Dikmen Mahallesi’nde yaylaya toplu olarak çıkan yaylacılar, süsledikleri hayvanlarını her yıl şenlik havasında yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta ve 1725 metre yükseklikteki Dikmen Yaylası’na çıkarıyor.
Kadınların günler öncesinden yöresel kıyafetlerini hazırladığı, erkeklerin de koyun ve keçileri yıkayıp boyadığı, inekleri örme şeritlerle süslediği hazırlık aşamasından sonra zorlu yolculuğa başlayan göçerler, kemençe eşliğinde hayvanlarını yola çıkarıyor.
Hayvanların zil ve çan seslerinin, yaylanın sessizliğini bozduğu yolculukta köylüler, eşyalarını ve yavru hayvanlarını traktörlerle taşıyor.
Çevre illerden gelen vatandaşların da izlediği göç yolculuğu, renkli geçerken besiciler, hayvanlarıyla ulaştıkları yaylada ekim ayına kadar kalacak.
“Torunlarımız, çocuklarımız bu geleneği inşallah devam ettirecek”
Muhtar Menderes Ayvaz, AA muhabirine, göç başlamadan birkaç gün önceden hazırlıkların başladığını söyledi.
Hayvanların süslenip boyandığını, yöresel kıyafetlerin giyildiğini belirten Ayvaz, hazırlıkların tamamlanmasının ardından 10 kilometrelik göç yolculuğuna başladıklarını kaydetti.
“Toplu bir şekilde horon eşliğinde, kemençe çalarak yaylaya göç yapıyoruz. Yaylamız özellikle hayvancılık olarak çok değerli.” diyen Ayvaz, şöyle devam etti:
“Buraya çıkan hayvanların otlaması çok rahat oluyor. Süt, yoğurt, peynir, çökelek bunlar bizim için çok önemli. Sonbahara kadar burada kalıyoruz. Buna da değiyor. Bu güne kadar 116. göçümüzü yaptık. Allah’ın izniyle bu devam da edecek. Bizden sonra torunlarımız, çocuklarımız bu geleneği inşallah devam ettirecek.”
Ayvaz, 1-2 Temmuz’da Dikmen Yayla Şenliklerinin düzenleneceğini aktararak, herkesi etkinliğe katılmaya davet etti.
Besici Ekrem İlkmen, hayvanları süsleyip komşularıyla topluca yaylaya çıktıklarını dile getirerek, “Karadenizli olduğumuz için yaylasız yapamayız. Çocuklarımız, ailelerimiz hepsi gelir. Yıllardır göremediğimiz insanları toplumda görürüz. Hepsi gurbette olur ama bayramlarda, etkinliklerde toplanılır, birlik beraberlik olur.” ifadelerini kullandı.
“Biraz yorucu ve heyecanlı bir yolculuktan geçtik”
Göçerlerden Ayfer Ark ise okulların tatil olmasının ardından göçe hazırlandıklarını anlattı.
Sabahın erken saatlerinde göç yolculuğuna başladıklarını vurgulayan Ark, “Biraz yorucu ve heyecanlı bir yolculuktan geçtik. Yöresel kıyafetlerimizi giyer her sene yaylaya çıkarız. Kemençe eşliğinde eğlenerek, horon teperek yaylaya geldik. Güzeldi, yorulduk ama eğlendik. Tabii hayvanlar daha iyi beslensin diye yaylaya çıkıyoruz. Onların etinden, sütünden her şeyinden yararlanıyoruz. Daha doğal oluyor böyle.” diye konuştu.
Geleneksel kıyafetlerini giyerek göçerleri izlemeye gelen Necla Armağan, “Akşamdan kıyafetlerimi yıkayıp ütüledim. Sabahtan yaylaya geldik. Yöresel kıyafetleri seviyorum. Giydim ve göçü izlemeye geldim.” dedi.