Kemoterapi süreçlerinde saçlarının dökülmesinden ötürü çok üzülen ve bu duyguyu diğer hastaların da yaşamasını istemeyen iki kanser savaşçısı, sabırla uzattıkları saçlarını kestirerek kanser hastalarına peruk olarak bağışladı.
Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı Pınar köyünde yaşayan ve uzun süren yumuşak doku (sarkom) kanseri tedavisinin ardından kontrolleri için babasıyla sık sık Ankara’ya gelen Seher ile 12 yıl önce yakalandığı meme kanserini yenen 61 yaşındaki Şadiye Kılıç, kanser hastalarına destek için çalışan Bin Gönüllüden Biri Sen Ol Derneğiyle anlamlı bir farkındalığa imza attı.
Kemoterapi süreçlerinde saçlarının dökülmesinden ötürü çok üzülen ve bu duyguyu diğer hastaların da yaşamasını istemeyen iki kanser savaşçısı, yıllarca sabırla uzattıkları saçlarını Yenimahalle’de bulunan gönüllü bir kuaförde kestirerek kanser hastalarına peruk olarak bağışladı.
Kanseri büyük oranda atlatan 14 yaşındaki Seher Karakuş, kansere 8 yaşındayken yakalandığını, kemoterapi sürecinde saçlarının döküldüğünü belirtti. Karakuş, “Elimi her attığımda saçlarım elime geliyordu. Kestirmek istemiyordum ama en sonunda mecbur kaldım. Aynanın karşısına her geçtiğimde kendimi öyle görmek çok zor geliyordu.” diye konuştu.
Birkaç gün sonra Bin Gönüllüden Biri Sen Ol Derneğinin tedavi gördüğü hastaneye gelerek kendisine peruk hediye ettiğini anlatan Seher Karakuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bana peruk getirdiklerinde çok mutlu olmuştum, aynanın karşısında moral buluyordum. Kanser tedavim 10 yaşındayken bitti ve kendime söz verdim, ‘ben de saçları dökülen kanser hastaları için saçlarımı uzatıp peruk olarak bağışlayacağım’ diye. Bugün çok mutluyum, bu hayalimi gerçekleştirebiliyorum, bu sayede saçları dökülen bir başka hasta umarım moral bulup, mutlu olabilecek.”
İsteyen herkesin bu bağışta bulunabileceğine dikkati çeken Karakuş, ayrıca kanser hastaları için durumu uygun herkese kök hücre bağışında bulunma çağrısı yaptı.
Kanseri büyük oranda atlattığını, ayağında hastalığından kaynaklı oluşan kırığın tedavisinin sürdüğünü söyleyen Karakuş, bacağındaki problemden dolayı bir süredir okuluna gidemediğini, arkadaşlarını çok özlediğini de dile getirdi. Seher Karakuş, “Köylerde de bizleri kapımızdan alacak servisler olsa okullarda bu konuda gerekli fiziki düzenlemeler yapılsa daha rahat okula gidip gelebiliriz. Bu konuda yardımcı olunmasını rica ediyorum.” dedi.
“Saçlarımı ağlayarak kazıtmak zorunda kalmıştım”
61 yaşındaki Şadiye Kılıç da 12 yıl önce yakalandığı meme kanserini atlattığını belirterek, “O dönem ameliyat oldum, tedavi gördüm. İkinci kemoterapiyi alırken saçlarım dökülmeye başladı. Zor bir süreçti, saçlarımı ağlayarak kazıtmak zorunda kaldım.” diye konuştu.
Bin Gönüllüden Biri Sen Ol Derneğiyle tanışınca destek vermek istediğini anlatan Kılıç, “Özellikle kadın hastalar saça çok önem veriyor. Bu nedenle ben de 2 yıldır saçlarımı uzatmaya başladım, bugün de kestirip başka hastalar için peruk olarak bağışlayacağım. Bundan dolayı çok mutluyum, bir derde derman olabilmek güzel bir duygu.” dedi.
“Projeyle hastaları aynalarla barıştırabilmek, moral vermek istiyoruz”
Bin Gönüllüden Biri Sen Ol Derneği Başkanı Çiğdem Kuzucu da 10 yıldır kanser hastalarına destek verdiklerini söyleyerek, “Amacımız önceden yakınlarımız için yürüdüğümüz onkoloji koridorlarında, bizden sonraki hastaların yalnız hissetmemesi.” şeklinde konuştu.
Kuzucu, 10 yıl önce, 19 yaşındaki oğlunu lösemiden kaybettiğini, dernek çalışmalarına da bu süreçte başladığını belirterek, şunları söyledi:
“Oğlum tedavi görürken saçları döküldüğünde çok üzülmüştü, ağlamıştı. Bu projeyle kemoterapi alan hastaları aynalarla, hayatla barıştırabilmek, onlara moral vermek istiyoruz. Bağışlanan saçları peruk olarak diktirip, isteyen başka hastalara hediye ediyoruz.”
Son 10 yılda çok sayıda hasta için peruk diktirdiklerini aktaran Kuzucu, “Lütfen 35 santimetre ve üzerindeki saçlarınızı kestirirken çöpe atmayın, kuaför salonlarında bırakmayın. O saçları bizlere yollarlarsa biz de peruk olarak diktirip hastalarımıza hediye edebiliriz.” diye konuştu.