Saadet Partisi Başkanlık Divanı, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları nedeniyle özel gündemle toplandı. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
- İsrail polisi, Mescid-i Aksa’da nöbet tutan Filistinlilere saldırdı
- Öğle ezanının ardından Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için salalar okundu
- İsrail polisi, Mescid-i Aksa gösterisine katılan Filistinliyi arabayla ezen Yahudi yerleşimciyi silahla korudu
- Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Filistinli kardeşlerimizin sesi olmaya, haklarını savunmaya devam edeceğiz
- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: İsrail’in alçakça ve zalim saldırılarına ‘dur’ demenin vaktidir
- Mescid-i Aksa’dan İslam dünyasına yardım çağrısı
- AA’nın Kudüs Muhabiri, İsrail polisinin Mescid-i Aksa’daki müdahalesinde yaralandı
- İsrail polisi Mescid-i Aksa’da AA kameramanını darbetti
- İsrail, Gazze’deki Beyt Hanun Sınır Kapısı’nı kapadı
- İsrail polisi Şam Kapısı’nda Filistinlilere saldırdı
- İsrail polisi Şeyh Cerrah’ta Filistinlilere müdahale etti
- Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesi’ne gelen Yahudi yerleşimciler Filistinlilerin akın etmesiyle bölgeyi terk etti
Ramazan ayının son günlerinde İsrail’in İslam dünyasının hassasiyetlerini hiçe sayarak Mescid-i Aksa’ya fütursuzca saldırdığını ifade eden Karamollaoğlu, “Müslümanların ilk kıblesi tehdit ediliyor. Onurumuz ve izzetimiz adeta çiğnenmeye çalışılıyor. Mescid-i Aksa’ya yapılan bu alçak saldırıyı nefretle lanetliyorum.” dedi.
İsrail’in bölgede nihai olarak bir hedefe doğru yürümekte olduğunu ve kendilerine vaat edildiklerine inandıkları Arz-ı Mevud topraklarını ele geçirmek istediklerini dile getiren Karamollaoğlu, “Son gelinen noktada artık nihai hedefine doğru adım adım ilerleme kararlılığı gösterdiği kanaatindeyiz. Bu hedeflerin göbeğinde ise ne yazık ki Mescid-i Aksa vardır. Bugün karşı karşıya kaldığımız bu saldırılar bundan sonra da devam edeceğe benzemektedir.” diye konuştu.
Karamollaoğlu, İsrail’in 1969’da başlayan ve bugüne kadar devam eden Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını kronolojik olarak sıralayarak, bir süre önce Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinlilerin zorla tahliye edilmeye çalışılmasının ve evlerinin Siyonistler tarafından gasp edilmesinin yaşanan son olayların fitilini ateşlediğine işaret etti.
Artan gerilimin akabinde Kadir Gecesi İsrail polisinin Mescid-i Aksa’ya hunharca saldırdığını hatırlatan Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar yaşadığımız onlarca tecrübelerle gördük ki İsrail, laftan ve sözden anlamıyor. İsrail, cuma günleri camilerden okunan hutbelerden de anlamıyor. İsrail, kınanmaktan, basın toplantısında, salon toplantılarında ve mitinglerde dile getirilenlerden hiç mi hiç anlamıyor, ders çıkarmıyor. Tarih şahittir ve bugünlerde bir daha tescil edilmiştir ki İsrail ancak ve ancak güçten anlar. Ve bu gücü harekete geçirmenin zamanı çoktan gelmiş, geçmektedir ne yazık ki. Gün, topyekun İslami olarak, İslam olarak İsrail’in tepesine balyoz gibi inme günüdür kanaatindeyiz. Gün, İsrail’le anlayacağı dilde ve en yüksek perdeden konuşma günüdür. Türkiye olarak nasıl ki Azerbaycan için askeri destek sağladıysak Filistin için de en az aynı desteği sağlamamız gerektiği kanaatindeyiz. Şimdi buradan iktidarı bu konularda adım atmaya davet ediyoruz.”
“Türkiye bir an önce kınamanın ötesinde bir yol haritası ortaya koymalı”
Karamollaoğlu, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına ilişkin iktidara ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, görüşlerini 12 maddeden oluşan bir çağrı ile sıraladı.
Türkiye’nin bir an önce kınamanın ötesinde bir yol haritası ortaya koyması ve işgalci İsrail ile normalleşme hedefinden süratle vazgeçtiğini açıklaması gerektiğini belirten Karamollaoğlu, “Terör devleti ile katliamlarını durdurana ve işgali altındaki toprakları boşaltana kadar ilişkilerin askıya alınmalıdır.” dedi.
Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olma sorumluluğu çerçevesinde hem içeride hem de dışarıda harekete geçmesi, Türkiye’nin tamamının bu konuda desteğini aldığını tüm dünyaya göstermek için de tüm siyasi partilerin katılacağı bir toplantıyı TBMM’de gerçekleştirmesi çağrısında bulundu.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un da Meclisi özel olarak “Kudüs ve Mescid-i Aksa” gündemiyle acil toplantıya çağırmasını, Mecliste temsil edilen partiler tarafından da ortak deklarasyon yayınlanarak Türkiye’nin Filistin’in yanında olduğunun bütün dünyaya ilan edilmesini öneren Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
“İsrail hak ve hukuk tanımadığını Mavi Marmara saldırısı ve katliamıyla ortaya koymuştu. Bu geçen süre içinde bu konu gündemden düşürülmeye çalışıldı ama biz şimdi iktidara teklifte bulunuyoruz ki Mavi Marmara davası yeniden başlatılmalıdır. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Başkanı olarak Volkan Bozkır inisiyatif almalı ve bu sorunun BM nezdinde etkili bir şekilde gündeme alınmasını sağlamalıdır. Barış Gücü gönderilmesi için gereken hukuki altyapı vardır aslında ve bu konu bir an önce karara bağlanmalıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) geçtiğimiz şubat ayında aldığı işgal altındaki topraklarda işlenen savaş suçlarıyla ilgili kararı önemlidir ve biz bu noktada UCM’nin harekete geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz ve bunun için girişimlerde bulunulmalıdır.”
“İsrail ile bütün ticari ilişkiler askıya alınmalı”
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin, bu teşkilatın 1969’da Mescid-i Aksa’nın kundaklanması üzerine kurulduğunu hatırlaması ve sözün ötesinde adımlar atılması gerektiğini idrak etmesini isteyen Karamollaoğlu, “İsrail ile normalleşme anlaşması yapan ülkeler dahil her İslam ülkesi ve dünyada hukuku ve adaleti önemseyen bütün ülkeler varsa İsrail’deki büyükelçilerini geri çağırmalıdır. İsrail ile bütün ticari ilişkiler askıya alınmalı ve Kudüs’ün İslam dünyası için ne anlam ifade ettiği bu şekilde kararlılıkla ortaya konulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, D-8 Dönem Başkanı Bangladeş’in Kudüs ve Mescid-i Aksa gündemli toplantıyı ivedilikle organize etmesi gerektiğini ifade ederek, “Askeri veya stratejik bütün ortaklıklar gözden geçirilmeli ve yeni anlaşmalar yapılmamalıdır. ABD eski Başkanı Donald Trump döneminde taslak olarak sunulan ve Filistin’i tarih sahnesinden silmeyi hedefleyen sözde ‘Yüzyılın Anlaşması’ gibi yol haritalarının yok hükmünde olduğu ve asla kabul edilmeyeceği bütün dünyaya deklare edilmelidir.” diye konuştu.
Toplantının sonunda, “Mescid-i Aksa bizim izzetimizdir. Gerekirse canlarımızı ve kanlarımızı Mescid-i Aksa’yı müdafaa etmek için vereceğimizden hiç kimsenin tereddüdü olmamalıdır.” diyen Karamollaoğlu, Aksa’yı postalları ile çiğneyen İsrail’in bunu bildiğini ve bunun bir daha kendilerine hatırlatılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Karamollaoğlu, Şentop ile konuştu
Öte yandan, Saadet Partisinden yapılan yazılı açıklamada, Karamollaoğlu’nun, TBMM Başkanı Şentop ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve görüşmede, “Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırı hakkında Meclisin toplanması ve gereken adımların atılmasının konuşulduğu” bildirildi.