Zaharova, haftalık basın toplantısında, Türkiye’nin, Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuk girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
- Rusya-Ukrayna müzakere heyetleri İstanbul’da bir araya geldi
- Rusya: Kiev ve Çernigiv yönlerinde askeri eylemleri azaltmaya karar verdik
- Ukraynalı müzakereci Arakhamia: Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 8 ülkeyi garantör ülke olarak görmek istiyoruz
Türkiye’nin Ukrayna’da çözüm bulmak için çaba içerisinde olduğuna dikkati çeken Zaharova, “Rusya-Ukrayna müzakerelerini yapmak ve durumu çözmek için yardıma hazır olan, arabuluculuk çabaları ve rolü için Türkiye’ye minnettarız.” ifadesini kullandı.
Zaharova, Batı’nın Rusya’ya karşı tek taraflı yaptırımları karşısında Türkiye’nin diğer ülkelere göre daha dengeli ve bağımsız bir pozisyon aldığını belirterek “Ankara, ABD ve AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına katılmadı ve uluslararası hukuk kurallarına uymaya devam ediyor.” dedi.
Bazı ülkelerin Rus gemileri için boğazların kapatılmasına yönelik çağrılarına rağmen Ankara’nın uluslararası hukuka uyduğunu hatırlatan Zaharova, Türkiye’nin Rus uçakları için hava sahasını açık tutmaya devam etmesinin de çok önemli olduğuna işaret etti.
Zaharova, Türkiye’nin Kırım dahil Ukrayna konusundaki tutumunda Rusya ile pozisyonunun farklı olduğunu hatırlatarak “Öyle ya da böyle, Rus karşıtı kampanya ne Türk hükûmetini ne de bir bütün olarak Türk halkını ilgilendirdi. Batı’da yaşanan Rus karşıtı histeriyi, ne Türk hükûmeti ne de Türk halkı paylaşıyor.” şeklinde konuştu.
Bu yüzden Ankara’nın dengeli konumunun da göz önünde bulundurularak Rusya-Ukrayna müzakerelerinin İstanbul’da yapılması kararının alındığını kaydeden Zaharova, Türk ortakların Ukrayna heyetiyle bu toplantıyı mümkün olduğunca verimli ve etkili hale getirmeye yardımcı olmasını beklediklerini vurguladı.
Avrupa’da milliyetçi güçler İslamofobi’yi körüklüyor
Zaharova, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) adına Türkiye ve Pakistan’ın önerisiyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 15 Mart’ın Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü ilan edilmesine ilişkin de değerlendirmede bulundu.
Son yıllarda bazı ülkelerde özellikle de Avrupa’da milliyetçi güçlerin körüklediği İslam karşıtı duygularda keskin bir artış gördüklerini ifade eden Zaharova, “İslam karşıtı söylemin yoğunluğu ve İslam’ın bir din olarak itibarsızlaştırılması yaygınlaşıyor. Her defasında bu konuda sesimizi çıkardık ve bunun reddi konusunda ilkeli duruşumuzu gösterdik.” şeklinde konuştu.