Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının finanse ettiği “Sosyal Hizmetler ve Sağlık Sektöründe İşyeri Şiddetinin Araştırılması ve Önlenmesi Projesi” kapsamında, Öz Sağlık-İş Sendikası tarafından Türkiye genelinden sağlıkta şiddet araştırması yapıldı.
Türkiye genelinden 8 bin 1 sağlık çalışanının katılımıyla ağustos-ekim 2020 arasında yapılan araştırmada, sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalma sıklığına dair önemli sonuçlara ulaşıldı.
Bu sonuçlara göre, araştırmaya katılanların yüzde 67’si görevi esnasında en az bir kez şiddetin bir türüne uğradı. Bunlar arasında sözel şiddet ilk sırada gelirken, bunu psikolojik şiddet, fiziksel şiddet ve cinsel şiddet izledi.
Şiddet görenlerin yüzde 84’ü endişe ve korku yaşıyor
Fiziksel şiddete maruz kaldığını beyan eden sağlık çalışanlarının yüzde 76,6’sı bu şiddeti hasta yakınından gördüğünü ifade etti.
En fazla şiddete uğrayan sağlık çalışanları, acil tıp teknisyenleri, tıbbi sekreterler, hasta bakım elemanları, tıbbi dokümantasyon görevlileri, güvenlik görevlileri, hemşireler ve ambulans şoförleri olarak sıralandı.
Şiddet gördüğünü dile getirenlerin büyük bölümü şiddete pazartesi günü maruz kaldığını beyan etti, gece saatlerinde de şiddet olaylarının arttığı sonucuna ulaşıldı.
Araştırmaya katılanların yüzde 69,7’si sağlıkta şiddet olaylarını artık olağan karşılamaya başladıklarını ifade ederken, yüzde 30,3’ü hiçbir koşulda olağan bulmadıklarını belirtti.
Şiddet gören sağlık çalışanlarının yüzde 84’ü sürekli endişe, korku ve tetikte olma durumu yaşadıklarını, bunun da iş verimlerini olumsuz etkilediğini kaydetti.
Katılımcıların yüzde 87,5’i sağlık çalışanlarına şiddetin engellenebileceği görüşünde.
“Yetkililerden bu araştırmayı dikkate almalarını istiyoruz”
Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, AA muhabirine yaptığı açıklamada, araştırmanın, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dair durum tespiti yapmak, iş yerlerinin kendi şiddet politikalarını oluşturmasına katkı sağlamak ve akademik çalışmalarla mevzuata ışık tutmak amacıyla yapıldığını söyledi.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddette işçi-memur ayrımının bulunmadığını, şiddetin tüm sağlık çalışanları ve sağlık iş yeri çalışanlarının ortak sorunu olduğunu belirten Sert, şöyle konuştu:
“Şiddet, sağlık kurumlarında işçi ya da memur kadrosu fark etmeden tüm çalışanların can güvenliğini tehlikeye sokan ve çalışma verimini düşüren önemli bir sorun. Bu sorunun çözümü için detaylı bir araştırmaya ihtiyaç vardı. Yaptığımız ‘Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet Araştırması’ bugüne kadar bu konuda yapılan en büyük araştırmalardan biri oldu. ILO tarafından 2019’da kabul edilen 190 sayılı ‘İşyerlerinde Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması’ sözleşmesinin kabul edilmesinin alt yapısı da araştırmamızla sağlanacaktır. Yetkililerden sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin vahametini ortaya koyan bu araştırmayı dikkate almalarını istiyoruz. Sendika olarak bizim önceliğimiz, üyelerimizin ve tüm sağlık iş yeri çalışanlarının can güvenliğine ve uygun çalışma koşullarına sahip olması.”