Mescid-i Aksa’dan İslam dünyasına yardım çağrısı
- AA’nın Kudüs Muhabiri, İsrail polisinin Mescid-i Aksa’daki müdahalesinde yaralandı
- İsrail polisi Mescid-i Aksa’da AA kameramanını darbetti
- İsrail, Gazze’deki Beyt Hanun Sınır Kapısı’nı kapadı
- İsrail polisi Şam Kapısı’nda Filistinlilere saldırdı
- İsrail polisi Şeyh Cerrah’ta Filistinlilere müdahale etti
- Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesi’ne gelen Yahudi yerleşimciler Filistinlilerin akın etmesiyle bölgeyi terk etti
Uluslararası topluma ve uluslararası medyaya, “Kudüs’teki devlet destekli saldırılar ‘terör’ değil de nedir? Sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın vicdanını kanatan alçak saldırıların ve Filistinlilerin dünyanın gözü önündeki yaşadığı zulmün adı nedir? Dünya İsrail’in hukuk tanımaz, vicdanlara sığmayan bu tutumunu daha ne kadar görmezden gelecek?” sorularının yöneltildiği açıklamada, Türkiye olarak, çocukların şehit edildiği, kadın ve yaşlı ayrımı yapmaksızın fütursuzca gerçekleştirilen terör eylemlerine sessiz kalmanın mümkün olmadığı ifade edildi.
Mescid-i Aksa’da ibadet eden Filistinlilere yönelik İsrail askerlerinin bombalı saldırılarının bir an önce son bulmasının beklendiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Filistin meselesini kırmızı çizgi olarak gören Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce başlattığı ve son saldırılar sonrasında da uluslararası camiayı harekete geçiren girişimlerini destekliyoruz. Harem-i Şerif’te gözler önünde yaşanan insanlık ayıbına dur demek için Türk medyası olarak topyekun dimdik ayakta olduğumuzun bilinmesini isteriz. Tüm gerçekleri olduğu gibi ulusal ve uluslararası basın gündemine taşımaya, hakkın yerini bulması için mücadeleye zulüm bitene kadar devam edeceğiz.
RTÜK olarak bazılarının yönetiminde bulunduğumuz bazılarında ise üye sıfatıyla tarafı olduğumuz dünyadaki görsel ve işitsel medyanın düzenlenmesindeki önemli kurumlar olan BRAF, IBRAF, EPRA, EBU ve MNRA nezdinde girişimlerimizi başlatıyoruz. Başta İslam coğrafyasının medyası olmak üzere tüm dünya basınını harekete geçirmek üzere elimizden gelen bütün gayreti aksatmadan sürdüreceğiz.”
İsrail güçlerinin görevlerini yerine getiren basın mensuplarına karşı saldırılarının da lanetlendiği açıklamada, “Gerçekleri gösterme gayretinde olan Anadolu Ajansımız başta olmak üzere yabancı basın mensuplarına karşı sergilenen hunharca tavrı esefle kınıyoruz.” denildi.