Koronavirüs pandemisinde AB başta olmak üzere Batı dünyasının en çok kullandığı ve vatandaşlarına yaptırmadıkları takdirde ceza keserek zorunluluk haline getirdiği BioNTech aşısına karşı şirketin merkezinin bulunduğu Almanya’da aşının verdiği zararlardan ötürü 180’den fazla dava açılmış durumda.
Müvekkillerinin şirketin koronavirüs aşısından kalıcı sağlık hasarı gördüğünü iddia eden iki hukuk firmasının yüzlerce tazminat talebiyle karşı karşıya olan BioNTech aleyhine Almanya çapına yayılan davaların ilki yarın Hamburg’da görülüyor.
Sözkonusu davada orta yaşlı sağlık çalışanı bir kadın, aşıyı olduktan sonra neden olduğunu söylediği kalp ritim bozukluğu ve beyin sisi gibi semptomlar için 150 bin euro tazminat istiyor.
Düsseldorf merkezli Rogert & Ulbrich ve Mainz merkezli Cäsar-Preller hukuk firmaları tarafından açılan davalarda tazminat talebi 50 bin – 1 milyon euro bandında değişiyor.
Davacılar arasında aşı nedeniyle kötürüm kaldığını söyleyen genç bir kadın da var.
Almanya’da uygulanan 224 milyon aşı dozunun dörtte üçe yakınının BioNTech- Pfizer işbirliğiyle üretildiği düşünülürse, iddiaların büyük çoğunluğu aşılarda mRNA kullanımına öncülük eden Mainz merkezli şirkete açılıyor. Almanya’daki davalar, BioNTech’in pandemide ün kazanmasından beri dünya çapında karşılaştığı en yüksek sayıda tazminat talebini temsil ediyor.
Rogert & Ulbrich’in başında bulunan nakliye ve navlun hukuku uzmanı Tobias Ulbrich, sosyal medyada aşı üreticilerine sövüp saymasıyla tanınıyor. Ulbrich, Microsoft kurucusu Bill Gates’in Almanya’nın nüfusunu 27 milyon kişiye düşürmek için aşı kullanmak istediğini iddia eden tartışmalı bir figür.
Ünlü hukukçu, kan testlerinin müvekillerinin ‘aşı kaynaklı bağışıklık yetmezliği sendromu’ (V-AIDS) mustarip olduğunu gösterdiğini iddia etti. Ancak saygın bilim insanları V-AIDS’in gerçek olmadığı görüşünde.
Financial Times’a konuşan Ulbrich, Alman medyası tarafından komplo teorisyeni olarak tasvir edilmesinin, ‘ilaç şirketlerini korkutmak konusunda iyi iş çıkardığını gösterdiğini’ söyledi.
Hakemli araştırmalar, dört tür nörolojik komplikasyon ve miyokardit olarak bilinen kalp iltihabı dahil olmak üzere Kovid aşılarının yan etkilerinin nadir rastlansa da var olduğunu gösterdi.
Ancak halka açık şirket konumundaki BioNTech, davaların reddedileceğinden emin olduğunu söyleyerek olası tazminat taleplerini karşılamak için bütçe ayırmamaya karar verdiğini duyurdu.
BioNTech’in açıklamasında “Aşının güvenlik profilinin sürekli izlenmesi ve dünya çapında uygulanan 2.6 milyardan fazla Kovid-19 aşısı dozundan sonra, bugüne kadar ilgili ürün bilgilerinde listelenenler dışında potansiyel yan etkiler tespit edilmemiştir” denildi.
Hamburg’da davacı ile avukatlarının ‘olumsuz olaylar ile aşı arasında tesadüfi değil, nedensel bir ilişki gösteremedikleri savunulan açıklamada, dava ‘haksız’ olarak nitelendirildi.
İspat yükünün – ve olası tazminatın – Almanya’da başka yerlerden daha düşük olduğuna dikkat çeken Ulbrich ise özellikle Münih ve Düsseldorf’ta açtığı davalarının güçlü olduğundan emin.
Olası BioNTech aleyhine karar, muhtemelen şirkete sınırlı düzeyde doğrudan mali zarar verecek, çünkü AB’nin yasal kalkanı aşı üreticilerini, öngörülemeyen yan etkilere neden olmaları durumunda yasal sorumluluktan büyük ölçüde koruyup bunun yerine topu ulusal hükümetlere atıyor.
Yine de şirket, artan dava yüküyle başa çıkmak için ekstra hukuk firmalarıyla çalışma çapını genişletmek zorunda kaldı.
Almanya’daki bazı asıdan kalıcı hasar şikayetleriyle ilgili tazminat talepleri şöyle:
► Kronik yorgunluk sendromu: En fazla 80 bin euro
► Multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklar: En fazla 100 bin euro
► Kalp kası veya perikardit: En fazla 120 bin euro
► Bir gözü kör, bir kulağı sağır: En fazla 150 bin euro
► Ölümcül olmayan beyin veya kalp trombozu: En fazla 150 bin euro
► Beyinde veya kalpte ölümle sonuçlanan tromboz: En fazla 1 milyon euro