Küresel enerji krizinin devam ettiği bir dönemde Avrupa’nın yılda ortalama 155 milyar metreküp tükettiği Rus gazına yönelik bir yaptırım hamlesi veya Rusya’nın Avrupa’ya yönelik gaz akışını durdurma ihtimali, kıtada arz güvenliğine yönelik endişeleri yeniden alevlendirdi.
- Avrupa’nın arz güvenliğine katkı için TANAP’la tam kapasite doğal gaz gönderiliyor
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, geçen hafta yaptığı açıklamada, enerji piyasalarının çok sıkışık olduğunu, ilave doğal gaz tedariki için çeşitli kaynaklarla temas kurduklarını söyledi.
Gelecek kışa girmeden önce gaz depolarının doldurulması ve arz çeşitliliği sağlanması gerektiğini belirten Simson, “AB Komisyonu, ilave tedarik için alternatif boru hatları ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarikçileri ile temas halinde.” ifadesini kullandı.
AB Komisyonu da salı günü enerji arz güvenliğini artırmak ve Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmak için yeni doğal gaz tedarikçileri bulmayı, alternatif yakıtlara yönelmeyi, yenilenebilir yatırımları hızlandırmayı ve kış öncesinde doğal gaz depolarını doldurmayı içeren “REPowerEU” adlı planını açıkladı.
Avrupa Politika Merkezi Analisti Marco Giuli, AA muhabirine, olası tedarik kısıntıları halinde Avrupa’nın, büyük ölçüde stoklardaki mevcut doğal gaz kaynaklarını, kısmen de ek ihracat miktarlarının oluşturduğu kaynağı kullanarak ve talepte zaman zaman yaşanabilecek azalmalar sonucunda mevcut imkanlarıyla bir süre daha tüketimi karşılamayı başaracağını söyledi.
Ancak ilkbahar-yaz döneminde kullanılan stokların ikmal edilmesinin ve gelecek kış mevsiminin Rus gazı kullanılmadan atlatılabilmesinin çok zor olduğunu ifade eden Giuli, “Arz mekanizmasından 150 milyar metreküplük bir miktarın çıkarılmasının fiyatlar üzerinde ciddi etkileri olacaktır ve talep tarafındaki muhtemel karışıklıklar da göz ardı edilemez.” dedi.
Giuli, Türkiye’nin hem Azerbaycan hem de Rusya üzerinden Avrupa’ya gaz taşıdığına işaret ederek, “Rusya’dan tedarikin durdurulması durumunda, Hazar kaynaklarına erişimin sürdürülmesi elbette çok kritik. Ancak bunlar genel olarak mütevazı rakamlar. TAP, zaten 7 milyar metreküp tedarik ediyor ve bu rakam 10 milyar metreküpe yükselebilir. TAP’ın genişletilmesi kapasiteyi 20 milyar metreküpe kadar çıkarabilir. Bu da çözümün bir parçası olabilir ancak şimdilik kısıtlı bir parçası olur.” diye konuştu.
Mevcut durumda yedek kapasitenin büyük bir kısmının ise özellikle Yamal-Avrupa ve Ukrayna koridorundan olmak üzere Rusya şebekesinden geldiğini vurgulayan Giuli, şöyle devam etti:
“Norveç ve Azerbaycan, neredeyse tam kapasiteyle tedarik sağlıyor. Cezayir’den İspanya’ya uzanan Gazoduc-Maghreb-Europe (GME) boru hattında ise Fas ile yaşanan gerginlik nedeniyle kullanılmayan bir kapasite mevcut ve Cezayir’den İtalya’ya uzanan TransMed boru hattı şu anda yarı kapasitede çalışıyor. İtalya, Cezayir’in yetersiz yatırım ve büyüyen iç talepten muzdarip olmasına rağmen bu rota üzerinden bir miktar ek kapasitenin sağlanabileceği konusunda kendinden emin görünüyor.”
“Enerji şirketleri, zor ve belirsiz bir durumla karşı karşıyalar”
Giuli, Avrupa’nın Rus gazına alternatif olarak uzun vadede boru gazı bakımından çeşitli seçeneklere de değinerek, şunları kaydetti;
“Boru hatları ile tedarik bakımından, uzun vadede en iyi seçeneğin TAP’ın genişletilmesi olduğunu düşünüyorum. Doğu Akdeniz de kısıtlı miktarlar sağlayacaktır ancak burada problem bu koridorun siyasi olarak ihtilaf yaratması. Şimdilik Avrupa hiçbir yeni boru hattına destek olmama politikasına sadık kalmayı sürdürüyor. Bunun yerine, üye ülkeler maliyet ve fayda hesaplamalarını dikkatle gözden geçirmekle birlikte, yeni LNG tesislerine olan desteklerini yinelemeye devam edebilir. Ya savaş, Avrupalıların Rusya ile uzlaşacağı bir şekilde biterse? Nihayetinde yatırım ve sözleşmelere ilişkin kararları almak enerji şirketlerine kalıyor. Şu anda çok zor ve belirsiz bir durumla karşı karşıyalar.”