Rusya’nın Ukrayna’da 24 Şubat 2022’de başlattığı savaşın geride kalan birinci yılında enerji krizinin merkezindeki gaz piyasaları olağanüstü gelişmelere sahne olurken, özellikle Avrupa’da Rus gazını ikame etme çabaları yeni altyapı yatırımlarından rekor maliyet artışlarına “ilkleri” beraberinde getirdi.
Ekonomilerin Kovid-19 salgını sonrası toparlanmaya başladığı 2021 yazında ortaya çıkan arz-talep dengesizliği enerji krizinin başlamasına yol açsa da Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’da başlattığı savaş sonrası kriz derinleşti. Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı ambargolara karşı Rusya da özellikle Avrupa’ya gaz akışını büyük oranda azalttı.
Avrupa Birliği (AB), doğal gaz depolarını doldurmak, alternatif kaynaklar bulmak ve Rus gazına bağımlılığı azaltmak için çeşitli önlemler alırken, piyasalardaki olağanüstü durum gaz fiyatlarının rekor seviyeye ulaşmasına yol açtı.
Avrupa’da en fazla derinliğe sahip Hollanda merkezli doğal gaz ticaret noktası TTF’de işlem gören vadeli kontratların fiyatı Eylül 2021’de megavatsaat başına 30 avro seviyesindeyken, bir yıl boyunca sürekli artış gösterdi ve yüzde 1000’in üzerinde artışla Ağustos 2022’de megavatsaat başına 346 avroya kadar çıktı.
Doğal gazın megavatsaat başına fiyatı savaşın başlamasından önceki gün olan 23 Şubat’ta ise 87 avro seviyesindeydi. AB gaz depolarında doluluk oranlarının beklenenden yüksek seyretmesi ve ılıman hava şartları sayesinde gaz talebinin düşmesi, bu kış olası gaz kısıtlarının önüne geçerken, fiyatların da geri çekilmesini sağladı.
TTF’de Nisan 2023 vadeli kontratlarda gaz megavatsaat başına yaklaşık 50 avro seviyesinden işlem görüyor.
Avrupa’da gaz açısından Rusya’ya bağımlılığı azaltmak için alınan önlemler ve yeni altyapı yatırımları, gaz piyasasında birçok “ilk” olarak öne çıkarken, AB’nin Rusya’dan gaz ithalatı bir yılda yüzde 76 azaldı.
AB’nin ABD’den LNG ithalatı yüzde 143 arttı
Araştırma kuruluşu Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) Avrupa Analisti Ana Maria Jaller-Makarewicz, savaşın ilk yılında gaz piyasalarında yaşanan olağanüstü dönemi AA muhabirine değerlendirdi.
Ukrayna’daki savaş öncesinde Avrupa’nın gaz ithalatının yüzde 40’ının Rusya’dan gerçekleştirildiğini söyleyen Jaller-Makarewicz, bu bağımlılığı düşürmede Avrupa’nın sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatını yüzde 60 artırmasının etkili olduğunu dile getirdi.
Jaller-Makarewicz, Avrupa’nın ABD’den LNG ithalatının 2022’de yüzde 143 arttığını, Katar’dan dış alımın yüzde 23 yükseldiğini ve Rusya’dan LNG alımının da geçen yıl 2021’e göre yüzde 12 arttığını ifade etti.
Rus LNG’sinin Avrupa’daki en büyük alıcılarının Fransa, İspanya, Belçika ve Hollanda olduğunu dile getiren Jaller-Makarewicz, “Fransa, İspanya ve Belçika’nın Rusya’dan LNG ithalatı toplamda yüzde 55 arttı. Hırvatistan, Litvanya, Portekiz, İsveç ve Birleşik Krallık ise Rus LNG alımını geçen yıl keskin şekilde azalttı. Birleşik Krallık 1 Ocak 2023 itibarıyla Rus LNG ithalatını tamamen durdurdu.” diye konuştu.
Jaller-Makarewicz, Avrupa’nın LNG alımını artırmasının spot piyasada LNG fiyatlarını rekor seviyeye taşıdığını ve arz sıkışıklığına yol açtığını belirterek, “LNG artık pahalı, riskli ve oynak bir küresel sektör olarak tanımlanıyor.” dedi.
Almanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Finlandiya, Estonya ve Hollanda’dan yeni LNG altyapı yatırım kararları
Savaşın ilk yılında Avrupa’da Rus gazına bağımlılığı düşürmek için talebi azaltmaya ve ithalat altyapısını geliştirmeye yönelik yeni önlemler alındığını söyleyen Jaller-Makarewicz, “En az 11 ülke ısınmada 2027’ye kadar fosil yakıt kullanımını sınırlama ya da yasaklama kararı aldı. Isı pompalarının satışları rekor kırdı, Avrupa’da ısı pompa satışları 2019’daki rakamı ikiye katlayarak 3 milyona ulaştı. AB’de 41,4 gigavat yeni güneş enerjisi kapasitesi kuruldu. Bu rakam, 2021’e göre yüzde 47 artış anlamına geliyor. Bu yıl 50 gigavat ve 2026’da 86 gigavat güneş enerjisi kapasitesi eklenmesi bekleniyor.” ifadesini kullandı.
Jaller-Makarewicz, savaşın başlamasının ardından birkaç ülke Rus gazına bağımlılığı kesmek için yeni LNG terminali projesi açıklarken, bazılarının da mevcut altyapılarını genişletme yoluna gittiğini belirterek şöyle devam etti:
“Almanya, üç kara LNG terminali projesi planlarken, 6 yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU) planlarını hızlandırdı. İtalya’da iki FSRU projesi şu an Snam tarafından geliştiriliyor ve bazı potansiyel yeni kara terminalleri de değerlendiriliyor. Finlandiya ve Estonya, hızla ortak bir FSRU projesi geliştirmeyi kararlaştırdı. Ayrıca, Estonya’daki Paldiski LNG terminali projesi de tamamlandı. Fransa bir FSRU, Yunanistan ise iki FSRU projesi yapacağını açıkladı. Hırvatistan hükümeti ise Krk LNG terminalinin kapasitesini yıllık 2,6 milyar metreküpten 6,1 milyar metreküpe çıkarmaya karar verdi. Hollanda’da Eemshaven bölgesindeki yıllık 8 milyar metreküp kapasiteli yüzer LNG terminali ve Almanya’nın ilk LNG terminali olan Uniper’in geliştirdiği 7,5 milyar metreküp kapasiteli Wilhelmshaven’deki LNG terminali 2022’de faaliyete geçti.”
Özellikle LNG altyapısındaki genişlemenin Avrupa için gelecek yıllarda büyük bir risk oluşturduğunu söyleyen Jaller-Makarewicz, “AB’nin yenilenebilir enerji hedeflerinin başarılmasıyla LNG talebi 2030’da 150 milyar metreküp civarında olacak ve bu rakam 2022’deki 175 milyar metreküplük talebin altında. Bu da Avrupa’daki LNG terminallerinin kullanım oranlarının yüzde 40’a düşeceği anlamına geliyor.” dedi.
12 milyar avrodan 100 milyar avroya
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel Araştırma Analisti Giovanni Sgaravatti de Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ilk yılında Avrupa enerji sektörünün “yapısal zayıflığı ve adaptasyon gücünü” aynı anda gösterdiğini ifade etti.
Rusya’nın bu kırılganlıktan faydalanmaya çalıştığını belirten Sgaravatti, “Rusya, AB’deki gaz depolarını 2021 yazı itibarıyla boş bırakmaya başladı ve AB’nin depoları doldurmak için 33 milyar metreküp ilave gaza ihtiyacı oldu. Sonrasında ise Rusya 2022’de AB’ye gaz ithalatını yüzde 76 azalttı. AB gaz talebini yüzde 10’un üzerinde düşürerek ve LNG ithalatını neredeyse ikiye katlayarak bu durumla baş edebildi.” diye konuştu.
Sgaravatti, savaşın ilk yılında gaz piyasalarında yaşanan önemli “ilkleri” şöyle sıraladı:
“İlk kez TTF gaz fiyatı normal seviyesine göre 10 ila 15 kat artarak tarihi seviyeleri gördü. Sonucunda, gaz depolarını doldurmak AB’ye ilk kez 100 milyar avroya mal oldu ki bu rakam son 10 yıldır yıllık ortalama 12 milyar avro seviyesindeydi. Ayrıca ilk kez Rusya ve AB arasındaki iki ana doğal gaz hattı Kuzey Akım ve Yamal neredeyse iki hafta durma noktasına geldi. Normalde faaliyetlerin bu süreyle durdurulması bakım çalışmaları için olurken, bu sefer boru hatlarına derin sulardaki saldırılar nedeniyle hatlar devre dışı kaldı. Avrupa çapında LNG altyapısında da ilk kez bu kadar kısa süre zarfında genişleme görüldü.”
AB’nin Rus kömürü, ham petrolü ve petrol ürünlerine ilk kez ambargo uyguladığına işaret eden Sgaravatti, böylece AB’nin Rusya’ya gaz tüketiminde yüzde 40, petrolde yüzde 25, petrol ürünlerinde yüzde 15 ve kömürde yüzde 60 olan bağımlılığının büyük oranda ortadan kalktığını vurguladı.
Sgaravatti, tarihi seviyelerin ardından düşüş eğilimine giren gaz fiyatlarının ise doğal gaz depolarının yeniden doldurulacağı yaz döneminde yükselişe geçebileceği uyarısında bulundu.