Son iki yılda Merkez Bankası Başkanının dört kez değiştiğine işaret eden Karamollaoğlu, “Uluslararası sahada kabul edilen norma göre bir Merkez Bankası Başkanı görevinde en az 5 yıl kalır. Yani biz 20 seneyi iki senede kat ettik. Kabahat Merkez Bankasının başkanlarında değil. Başkanlar kendi hallerine bırakılmış olsaydı inanıyorum ki Türkiye’nin ekonomisi bugünkünden kesinlikle daha kötü olmazdı.” diye konuştu.
AK Parti’nin kalabalık salonlarda kongrelerini ve büyük kongresini yaptığını, ardından kısıtlamaların getirildiğini öne süren Karamollaoğlu, Saadet Partisinin kongrelerini salgın kurallarına uygun şekilde yapacağını dile getirdi.
ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’ni gündemine aldığını, var olan üslerini güçlendirmeye çalışıp yeni yerlerde de üsler açmaya hazırlandığını belirten Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin şu anda bir numaralı meselesi, ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’nin ne olduğunu iyi kavraması, bunun önünün kesilmesi için ne yapılması icap ediliyorsa yapılmasıdır. İşimiz zor. Çünkü İslam alemi darmadağın. Şimdi birbirini yemekle meşgul. Kim sağladı bunu? Elbette dış güçler. Bunu ABD, Avrupa birlikte yaptılar. Türkiye seyirci kaldı. Şimdi onun cezasını tekrar Türkiye’ye ödetmek istiyorlar. Türkiye bu savrulmanın dışına çıkmadan, dış politikasını yeniden tanzim etmeden, bugün kavgalı olduğu ülkelerle bile irtibat kurup yeni politikalar geliştirilmeden ülke bütünlüğünü savunmak neredeyse imkansız hale gelecek.”
Bir ülkenin huzur ve güvenliği için adalet ve emniyetin vazgeçilmez iki unsur olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, son dönemde emniyet mensuplarına yönelik mobbing uygulamalarının arttığını savunarak polislerin çalışma koşulları ve maaşlarına iyileştirmeler yapılması gerektiğini söyledi.
Karamollaoğlu, atanamayan öğretmenlerin normal ücretin yarısına çalıştırıldığını, bu görevin de “geçici” şeklinde adlandırıldığını kaydederek, bir öğretmen eğer diğer öğretmenlerin yaptığı görevi yerine getiriyorsa onun hakkının da verilmesi gerektiğini vurguladı.