Rus bilim insanları, bitkisel hammaddeden elde edilen biyoçözünür plastik için yeni bir formül geliştirdi. Uzmanlara göre yeni ürün sayesinde plastik film, poşet, kap ve diğer birçok plastik ürünün daha ekolojik ve çevreye zarar vermeyen ürünlerle değiştirilmesine olanak sağlanacak.
Rusya’nın Kirov kentindeki Vyatka Devlet Üniversitesi’nden bilim insanları, Rusya Bilimler Akademisi çatısındaki Semenov Kimyasal Fizik Enstitüsü’ndeki meslektaşlarıyla birlikte bitkisel hammaddeden elde edilen biyoçözünür plastik için yeni bir formül geliştirdi. Yapılan araştırmanın sonuçları, Polymers dergisinde yayınlandı.
Rus bilim insanlarının geliştirdiği yeni formüle göre malzemenin özünde, bitkisel bileşenlerin yanı sıra polilaktik asit (PLA) bulunuyor. Uzmanlara göre PLA, sanayide kullanılan en umut verici biyopolimerlerden biri.
Biyoçözünür malzemeler üzerine araştırmalar Rusya’da olduğu gibi yurtdışında da yürütülüyor. Uzmanlara göre plastiğin pazar analogları mevcut, ancak yüksek fiyat ve yeni ambalaj türünün gerekli özelliklere sahip olmaması nedeniyle bu analoglara geçiş yapmak zor. Araştırmacılar, tüm bileşenlerin yenilenebilir bitkisel hammadde bazında olması gereken yeni formül oluşturarak bu eksikleri ortadan kaldırmaya çalıştı.
Vyatka Devlet Üniversitesi Kimya ve Polimer İşleme Teknolojileri departmanından Doçent Andrey Burkov, “Günümüzde saf, bireysel maddelere dayalı hiçbir malzeme yok. Neredeyse her yerde her bir bileşenin kendi rolünü oynadığı ve mukavemet, renk, düşük maliyet gibi belirli özellikleri sağladığı iki-üç ya da daha fazla bileşenin karışımları var. Polimer alanı istisna olmayıp, burada sıklıkla karışımlar kullanılır. Gerekli tüm bileşenler tek bir formülde, tek bir bileşimde her zaman ‘kaynaşamıyor’. Bu farklı polimerleri birleştirme sorununu özel bir katkı maddesi ekleyerek çözdük” açıklamasını yaptı.
Uzmanlar, bitkisel biyokütleden biyoçözünür maddeyi oluşturmak için gerekli bileşenlerin ayrıştırıldığını ve özel makinelerde karıştırılarak nihai malzeme oluşturulduğunu anlattı. Araştırmacılara göre sonuçta tamamen ‘bitkisel’ menşei olan bir ürün elde ediliyor ve bu, malzemenin geri dönüşümünü önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Bu tür plastik onlarca ve yüzlerce yıl çöplüklerde beklemeyip, doğada zararsız maddeler haline gelecek şekilde parçalanıyor.
Burkov, “Biyo-çözünür plastiğin de ‘kendi başına çözünmesi’ için doğada bırakılamayacağını anlamak önemli. Bu doğal yollardan çok uzun sürüyor. Yine de biyoçözünür malzemenin geri dönüşümü klasik plastiğe göre çok daha iyi ve kolay, zira üretimde zehirli olmayan, yenilenebilir bitkisel hammadde kullanılıyor. Bu, petrol bağımlılığını sona erdirmeye yönelik adımlardan biridir” vurgusunu yaptı.
Elde edilen sonuçların ileriki çalışmalarda kullanılabileceğine dikkat çeken uzmanlar, söz konusu sonuçların daha da geliştirilerek sanayii alanında temel oluşturabileceğini, ayrıca üretim hacimlerinin büyük ve ürün kullanma döngüsünün kısa olduğu ambalaj malzemelerinin ve teknik ürünlerin üretimini optimize edebileceğini belirtiyor.
Burkov, “Avrupa’da plastik kısmen yasaklanmış durumda ve muhtemelen bizim için de aynı durum geçerli olacak. Ancak sorunun kapsamlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor, örneğin yeniden kullanılabilir ambalaj geliştirilebilir. Ancak o bazen belirli özelliklere sahip olması gerekir, bu nedenle doğru özelliklere ve çevre dostu formüle dayalı bir plastik, harika bir çözümdür” ifadelerini kullandı.
Vyatka Devlet Üniversitesi’nden bilim insanlarının bu araştırması şimdiden yurtdışında da ilgi uyandırdı. Biyoçözünür polimerler üzerine ortak araştırmalar şimdi Malezyalı uzmanlarla birlikte devam ediyor.