Düzce Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülgün Çakmak Arslan, fındık yağındaki bileşenlerin, kalp damar hastalıklarının riskini azaltmak, bazı kanser türlerini önlemek ve bağışıklık sistemini geliştirmek gibi faydalarının olduğunu bildirdi.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Arslan, fındık yağının, bitkisel yağlar arasında en yüksek miktarda tekli doymamış yağ asidi ve E vitamini içeriğine sahip olduğunu belirterek, bu yağın yağ asitleri ve biyoaktif bileşikler nedeniyle insanlar için mükemmel bir besin kaynağı olduğunun yapılan deneylerle kanıtlandığını belirtti.
Fındık yağının bazı kanser türlerini önleyici etkisine değinen Arslan, şöyle devam etti:
“Fındık yağındaki bileşenlerin kalp damar hastalıklarının riskini azaltmak, bazı kanser türlerini önlemek ve bağışıklık sistemini geliştirmek gibi faydaları var. Fındık yağı mevcut kullanılan yağlara göre daha sağlıklı. Kızartma veya yemek pişirme işlemi sırasında yağlar, ısıyla birlikte oksijene ve neme maruz kalır. Bunun sonucunda kalitelerini etkileyen termal oksidasyon reaksiyonları meydana gelir. Kendi kendini katalizleyerek devam eden bir reaksiyon zinciri olan lipit oksidasyonu sonucunda oluşan trans yağ asitleri, serbest radikaller gibi ürünlerin insan sağlığı üzerinde birçok zararlı etkisi vardır. Bu nedenle kızartma veya yemek pişirme sırasında kullandığımız yağın oksidasyona karşı dirençli olması gerekir.”
Arslan, fındık yağının, yağ asidi bileşimi ve E vitamini içeriği açısından oksidasyona karşı en dirençli ve en sağlıklı yağ olarak bilinen natürel sızma zeytinyağıyla oldukça benzer olduğunu kaydetti.
Fındık yağının, sadece bir enerji kaynağı olarak değil, aynı zamanda ısı direnci ve sağlığa olan faydaları nedeniyle de günlük diyete dahil edilmesi gerektiğini aktaran Arslan, bu yağın sadece yemeklerde ve salata soslarında değil, kızartmalarda da gönül rahatlığıyla kullanılabileceğini aktardı.