Putin’in başkent Moskova’da düzenlediği yıllık basın toplantısı 3 saat 56 dakika sürdü.
Toplantıda güncel konularla ilgili 55 soruyu yanıtlayan Putin, Rusya’nın ABD ve NATO’ya çeşitli güvenlik garantileriyle ilgili teklifleri içeren 2 anlaşma taslağı ilettiğini anımsattı.
Bu bağlamda, ABD tarafından olumlu yanıt aldıklarına dikkati çeken Putin, ABD ile güvenlik konusundaki müzakerelerin gelecek yılın başında yapılacağını söyledi.
Putin, “Amerikan ortaklarımız, müzakereleri gelecek yılın başında Cenevre’de başlatmaya hazır olduklarını söylüyor. Her iki taraftan da bu konuda temsilci atandı. Durumun bu yönde gelişeceğini umuyorum.” dedi.
ABD’nin bu konuda “olumlu” tepki verdiğinin altını çizen Putin, “Umarım, bu ilk olumlu tepki ve çalışmaların ocak ayının başında başlatılacağının duyurulması, ilerlememize izin verecek.” dedi.
Putin, söz konusu teklifleri ABD ve NATO ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) platformunda da istişare etmeye hazır olduklarını dile getirdi.
“Doğalgaz sorununu Avrupalılar yarattı, bunu kendileri çözmeli”
Avrupa’daki yüksek doğal gaz fiyatları nedeniyle AB’yi suçlayan Putin, “Uzun vadeli sözleşmeleri yok etmemek gerektiğini söyledik. Avrupa Komisyonu ise bize piyasa ilişkilerine geçilmesi gerektiğini ve piyasanın bunu düzenleyeceğini söyledi. Piyasa da bunu metreküpün fiyatını 2 bin dolar olarak düzenledi.” dedi.
Putin, Avrupalıların sebep olduğu doğalgaz sorunlarının yine Avrupalılar tarafından çözülmesi gerektiğini söyledi.
Rusya’nın gaz fiyatları konusunda yardıma hazır olduğunu belirten Putin, “Bırakalım Avrupalılar kendi sorunlarıyla uğraşsınlar, onlara zamanında müdahale etsinler ve akıllı olduklarını düşünmesinler. Kendi kendilerine yarattıkları sorunları kendileri çözmeli. Biz yardıma hazırız ve bunu yapacağız.” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna’nın talepleri gaz fiyatlarındaki artışın nedeni olabilir”
Ukrayna’nın “ilkesel olarak” Rusya yerine Batı’dan doğalgazı satın aldığına dikkati çeken Putin, bunun Avrupa’da fiyatların fırlamasının sebebi olabileceğine işaret etti.
Putin, Rus enerji şirketi Gazprom’un alıcılardan talep gelmemesi nedeniyle bu hafta Yamal-Avrupa boru hattında kapasite rezerv etmediğini belirterek, “Şu anda Yamal-Avrupa hattındaki gaz, Almanya’dan Polonya’ya geri pompalanıyor, ardından Ukrayna’ya gönderilebilir. Bu da Avrupa’da gaz açığına ve fiyatların yükselmesine yol açıyor.” diye konuştu.
Rusya’ya spot piyasasına gaz gönderme çağrıları yapıldığını ancak öncelikle uzun vadeli sözleşmelerdeki yükümlülükleri yerine getirmeleri gerektiğini anlatan Putin, uzun vadeli sözleşmelerdeki gaz fiyatlarının spot fiyatlardan çok daha düşük olduğunun altını çizdi.
Putin, Gazprom’un dünyada gaz ihracatını artıran tek şirket olduğunu da vurguladı.
“Afganistan’da tüm etnik grupların yönetimde temsil edilmesi gerekiyor”
Afganistan meselesine değinen Putin, Rusya ve Afganistan ilişkilerinin “iyi” yönde gelişmesinden yana olduklarını belirtti.
Putin, şöyle devam etti:
“Burada, bölgedeki durumun istikrara kavuşturulmasıyla ilgili ortak çıkarlarımızı kastediyorum. Orta Asya’daki eski Sovyetler Birliği ülkeleriyle sınırlarımız açık. Elbette, aşırılıkçı unsurların bu ülkelere nüfuz etmesinin, bizde endişe ve korku yaratmaması mümkün değil. Ayrıca, Afganistan topraklarından büyük miktarda uyuşturucu sevk ediliyor. Dünya pazarında opioid’in (afyondan elde edilen uyuşturucu madde) yüzde 90’ı Afganistan menşelidir. Bu da bizi endişelendiriyor.”
Afganistan’da Taliban hükümetinin Rusya tarafından tanınması ihtimalini de değerlendiren Putin, “Gerçeklerden yola çıkmak lazım. Afganistan yönetimine gelen güçlerin, tüm etnik grupların yönetimde temsil edilmesini sağlayacağından yola çıkmak gerekiyor. Sadece bu, Afganistan’daki durumun istikrara kavuşacağı yönünde umut verebilir.” dedi.
Putin, bu konuda uluslararası toplumla birlikte çalıştıklarını dile getirdi.
Afgan halkına destek sağlanması gerektiğini vurgulayan Putin, “Bunu, öncelikle Afganistan’ın ekonomisi ile Afgan toplumuna zarar veren ülkelerin yapması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Sporun siyasallaştırılmasına karşıyız”
ABD dahil bazı ülkelerin, Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenecek Kış Olimpiyat Oyunları’nı diplomatik olarak boykot etme kararını değerlendiren Putin, “Bu karar kabul edilemez ve yanlıştır.” dedi.
Putin, “Eski ABD Başkanlarından biriyle konuşmuştum. O bana, Los Angeles ve Moskova’da Olimpiyatların, ABD tarafından da boykot edilmesinin büyük hata olduğunu söylemişti. Ancak ABD, aynı tırmığın üzerine basmaya devam ediyor.” diye konuştu.
Bunun Çin’i engellemeye yönelik girişim olduğunu belirten Putin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herkes hata yapıyor ancak herkes aynı hataları tekrarlamıyor. Ancak bu, hatanın tekrarlandığı durumdur. Bu durumda, sporun anlık siyasi sorunları çözmek için kullanılması yönündeki girişim hatadır. Onlar Çin’in gelişimini engelleyemezler. Spor ve sanat, insanları birleştirmeli, halklar ve devletler arasında sorun yaratmamalıdır. Spor kendi temel amacından yoksun bırakıldığında, tüm uluslararası topluma zarar veriliyor. Ülkeler arasındaki ilişkilerin sürdürülmesi ortadan kaldırılıyor. Bu hatadır.”
Vladimir Putin, sporun siyasallaştırılmasına her zaman karşı olduklarını vurguladı.
“Sibiryalılar, Rusya’nın altın fonudur”
Sibirya bölgesinde Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile yaptığı tatile Rusya Başbakanı Mihail Mişustin’i neden almadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Putin, “Mişustin’i de yanımıza alacak isek kim çalışacak? Mişustin de bir yerlere gidip tatil yapıyor ve bu konuda beni arayarak bilgi veriyor. Ancak Mişustin her zaman irtibatta bulunuyor.” diye konuştu.
Putin, Sibirya bölgesine 2000’lerden beri tatil için gittiğini belirterek, “Sibirya hoşuma gidiyor. Burada, benzeri olmayan ekolojik sistem ve insanlar var. Sibiryalılar, ahlaki değerler açısından, Rusya’nın altın fonudur.” dedi.
“Peygamber Muhammed’e yönelik hakaret sanat özgürlüğü değil”
Sanatta özgürlükle ilgili değerlendirmede bulunan Putin, bu konuda özgürlüğün sağlanması gerektiğini vurguladı.
Putin, şunları kaydetti:
“Bu özgürlük, başka bir kişinin özgürlüğünü kısıtladığında, geliştirdiğimiz hedeflerle belirli çelişkiler içinde oluyor. Peygamber Muhammed’e yönelik hakaret sanat özgürlüğü mü? Bunun özgürlük olmadığını düşünüyorum. Bu, din özgürlüğünün ve Müslümanların kutsal duygularının ihlalidir.”