Zaharova, Soçi kentinde Dünya Gençlik Festivali çerçevesinde düzenlediği haftalık basın toplantısında, AA muhabirinin, Belçika Başbakanı Alexander De Croo’nun, “geçen aylarda düzinelerce Rus diplomatın ülkeden sınır dışı edilmesine” ilişkin açıklamasıyla ilgili sorusunu cevapladı.
NATO ülkelerinden pek çok diplomatın sınır dışı edildiğini belirten Zaharova, De Croo’nun açıklamasının “mütevazı” olduğunu, aslında yüzlerce Rus diplomatın buna tabi olduğunu dile getirdi.
Zaharova, “Bu tek miktarda değil, onlar gönderiyor, biz yenilerini gönderiyoruz, onlar geri gönderiyor veya vize vermiyorlar. Sanırım şimdiden 1000’i aştığını düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
De Croo’nun suçlamasıyla ilgili tam olarak neden bahsettiğini bilmediğini kaydeden Zaharova, “Görünüşe göre diplomatlarımız iyi çalışıyor.” dedi.
Belçika Başbakanı De Croo’nun, Ukrayna’ya yardımların finansmanının Rusya’nın Belçika’daki dondurulmuş varlıklarından sağlandığını açıklamasına ilişkin Zaharova, bunun da cevabını vereceklerini kaydetti.
“AKPM’deki İslamofobi eşi benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı”
Zaharova, Avrupa Konseyinin iki yasal organından biri olan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde (AKPM), Azerbaycan heyetinin yetki belgelerinin onaylanmamasını hatırlattı. Ukrayna’ya yönelik farklı davranıldığını belirten Zaharova, bu ülkenin giriş yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini sordu.
Bu kurumun ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile ilgili bağlantılı kurumların “siyasallaştığına” işaret eden Zaharova, “Beşeri ve insan haklarına dair her şey, Batı’nın pozisyonu nedeniyle dengesiz hale geldi.” dedi.
Zaharova, AKPM’de başta İslamofobi olmak üzere farklı dinlerin temsilcilerine yönelik çifte standart, kibir ve hoşgörüsüzlüğün yaygınlaştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Evet, çoğunluğunu Hristiyan Ortodoks insanların oluşturduğu bir ülkeyi temsil ediyorum. Ama şimdi AKPM’deki İslamofobiden bahsediyorum. Her şeyden önce Hristiyan değerlerine saldırsalar da AKPM’deki İslamofobi eşi benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı, resmen ahlak dışı hale geldi. Yeni sömürgeci şovenizm. Bütün bunlar Batı’nın Avrupa Konseyini ciddi bir kurumsal krizin eşiğine getiren yıkıcı faaliyetinin aynısıdır.”