AA muhabirinin, Rusya ve Avrupa Birliği’ndeki çeşitli kurumlar, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’ndan derlediği bilgilere göre, 24 Şubat 2022’de Ukrayna’da başlayan savaşın ardından, Batılı ülkeler başta siyaset ve ekonomi alanlarında olmak üzere şirket ve şahıslara yönelik 10 binden fazla Rusya karşıtı yaptırım maddesini yürürlüğe koydu.
IMF tahminlerine göre Rus ekonomisinin bu yıl en az yüzde 3,4 küçülmesi beklenirken, Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı’na göre ekonominin yüzde 2,9, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e göre ise yüzde 2,5 küçüleceği öngörülüyor.
Rus yetkililer, yaptırımların devreye alındığı bahar döneminde Batılı analistlerin ekonomideki küçülmenin yüzde 15 civarında olacağı tahminlerine işaret ederek, yüzde 2,5 ila 3 arasında bir küçülmenin mevcut şartlarda “çok kötü” olmadığını belirtiyor. Ancak finans, lojistik ve ulaştırma alanındaki yaptırımlar nedeniyle Rusya, ekonomide beklenenden daha iyi bir performans göstermesine rağmen, gelecek yıllardaki potansiyel kalkınmasından önemli oranda mahrum kalacak.
Rusya’nın rezervlerinin yarısı donduruldu
Rus finans ve bankacılık sektörü, Batılı ülkelerin yaptırımlarla hedef aldığı kilit alanlardan birisi olarak ön plana çıktı.
Rusya Merkez Bankası, 24 Şubat itibarıyla 640 milyar dolar düzeyindeki rezervlerinin önemli bir kısmını Batılı ülkelerde bulunduruyordu ve yaptırımlar nedeniyle bankanın bu rezervlerin yaklaşık yarısına erişimi donduruldu. Putin’in “hırsızlık ve soygun” olarak tanımladığı bu adımın ardından Rus rublesi de dolar karşısında hızla değer kaybetti.
Rusya Merkez Bankası, dolar karşısında 70 seviyesinden 130’a kadar çıkan Rus rublesini dizginleme gayretine girerken döviz krizi nedeniyle sert sermaye kontrolleri uygulamaya başladı. Ardından, ruble, dolar karşısındaki kayıplarını telafi ederek 60 seviyesinin altına geriledi ve 27 Aralık itibarıyla 67 seviyesinden işlem görüyor.
Ülkede dolar ve avroya erişim sınırlı olanaklarla sürerken, vatandaşların bankalardan bu para birimlerine erişmesi neredeyse imkansız hale getirildi.
Rusya SWIFT’ten çıkarıldı
Batı’nın uyguladığı en güçlü yaptırımlardan bazıları Rus finans sektörünü derinden etkiliyor.
Sberbank ve VTB gibi ülkenin en kritik banklarının uluslararası para transferi sistemi SWIFT’ten çıkarılması nedeniyle şirket ve şahıslar uluslararası para transferlerini gerçekleştirmekte zorluk yaşıyor.
Dünyanın en büyük ödeme sistemleri Visa ve MasterCard’ın da Rusya’dan çekilmesiyle denizaşırı ödemeler artık gerçekleştirilemiyor.
SWIFT sisteminden çıkarılma riski nedeniyle Rusya, 2014’te SPFS’yi (Mali Mesajlaşma Sistemi) geliştirmeye başlamış, Aralık 2017’de kullanıma açmıştı. Sistem, Rusya içerisinde sorunsuz bir şekilde çalışırken, uluslararası ödemeler için henüz SWIFT’e bir alternatif yaratılabilmiş değil.
Rus bankaları, Visa ve Mastercard’ın faaliyetlerini durdurmasının ardından Mir sistemiyle çalışan kartlara yönelik talebin arttığını duyurmuşlardı.
Rusya Merkez Bankası tarafından Mayıs 2017’de kurulan Mir ödeme sistemi, bankaya ait Ulusal Kartlı Ödeme Sistemi adlı sistem üzerinden elektronik para transferleri için kullanılıyor. Ancak ikincil yaptırım riskleri nedeniyle çok sayıda ülke ve yabancı banka Mir kartlarının kullanımına izin vermiyor.
Rusya’da uluslararası ödeme sistemlerinde yaşanan sorunlar nedeniyle vatandaşlar, tasarruflarını koruyabilmek, yurt dışına para transfer edebilmek için kripto paralara yoğun ilgi gösteriyor.
Rusya Merkez Bankası ve Rusya Maliye Bakanlığı özellikle uluslararası ödemelerde kullanılması için kripto parayı yaygınlaştırmaya yönelik adımlar atmaya hazırlanırken, “dijital ruble”yle ilgili test sürecinin de 2023’te başlaması bekleniyor.
Ekonomiyi “dolarsızlaştırma” süreci hız kazandı
Dolar ve avro, yaptırımlar nedeniyle Rusya’da yetkililer tarafından artık “zehirli” para birimleri şeklinde tanımlanıyor.
Rus hükümeti bu nedenle rezervlerinde ve dış ticarette özellikle doların kullanımını azaltarak, ekonomisinde “dost ülke” olarak gördüğü ülkelerin ulusal para birimlerinin payını artıyor.
Rusya Merkez Bankası tarafından hazırlanan “Mali istikrar görünümü” adlı raporda, ülkede dış ödemelerin neredeyse yüzde 50’sinin dolar ve avro dışındaki alternatif para birimleriyle yapıldığına, bu oranın 2022 başında yüzde 21 düzeyinde olduğuna işaret edildi.
Dolar ve avroya alternatif olarak ruble ve yuan ile ödemelerin ön plana çıktığı bilgisine yer verilen raporda, Rusya’nın ihracatında doların payının yılın ilk 9 ayında yüzde 52’den yüzde 34’e düştüğü belirtildi. Rublenin payının ise söz konusu dönemde yüzde 12,3’ten yüzde 32,4’e çıktığının kaydedildiği raporda, yuanın payının yüzde 0,4’ten 14’e yükseldiği, avronun payının ise yüzde 35’ten 19’a düştüğü bilgisi paylaşıldı.
Moskova Borsası’nda 2022’de yuana talep 41 kat, Türk lirasına yönelik talep de geçen yıla kıyasla 17 kat arttı. Rus Merkez Bankası da rezervlerinde değerlendirmek için Türk lirası, yuan ve rupi satın alınmasına yönelik çalışmalar yapıldığını bildirmişti.
– Yüksek teknoloji ürünlere erişimde sorunlar yaşanıyor
Resmi ticaret istatistiklerinin yayınlanmasının durdurulduğu Rusya’da ithalat ve ihracat dengesinin yaptırımlardan önemli oranda etkilendiği tahmin ediliyor.
İthalatı yerli üretimle ikame etmeye çalışmasına rağmen Rusya, 24 Şubat’tan önce yüksek teknolojili mallara ve ithalata büyük ölçüde bağımlıydı. Rusya’nın üretim yapısı, madencilik ve düşük teknolojilerin kullanıldığı endüstrilerin hakimiyetinde kalmaya devam ediyor.
Yaptırımlar nedeniyle teknoloji ve finansmana erişimi kısıtlanan Rusya, başta Çin olmak üzere yüksek teknoloji ürünlere erişmekte mevcut şartlarda erişmekte zorlanmayı sürdürecek.
Ekonomistler, şirketlerin ithal girdi stoklarını tüketmesinin ve ithal makinelerin bakım ihtiyacının artmasıyla yaptırımların etkisini artıracağına, ülke ekonomisinin gelecek yıllara ilişkin potansiyel kalkınmasına sekte vuracağına işaret ediyor.
Rusya bu nedenle 30 Mart’ta paralel ithalatı serbest bırakarak ithal ürün ihtiyacına yönelik talebi bu yöntemle hafifletmeyi amaçlıyor. Rusya Federal Gümrük Servisi (FTS) Başkanı Vladimir Bulavin, paralel ithalat yöntemiyle bu yılın mayıs-ekim döneminde 17 milyar dolar değerinde ürün ithal edildiğini açıkladı.
Batılı yüzlerce şirket Rusya’dan çıktı
Başta McDonald’s, IKEA, Adidas ve Puma olmak üzere yüzlerce Batılı şirket, yaptırım baskısı nedeniyle Rusya’dan çekilme kararı aldı. McDonald’s ve Starbucks gibi şirketler, Rusya’daki varlıklarını yerel ortaklarına devrederken, IKEA da benzer bir süreç için girişimlerini sürdürüyor.
Prada, Zara, H&M gibi şirketler ise Rusya’dan çekilirken, söz konusu markaların ürünleri paralel ithalat sayesinde eskisine kıyasla çok daha kısıtlı bir yelpazede mağazalarda bulunabiliyor. Küresel otomobil şirketlerinin Rusya’daki üretimlerini durdurmaları ve bu ülkeye sevkiyatlarını sonlandırması da ekonomiyi derinden etkileyen bir gelişme olarak ön plana çıktı.
Renault, Nissan ve Mercedes gibi Batılı otomobil şirketleri Rusya’dan çekilme kararı alırken, bu şirketler Rusya’daki tüm varlıklarının Rus devletine devretti.
Rusya’da otomobil satışları, ekimde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 62,8 azalarak 45 bine geriledi.
Enflasyon 20 yılın zirvesine çıktı
Yaptırımların Rus ekonomisinde etkilediği bir başka alan da enflasyon oldu. 2021’i yüzde 6,7 yıllık enflasyonla kapatan Rusya’da yaptırımların ardından yıllık enflasyon Nisan 2022’de yüzde 20,3’le son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Rusya Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 20’ye çıkarmasıyla gerileme gösteren enflasyon kasım itibarıyla 12 seviyesine indi. Ancak yaptırımlar nedeniyle sevkiyatı yasaklanan ürünlerin paralel ithalatla Rus pazarına getirilen ürünlerin fiyatları enflasyon oranından bağımsız şekilde belirleniyor.
Batılı hava yolu şirketlerinin Rus pazarından çekilmesi ve Avrupa’nın hava sahasını Rus hava yolu şirketlerine kapatması nedeniyle özellikle uçak bileti fiyatları yine enflasyon oranının üzerinde pahalılaşıyor.
Rusya rotasını “dost ülkelere” çevirdi
Rusya’nın enerji sektörü de yaptırımların hedefi haline gelirken, ülkenin Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatı yaklaşık yüzde 50 azaldı.
Kuzey Akım, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa gibi boru hatları atıl duruma düşerken, Avrupa Rusya’dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) almayı sürdürüyor.
Avrupa, deniz yoluyla Rus petrolü alımını durdurma kararı alırken, Rus petrolüne varil başına 60 dolar tavan fiyat uygulanmasına karar verdi. Rusya ise tavan fiyat uygulamasına katılan ülkelere petrol sevkiyatı gerçekleştirmeyeceğini duyururken, ihracını artık başta Çin ve Hindistan olmak üzere Asya pazarlarına yönlendireceğini ilan etti.
Rusya’nın doğal gaz üretiminin yıl sonu itibarıyla gaz üretimi geçen yıla kıyasla yüzde 12, ihracatının ise yüzde 25 düşmesi beklenirken, petrol üretiminin gelecek yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 civarında düşeceği tahmin ediliyor.