Evsizlik üzerine araştırmalar yapan Evsizliği Sonlandırmak için Ulusal İttifak’ın Kovid-19 krizinden önce, 2020 yılı başında derlediği verilere göre San Francisco’da her 10 bin kişiden 92’ye denk gelen 8100’den fazla kişi sokaklarda yaşıyor.
ABD’de bu hafta yayınlanan “San Fransicko” kitabının yazarı ve Environmental Progress adlı kar amacı gütmeyen kuruluşun başkanı Michael Shellenberger, Kovid-19 nedeniyle California’daki hapishane ve barınaklarda kalan insan sayısını düşürmeleri emrinin verildiğini, bu nedenle daha fazla sayıda insanın sokaklarda kalıp, akli dengesi yerinde olmayanların agresif davranışlarına rağmen tutuklanmadığını öne sürüyor.
Ancak akıl hastalıkları ve uyuşturucu kullanımı, şehirdeki evsizlik krizinin yalnızca bir yüzünü yansıtıyor.
Brookings Enstitüsünün verilerine göre San Francisco, ABD’nin yaşamak için en pahalı şehirlerinden birisi.
Şehir aynı zamanda Atlanta’dan sonra gelir dağılımında en büyük adaletsizliğin görüldüğü ikinci şehir.
Şehirde nüfusun yüzde 5’i yılda 350 bin dolardan fazla kazanırken yüzde 20’sinin geliri 20 bin doların altında kalıyor.
San Francisco Kiracılar Birliği, 2011 yılında 1900 dolar olan şehir merkezinde iki odalı bir evin kirasının 2012 yılında aniden 3500 dolara fırladığını, rakamın bu yıl 5000 doların üzerinde olduğunu ancak kişi başına milli gelirin benzer bir artış göstermediğine dikkat çekiyor.
Bir argümana göre San Francisco’da Google, Facebook, Twitter gibi teknoloji şirketlerinde yıllık 6 haneli geliri bulunan çalışanların şehre taşınması kiraların ve yaşam masraflarının yükselmesine neden oluyor.
Bazı uzmanlarsa asıl problemin konut sektöründeki arz-talep dengesizliği olduğunu ileri sürüyor.
Araştırma kuruluşu McKinsey Global Institute’un şehirdeki konut krizinin çözümü için 3,5 milyon yeni ev yapılması gerektiğini öngören araştırması üzerine, California Valisi Gavin Newsom seçim kampanyasında bu konutları yapmayı vadetmişti.
Ancak Newsom’ın göreve gelmesinden sonra eyaletteki konut üretimi yılda 100 bin birim ile sınırlı kaldı.
Shellenberger ise San Francisco’nun sorunlarından, şehrin hoşgörü kültürü ve etik politika yapımının yanlış anlaşılmasını sorumlu tutuyor. Solun, kanunların gevşek uygulanmasını şefkatli bulduğunu ileri süren Shellenberger bu nedenle şehirde uyuşturucu satıcılarına bile göz yumulduğunu iddia ediyor.
Geçen yıl San Francisco’da yüksek dozda uyuşturucudan ölenlerin sayısının Kovid-19’dan ölenleri geçtiğini ileri süren Shellenberger, “Hangi şehir, dondurma dükkanlarını, yılda 713 kişinin ölümüne neden olan uyuşturucu satıcılarından daha sıkı denetler?” diye soruyor.