Rusya Yasal Enformasyon Portalında yayımlanan Putin’in imzaladığı belgede, Rusya’nın yurt dışındaki beşeri politikalarının ana yönleri ve bu konuda yapılması gerekenler yer alıyor.
6 bölümden ve 117 maddeden oluşan konsept metninde, Rusya’nın yurt dışındaki beşeri politikalarının Rus dış politikasının vazgeçilemez parçası olduğu vurgulanıyor.
Dünya arenasında kültürel nüfuzun artması için mücadelenin devam ettiğine dikkat çekilen konseptte, küreselleşmenin ulusal kültürlerin zenginleşmesine katkıda bulunduğu gibi, ülkelerin ve halkların kültürel kimliğini de tehdit ettiği belirtildi.
Rus kültürünün ve Rus beşeri projelerinin önemini küçümseme girişimlerinin sayısında artış olduğuna işaret edilen konseptte, Rus dünyasının geleneklerini ve ideallerinin itibarsızlaştırılmaya, onların sahte değerlerle değiştirilmeye çalışıldığına dikkat çekildi.
Rusya’nın yurt dışındaki beşeri alandaki ulusal çıkarlarının amaçları ve ilkelerinin de anlatıldığı konseptte, beşeri alandaki ulusal çıkarların dünya sahnesinde etkin bir şekilde teşvik edilmesi için yöntemler aktarılıyor.
Yabancı devletlere yardım
Rus geleneksel manevi değerler konusunda olağanüstü durumlarda başka devletlere yardım edilmesinin öngörüldüğü konseptte, “Rusya doğal felaketlerden, insan kaynaklı felaketlerden ve terör eylemlerinden etkilenen yabancı devletlere yardım eder, yurt dışında acil insani müdahale alanındaki faaliyetlerin etkinliğini artırmayı, krizlere yanıt verme kapasitesini güçlendirmeyi amaçlar. Ülkemiz, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası evrensel ve bölgesel kuruluşların himayesinde bu alanda etkileşim için etkin formatların oluşturulmasını destekler.” ifadeleri yer aldı.
Ayrıca konseptte, Rusya’nın eşitlik, adalet, diğer devletlerin iç işlerine karışmama ilkelerine bağlı olduğuna vurgu yapılarak, bu alanlarda ön koşul olmaksızın karşılıklı yarar sağlayan iş birliğine hazır olunduğu kaydediliyor.
“BDT ülkelerinde Rus dilinin güçlendirilmesi”
Rusya’nın beşeri politikasının öncelikli yönünün Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üye devletleriyle çok taraflı insani iş birliğinin geliştirilmesi olduğu belirtilen konseptte, “BDT üye devletleri ile çok taraflı insani iş birliğinin ana görevi, ortak bir kültürel, eğitim ve bilgi alanı oluşturmak, bu devletlerin halklarıyla asırlık manevi bağların korunması, bu tür bağların kapsamlı bir şekilde geliştirilmesi, yeni etkili iş birliği biçimlerinin araştırılması ve bu devletlerde Rus dilinin tarihsel olarak yerleşik konumlarının güçlendirilmesidir.” ifadesine yer verildi.
Eski Sovyet ülkelerinde beşeri ilişkiler öncelik
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Rusya-ASEAN diyalog ortaklığı, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği forumu gibi uluslararası bölgesel örgütler ve birlikler çerçevesinde çok taraflı insani iş birliğini geliştirmeye devam etmenin gerekli olduğu bildirilen konseptte, Rusya’nın G20 ülkelerinden ortakları ile de kültürel alışverişlerin eşit ve karşılıklı yarar temelinde yürütülmesinin sağlanması gerekli olduğu, aynı zamanda kültürel ve dilsel çeşitliliğin korunmasının önemi vurgulandı.
Belgede şu ifadeler yer aldı:
“Öncelikli görev, kültür, bilim, eğitim, gençlik politikası, spor, turizm alanlarında Sovyet sonrası alanda devletlerle, BDT üye ülkeleri, Abhazya Cumhuriyeti, Güney Osetya Cumhuriyeti, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti ile ikili iş birliğinin derinleştirilmesi olmaya devam etmektedir.
Baltık devletleri ile Moldova ve Gürcistan ile insani ve kültürel bağların geliştirilmesinde, bu devletlerdeki Rusça konuşan nüfusun haklarının gözetilmesi dikkate alınmalıdır.
Ortak kültürel ve tarihi geleneklerimizi dikkate alarak, Slav ülkeleriyle ikili insani iş birliğinin geliştirilmesine özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Kamu kuruluşları, özellikle Slav Kültürleri Forumu çerçevesinde yürütülen işbirliğini mümkün olan her şekilde teşvik etmek uygundur.”
Asya-Pasifik ülkeleri ilişkilerine dikkat çekildi
Çin ile geleneksel ve giderek daha dinamik hale gelen ikili insani iş birliği özellikle önemli olduğu bildirilen konseptte, Hindistan ile iş birliğini yeni bir düzeye taşımak için tutarlı çalışmaya devam etmek gerektiği aktarıldı.
Belgede Japon toplumunda Rus kültürüne büyük talep olduğu ve Japonya ile ilişkilerde insani diplomasi potansiyelinin yüksek olduğu aktarıldı.
Vietnam, Laos, Moğolistan ile ikili insani iş birliğini daha da yoğunlaştırmak için ciddi çabalar gerektiği belirtilen konseptte, “Yakın ve Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika devletleriyle ilgili olarak, karşılıklı çıkarlar, maddi ve mali hususlar dikkate alınarak, onlarla insani iş birliğinin ve Rusya’nın bu ülkelerdeki kültürel varlığının düzeyinin yükseltilmesi için çaba gösterilmelidir. Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Irak, Lübnan, Libya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Suriye, İran, Afganistan ve ayrıca Filistin Devleti ile ikili insani iş birliğinin geliştirilmesi özel ilgi gerektirmektedir. Arjantin, Brezilya, Şili, Küba, Meksika, Nikaragua, Paraguay, Uruguay ve Venezuela ile ikili insani iş birliğini geliştirmek için geniş fırsatlar mevcuttur.” değerlendirmelerine yer verildi.
Ayrıca konseptte, Rus Ortodoks Kilisesi, Rus İslami kuruluşları ve geleneksel inançları temsil eden diğer kuruluşlar arasındaki uluslararası dinlerarası iş birliğinin, insanlar ve milletler arasındaki manevi bağların kurulmasına ve gelişmesine önemli katkı sağlandığı bildirildi.