Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna tarafının durumun ciddiyetini anlaması ve anlaşabilir olması gerektiğini söyledi.
Lavrov, 49. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Oturumu için gönderdiği video mesajda, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dünyadaki durumun kötüleştiğini belirten Lavrov, “Bunun nedeni, ABD ve müttefiklerinin, uluslararası topluma kurallara dayalı kendi düzenini agresif şekilde dayatmaya devam etmesidir. Bu düzenin insan haklarını ne şekilde etkilediği Ukrayna örneğinde görülüyor.” dedi.
Ukrayna’da insan haklarının ihlal edildiğini savunan Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rus ordusuna Ukrayna’da özel askeri operasyonu başlatma konusunda 24 Şubat’ta talimat verdiğini anımsattı.
Lavrov, “Eylemlerimizin amacı, müttefik yükümlülüklerimizi yerine getirerek, insanların kurtarılması ve Ukrayna’nın silahlardan ve Nazilerden arındırılmasıdır. Bu, Ukrayna’nın silahlarla donatılarak, NATO’ya çekilmesi girişimlerinin ışığında özellikle güncel bir konudur.” diye konuştu.
“Ukrayna’nın durumun ciddiyetini anlayacağını umuyoruz”
Rusya ve Ukrayna temsilcileri arasında savaşın durdurulması amacıyla müzakereler sürecinin dün başlatıldığına dikkati çeken Lavrov, “Ukrayna tarafının durumun ciddiyetini, sorumluluğunu, bağımsız hareket etmesi, anlaşabilmesi ve Minsk anlaşmalarıyla ilgili durumun tekrar yaşanmaması gerektiğini anlayacağını umuyoruz.” dedi.
“Batı’nın kibirli felsefesine son verilmeli”
Batı ülkelerinin Rusya’ya karşı siyaset izlediklerini belirten Lavrov, “Yugoslavya, Irak, Libya, Afganistan’da yüz binlerce insanın öldürülmesinden, insan hakları ve uluslararası insancıl hukukun ihlal edilmesinden sorumlu olan ABD ve müttefikleri, bir kez daha çifte standartlar uyguluyor.” ifadesini kullandı.
Batı’nın ülkesine yönelik “yasa dışı yaptırım” uyguladığını söyleyen Lavrov, “Batı’nın üstünlük, seçkinlik ve müsamahakarlık duygusuna dayanan kibirli felsefesine son verilmelidir. Devletlerin egemen eşitliği, BM tüzüğünün temel ilkesidir.” dedi.
Lavrov, Rusya’nın “eşit diyaloğa” ve “adil çıkar dengesi” arayışına açık olduğunu dile getirdi.