İsmet Paşa Mahallesi’nde, duvarlarında müzik aletleri ile keman çalarken çekilmiş siyah beyaz fotoğrafların sergilediği küçük bir mekan oluşturan ve adına “Müzik Ev” diyen Aksu, vaktinin çoğunu burada geçiriyor.
Uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra yaklaşık 20 yıl önce emekli olan Aksu, gençlik yıllarında eline aldığı kemanından ayrılmadı.
Kemanın yanında kemençe, bağlama, gitar gibi enstrümanlar da çalabilen Aksu, “Müzik Ev”de daha çok keman çalarak vaktini değerlendirirken, isteyen olursa ücretsiz kurs vererek müzik tutkusunun yayılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Celal Aksu, AA muhabirine, emekliliğinde enstrüman çalmanın kendisini hayata bağladığını ifade etti.
Müziğe ilgisinin küçük yaşlarda başladığını söyleyen Aksu, “Dayımlara özendim, dayımlar bağlama çalardı, amcam ve ağabeyim de keman çalardı. Küçükken şarkılar, türküler söylerdim. Kemanla tanışınca, müziğe olan ilgim daha çok arttı. Keman zor bir alettir, çalmayı öğrendiğin zaman bırakamazsın.” dedi.
İlk keman eğitimini 1973 yılında aldığını, Bafra Musiki Cemiyeti’nde keman çaldığını anlatan Aksu, “Matematik öğretmeni olduğum yıllarda ortaokullar ve liselerde müzik dersine de girdim. İstiklal Marşı’nı okullarda ben yönettim.” diye konuştu.
Bafra ve Samsun’da çeşitli korolarda görev aldığını belirten Aksu, kemanın ve müziğin hep hayatında olduğunu ve bundan büyük mutluluk duyduğunu aktardı.
“Bu keman bir arkadaş gibi”
Keman çalmanın unutkanlığına da iyi geldiğini dile getiren Aksu, “Keman ile her müziği çalıyorum, halk müziği, Batı müziği ve hafif müziği her birini çalabiliyorum. Kemanımı yanımdan ayırmıyorum. Bu keman bir arkadaş gibi, bir hafta çalmasam unutuyorum, parmaklarım oynamıyor. Bu hüzünlü olduğun zaman sana bir arkadaş, neşeli olduğun zaman sana bir arkadaş. Müzik aleti çalmayı her ailenin çocuğuna öğretmesi lazım.” ifadelerini kullandı.