Türk Sağlık Turizm Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2019’da 3 milyar dolar ekonomik büyüklüğe ulaşan sağlık sektörünün, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde doğal kayıplar yaşadığını ifade etti.
Terziler, “2020 yılına aşıların bulunması ve hızlı bir şekilde uygulanması sayesinde pozitif girdik ancak maalesef beklentilerimizi karşılamadı. Hem aşının dünya ekonomisinde alt liglerde olanlara adil bir şekilde ulaşmaması hem de aşının üretildiği Almanya’da bile aşılama programlarının hızlı yürütülememesi, bazı ülkelerin de işi ağırdan alması kafa karışıklığına yol açtı.” dedi.
Türkiye’nin, aşılama programına en hızlı başlayan ülkelerin başında geldiği ancak uygulamanın dünyada ağır işlemesinin Türkiye’yi de olumsuz etkilediğini ifade eden Terziler, “İnsanların evlerinde kalması, yurt dışı seyahatlerinin kısıtlı olması, döndükleri zaman gerçekleşen 14 gün karantinalar ve sigorta şirketlerinin kırmızı işaretli ülkelere seyahat halinde sigorta ödemelerini yapmaması gibi durumlar yılın ilk 6 ayında dünyadaki dolaşımı minimize etti.” diye konuştu.
“Niceliğe değil, niteliğe oynamalıyız”
Servet Terziler, Türkiye’nin sağlık turizminde liderliğe oynayan ilk 3 ülkeden biri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu zamana kadar hep niceliğe oynadık. Ne kadar çok satarsak, ne kadar çok hasta bakarsak o kadar iyi olacağını düşündük ancak artık ne kadar çok hasta değil, ne kadar kaliteli tedavi yarışının başlamasıyla daha da ileriye gideceğimizi düşünüyorum. Güneş ve deniz turizminde de, sağlık turizminde ve diğer turizmlerde de bu hususun önemi salgın ile tekrar gün yüzüne çıkıyor. Çok yapmak yerine farklı ve en kalitelisini yapmak çok önemli. Bu konuda dünya markası olarak yükselecek ve bayrağı elimizde tutacaksak en farklısını ve en kalitelisini biz yapacağız. Bu bizim için değişmez bir mantık ve iş anlayışıdır. Sağlık turizmi, salgının etkileriyle düşüşte olduğu gibi ülkemizde de sancılı bir ikinci yıl geçiriyor. Özellikle İtalya, İspanya ve İngiltere gibi yakın coğrafyamız olan ülkelerden hasta alma noktasında hüsrana uğradık. İngiltere, varyantlar nedeniyle kapılarını açmak konusunda tedirgin durumda. Bu karışıklık, deniz ve güneş turizmini ülkemizde etkilediği gibi sağlık turizmini de çok ciddi bir şekilde etkiledi.”
Terziler, 2019 yılında 1 milyon 400 bin sağlık turistinin ülkeye geldiğini, geçen yıl ise sektörde yüzde 60’lara varan düşüş yaşandığını ifade etti.
Yılın ilk yarısında gelen rakamlara göre 2019’un üzerine çıkılamadığını belirten Terziler, “Yılın ikinci yarısı oldukça kritik. Kayıpları 2019 rakamlarına göre yüzde 30’lara düşürebilirsek bu büyük bir başarı olur. Yüzde 55 kaybımız varsa bu geriye kalan yüzde 45’in her şeye rağmen Türkiye’ye gelmek istediğini gösteriyor. Yakın kıta Avrupa’sına odaklanmalıyız. İngiltere’ye 4,5 saatlik bir mesafemiz var. Çoğu Avrupa ülkesine 1,5 saatlik, 2,5 saatlik şehir içi uçuşu gibi kısa mesafelerdeyiz. Bu nedenle Avrupa bölgesi sağlık turizminde bana göre can damarımız. Avrupa’da her kıtadan insan yaşıyor. Bu nedenle burada marka olursanız dünyada marka oluyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.