Rusya ve ABD ile NATO arasında çeşitli güvenlik garantileriyle ilgili teklifler konusunda müzakerelerin sürdüğüne dikkati çeken uzmanlar, Ukrayna meselesinin bu süreçte Batı tarafından kullanıldığını savundu.
Rus uzmanlar, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliği AA muhabirine değerlendirdi.
Askeri uzman Viktor Litovkin, Rusya ile Batı ülkelerinin güvenlik konusunda farklı anlayışa sahip olduğunu belirterek “Batı ile güvenlikle ilgili konularda anlaşmak çok zor. Batı’nın kendi güvenlik anlayışı var. Rusya da bunu asla kabul etmeyecek.” yorumunda bulundu.
Güvenliğin dokunulmaz olduğu prensibine dikkati çeken Litovkin, “Rusya, ABD ve NATO’ya ilettiği tekliflerde güvenliğin herkes için eşit olmasını istiyor. Eğer ABD bunu kabul etmezse, Rusya askeri teknik önlemler almak zorunda kalacak.” dedi.
ABD’nin Rusya ile güvenlikle ilgili müzakerelerde Ukrayna’yı ön plana çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Litovkin, şöyle devam etti:
“Rusya güvenlikten bahsederken, Batı, Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracağını konuşuyor. Bunun güvenlikle hiç alakası yok. Ukrayna meselesi, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanan Minsk anlaşmalarının uygulanmasıyla ilgilidir. Fakat Ukrayna, bu anlaşmaları uygulamıyor. Batı ise Ukrayna’yı bu konuda etkilemek için adım atmıyor. Eğer Rusya Ukrayna’ya saldırmak isteseydi, bunu çoktan yapardı. Ancak Rusya Ukrayna’ya saldırma niyetinde değil.”
ABD ile NATO’nun başka ülkelere operasyonlar düzenlediğine işaret eden Litovkin, konuya Yugoslavya, Libya, Irak, Afganistan ve Suriye’yi örnek verdi.
“Rusya’nın güvenlik konusunda garantilere ihtiyacı var”
Moskova Uluslararası İlişkiler Devlet Enstitüsünden Doçent Dr. Kirill Koktış, Batı’da sadece Rusya’nın Ukrayna’ya olası saldırısından konuşulduğunu kaydederek “Batı, Donbas’taki temas hattında Ukrayna askerlerinin yoğunluğu konusunda sessiz. Burada gerçekten yüksek seviyede askeri yoğunluk var. Bu yeterince tehlikeli bir durum.” dedi.
Koktış, “Ukrayna, gerginliği artırmaya ve güç kullanmaya çalışırsa, Rusya bunu cevapsız bırakamaz. Ancak Rusya’nın, Ukrayna topraklarına değil, güvenlik konusunda garantilere ihtiyacı var.” diye konuştu.
“Rusya’nın Ukrayna’ya saldırma gibi bir planı yok”
Rusya’daki Ana Vatan Cephanesi dergisi editörü Aleksey Leonkov, Batı ülkelerinin güvenlik konusundaki pozisyonlarının değişmeyeceği görüşünü paylaşarak “Batı ve ABD’nin pozisyonlarını değiştireceğini düşünmüyorum. ABD yönetimi bu konuda değişikliğin olmayacağını çok net açıkladı.” dedi.
ABD’nin son zamanlarda Rusya etrafındaki durumu kötüleştirdiğini belirten Leonkov, Batı’nın Ukrayna’ya silah gönderdiğini anımsattı.
Leonkov, “Ukrayna’ya gönderilen askeri yardım, Donbas’a karşı askeri eylemler için yeterli olabilir ancak durumun komple değiştirilmesine yardımcı olmaz. Bu silahlar, Rusya ile savaş çıkması durumunda yeterli değil. Ukrayna’nın ekonomisi ve askeri sanayisi de bu savaş için hazırlıklı değil.” diye konuştu.
Ukrayna’nın doğusu meselesine ilişkin müzakere sürecinin yıllardır sürdüğüne işaret eden Leonkov, “Rusya’yı çatışma tarafı yapmak, Donbas konusunda yıllarca devam eden müzakere sürecinin sona ermesi anlamına gelir. Bu nedenle Rusya’nın Ukrayna’ya saldırma gibi bir planı yok.” ifadesini kullandı.
Leonkov, şöyle devam etti:
“ABD tarafından dikkatle takip edilen Rus askeri birliklerinin hareketliği, kış döneminde gerçekleşen ordunun eğitimi ile ilgili. Rus ordusu savaşa sürekli hazır durumda. Bu hareketlilik de Rus topraklarında şu an düzenlenen askeri tatbikatların yoğunluğu ve sayısını etkiliyor. Bazıları, Rusya-Ukrayna sınırında yaklaşık bir milyon Rus askerinin bulunduğunu söyleyebilir. Ancak bu sayıyı aktif olan askeri birlikler oluşturuyor. Burada sözleşmeli personeli kastediyorum. Geriye kalanlar, askeri eylemlerde yer almayan zorunlu askerlik yapanlar. Bu nedenle Rusya’nın Ukrayna’ya saldırı düzenlemesi fantezidir. Rusya askeri eylemde bulunmak istemiyor.”
Türkiye’nin ara buluculuk yapma isteği
Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlikte ara buluculuk rolünü üstlenme isteğini de değerlendiren Leonkov, bunun memnuniyetle karşılanabildiğini dile getirdi.
Leonkov, “Bunu yapmak isteyen ülkenin, Ukrayna’yı Minsk anlaşmalarını uygulaması konusunda ikna etmesi gerekiyor. Bunu ne Almanya ne de Fransa yapabildi. Bunu Türkiye yapmayı başarabilecek mi soru işaretidir. Eğer Türkiye bunu yapmayı başarabilirse Ukrayna’nın dikkate aldığı bir ülkenin olduğunu anlarız.” diye konuştu.