Ryabkov, başkent Moskova’da güncel konulara ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Güvenlik garantileri konusunda istişarelerin devam etmesi gerektiğini belirten Ryabkov, “Her şeyden önce, ABD’nin bu konuda derin ve anlamlı diyaloğa dahil olması gerektiğini düşünüyoruz. ABD bu durumdan ciddi anlamda endişeliyse bu diyaloğu kapalı kapılar ardında sürdürmelidir. Batı, son zamanlarda fazlasıyla kamuya yönelik ‘megafon’ diplomasisi izliyor.” dedi.
Ryabkov, Rusya’nın “sessiz” şekilde diplomatik çalışmalara odaklandığını belirterek “Seçenek Batı ve aynı görüşe sahip olanlarındır. İlerideki gelişmeler onlara bağlıdır.” diye konuştu.
ABD ile NATO’nun güvenlik ile ilgili olası yanıtları konusunda analiz etmeye devam ettiklerini dile getiren Ryabkov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu konuda karar alacağını söyledi.
“THAAD’ın Ukrayna’ya sevk edilmesi, krizin siyasi çözüm şansını azaltacak”
Ukrayna’nın ABD’den Yüksek İrtifa Terminal Alan Savunma Sistemi (THAAD) talep ettiği yönündeki iddiayı değerlendiren Ryabkov, şöyle devam etti:
“Bu, Ukrayna’nın silah ve askeri teçhizat ile donatılması açısından, bize siyasi ve askeri teknik baskı kurma girişimidir. Burada şantaj ve baskı unsuru var. THAAD’ın Ukrayna’ya sevk edilmesi krizin siyasi yolla çözülmesi şansını azaltacak.”
“Kuzey Akım 2 baskı aracı haline dönüştü”
ABD ve bazı Batı ülkelerinin Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile ilgili açıklamalarını değerlendiren Ryabkov, bu açıklamaların “eğlence unsuru” ve “siyasi sirk” olduğunu belirtti.
Ryabkov, söz konusu projenin “baskı aracı” haline dönüştüğünü vurgulayarak, “Bu, Avrupa, NATO ve Avrupa Birliği’ndeki (AB) gerçeklerin yansımasıdır. Burada bağımsız hareket etme ve kendi çıkarlarını doğru şekilde değerlendirme yönünde girişim yok. Aynı şeyler tekrarlanıyor. Bazıları, Moskova’ya çamur atmak için her türlü zorluğa katlanmaya hazır. Bu, Batı’nın, özellikle de AB’nin siyasetinin özüdür.” ifadelerini kullandı.