Rus RT televizyon kanalına konuşan Lavrov, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rusya’nın ABD ve NATO’ya çeşitli güvenlik garantileriyle ilgili teklifleri içeren 2 anlaşma taslağı ilettiğini aktaran Lavrov, Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov’un ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile 20 Aralık’ta telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Lavrov, “Bu görüşme sonucunda, ilerideki çalışmaların organizasyon biçimi konusunda anlaşmaya varıldı. Rus ve Amerikan temsilcileri arasında iki taraflı müzakerelerin ilk turunun gelecek yılın başında olması gerektiği konusunda mutabık kalındı. Müzakereye katılacak isimler belirlendi. Bu isimler, her iki taraf için de uygundur.” ifadesini kullandı.
ABD ve Rusya arasında diyalog mekanizmaları konusunda mutabakatın sağlandığını vurgulayan Lavrov, ABD’nin de endişelerini dikkate almaya hazır olduklarını dile getirdi.
Lavrov, NATO ile de ocak ayında müzakerelerin yapılacağı umudunu paylaştı.
“Stoltenberg, görevlerini yerine getiremiyor”
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in “Washington Anlaşması’nı kimsenin bozmaya hakkı olmadığı” yönündeki açıklamasını da değerlendiren Lavrov, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Stoltenberg, sürekli uygun olmayan açıklamalar yapıyor. Stoltenberg yakında ayrılacak, görev süresi yılın sonunda sona eriyor. NATO üyesi değiliz ve NATO anlaşmasını imzalayan taraf da değiliz. Ancak güvenliğin bölünmezliği ilkesini içeren daha geniş çaplı bir bölgesel Avrupa Atlantik belgesini imzalayan tarafız.
Eğer Stoltenberg, NATO üyelerinin yüksek düzeyde onaylanan belgelerde yer alan prensibi çiğnemeye hakkı olduğunu düşünüyorsa, onun gerçekten başka bir işe geçme zamanı geldi. Çünkü Stoltenberg görevlerini yerine getiremiyor.”
İran nükleer anlaması
Lavrov, İran nükleer anlaşması meselesine işaret ederek, bu konuda Avusturya’nın başkenti Viyana’da kasımda müzakerelerin yapıldığını anımsattı.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, söz konusu anlaşmanın uygulanmasıyla ilgili olumlu sonuçlar elde edileceği umudunu paylaştı.
“Türkiye ile görevimiz Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına yardımcı olmak”
ABD askeri birliklerinin Suriye’deki varlığına ve bu hususta yaşanan soruna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Lavrov, ABD’nin buradaki hedefinin oldukça açık olduğunu vurguladı.
Lavrov, şöyle devam etti:
“Amerikalılar Fırat’ın doğusunda hidrokarbon kaynaklarını ve tarım arazilerini kontrolleri altına aldıklarını saklamıyor. Kürt ayrılıkçılığını mümkün olan her şekilde beslemeye başladılar. Bunu herkes biliyor ve bunun gerçekleştiği bölgeler, Arap kabilelerinin geleneksel ikametgahlarının topraklarını kısmen etkiliyor, bu da bu bölgeye uyum katmıyor. Kürt faktörü ve Kürtler ile Araplar arasındaki ilişkiler dikkate alındığında, Amerikan otoriterlerinin Suriye yönündeki eylemlerinin güvenilirliğine katkı sağlamıyor.”
Türkiye’nin, Suriye’de ABD ile iş birliği yapan terör örgütü PKK’nın varlığından rahatsızlığına dikkati çeken Lavrov, örgütün siyasi yapılanmasının Şam ile diyalog konusunda net karar vermesi gerektiğine işaret etti.
Lavrov, şu ifadeleri kullandı:
“Hatırlarsanız, eski ABD Başkanı Donald Trump, ‘Biz buradan gidiyoruz, Suriye’de yapacak bir şeyimiz yok.’ demişti. Böyle olunca Kürtler, Şam ile diyalog konusunda yardımcı olma konusunda bize dahil istekte bulundu. Birkaç gün sonra Trump yalanlandı ve Pentagon’dan birileri, ‘Hayır şimdilik çıkmıyoruz.’ dedi. Kürtlerin bu defa Suriye yönetimi ile yine diyalog ilgisi kayboldu. Burada, Amerikalıların nihayetinde oradan gideceğini anlamak lazım.”
ABD’nin kendi düzenini kurduğu Rukban mülteci kampı ve El Tanf çevresindeki 55 kilometrelik bölgede sorunlar yaşadığını belirten Lavrov, bu yapıların hayati işlevlerinin sağlanamadığını ve teröristlerin mülteciler arasında karıştığını söyledi.
Terör örgütü PKK/YPG’nin bölgedeki ilişkilerine dikkati çeken Lavrov, örgütün “ilkeli bir tavır” alması gerektiğini vurguladı.
Terör örgütü PKK/YPG’nin siyasi uzantılarından Suriye Demokratik Konseyi’nin elebaşlarından İlham Ahmed’in Moskova’da kendilerine geldiğini hatırlatan Lavrov, şunları söyledi:
“Türk meslektaşlarımıza Türkiye ile olumsuz bir eğilimi beslemek istemediğimizi anlatıyoruz. Tam tersi, bizim görevimiz; Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine saygı gösterilmesi gerekliliğinin pratikte sağlanmasına yardımcı olmaktır. Elbette ulusal azınlıkların çıkarlarının dikkate alınması kilit koşullardan biridir.”
Amerikalıların Suriye’de konfor içinde olmadıklarını, rahatsız olduklarını anladıklarını kaydeden Lavrov, ABD ile Suriye’de askeri seviyede diyaloğun etkili bir şekilde devam ettiğini belirtti.