Enerji ve enerji yoğun şirketleri temsil eden Brüksel merkezli Orta Avrupa Enerji Ortakları Birliği (CEEP) Direktörü Jakub Groszkowski, Rusya’nın Avrupa Birliği’ne (AB) karşı güvenilmez bir gaz tedarikçisi gibi davrandığını, bu nedenle birliğin gaz arzını pazarlık kozu olarak kullanmayı zorlaştıracak önlemler alması gerektiğini bildirdi.
Groszkowski, Avrupa’da son dönemde yaşanan enerji krizine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
AB kurumlarının kriz durumuna neden olan yapısal sorunlarla ilgilenmesi gerektiğini ifade eden Groszkowski, “Enerji fiyatlarındaki artış, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sonrası ekonomik büyüme ve önceki aylardaki hava koşullarına bağlanabilir. Ancak fiyat artışında, Emisyon Ticaret Sistemi piyasasındaki spekülasyonlar ve Rusya’dan gelen gaz arzına bağımlılık gibi önemli faktörler de etkili.” dedi.
Groszkowski, AB ülkelerinin enerji krizinin bazı sonuçlarını hafifletmek için çeşitli araçlara sahip olduğunu anımsatarak, benzer durumun yakın zamanda tekrarlama riskini azaltacak önlemlerin ise AB seviyesinde alınabileceğini kaydetti.
Orta Avrupa’daki AB ülkelerinin aynı elektrik ve gaz piyasasının bir parçası olduğuna dikkati çeken Groszkowski, “Bazı ülkelerdeki enerji fiyat artışı kömürden çıkışla ilgili. Artan gaz fiyatları bazı AB üyesi ülkelerde en azından geçici bir süre için kömüre dönüşe neden oldu.” diye konuştu.
Avrupa’da hanelerin önemli ölçüde daha yüksek enerji maliyetleriyle karşılaştıklarını anlatan Groszkowski, kıtada ısınma maliyetleri ve faturaların her geçen gün arttığını belirtti.
“Kremlin siyasi bir oyun oynadığını gizlemiyor”
Groszkowski, Rusya ve AB’nin enerji ticaretindeki durumuna ilişkin de “Rusya, Moldova’da gaz arzını siyasi bir silah olarak kullanıyor ve AB’ye karşı güvenilmez bir gaz tedarikçisi gibi davranıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazprom’un Avusturya ve Almanya’daki gaz depolarını doldurmaya başlama kararının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından açıklandığını anımsatan Groszkowski, “Kremlin siyasi bir oyun oynadığını gizlemiyor. Burada amaç Kuzey Akım 2’yi AB yasalarına aykırı olarak faaliyete geçirmek. AB, gaz arzını pazarlık kozu olarak kullanmayı zorlaştıracak önlemler almalıdır.” diye konuştu
Söz konusu tedbirlerin gaz depolamayı da içermesi gerektiğini vurgulayan Groszkowski, AB’nin emisyonsuz ekonomiye geçişinde doğal gazın önemli bir rol oynayacağını, enerji sektörünün dirençli olmasını sağlamak için de gazla ilgili yeni altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Groszkowski, “Doğal gazla birlikte nükleer enerjinin de AB yatırım sınıflandırma kurallarında sürdürülebilir olarak kabul edilmesi gerektiğine inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Doğal gazın bir fosil yakıt olmakla birlikte esnek ve sevk edilebilir olduğu için mevsimsel enerji üretiminde önemli olduğuna işaret eden Groszkowski, yeşil hidrojen ve yeni batarya teknolojilerinin gelecekte bunu değiştireceğini ancak bugünün sorunlarının mevcut teknolojilerle çözülmesi gerektiğini anlattı.
Groszkowski, enerji krizinin Avrupa Yeşil Mutabakatı ve parçası olan paketlere etkisini görmek için ilkbaharın beklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.