Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, sanayi üretim endeksi şubatta aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 8,8 artış gösterdi. Arındırılmamış sanayi üretim endeksi de şubatta yıllık yüzde 5,7 artarak, arka arkaya yükselişini 7’inci aya taşıdı.
Veriye ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin yüzde 9,7 olduğunu söyledi.
Sanayi üretiminin ana eğilimi açısından izlenen mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endeksin, şubatta bir önceki aya göre yüzde 0,1 ile sınırlı artış gösterdiğine işaret eden Bürümcekçi, “Endeks geçen yılın şubat ayında 119 ile Aralık 2017’den beri en yüksek seviyesine çıkarken, salgın sonrası mart ve nisanda geri çekildi ve Nisan 2011’den bu yana en düşük seviyesine indi. Takip eden dokuz ayda ise üst üste güçlü artışlar kaydedilirken, şubat ayı artışı yüzde 0,1’le sınırlı kalsa da 131,1 ile yeni tarihi zirvesine çıktı.” diye konuştu.
Bürümcekçi, söz konusu göstergenin aydan aya büyük oynaklık göstermesinin üretimdeki ana eğilimi belirlemekte zorluk çıkardığına dikkati çekerek, çeyrekten çeyreğe değişime bakıldığında bu yıl biraz yavaşlamayla da olsa ilerlendiğini kaydetti.
Sanayi üretim endeksinde, ilk iki ay gelişmelerinin milli gelirde yüzde 5 civarı artış beklentileriyle uyumlu olduğunu aktaran Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şubat gerçekleşmesiyle sanayi üretimi yılın ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6 yukarıda gerçekleşti. Bu çeyreğin son ayı olan mart için de öncü göstergeler toparlanmanın gücünü koruduğuna işaret etmekte. Dolayısıyla öncü göstergeler milli gelir büyümesinin 2021’in ilk çeyreğinde gücünü koruduğuna işaret etti. Önceki dönemde gerçekleşen parasal ve makroihtiyati sıkılaşma ile son dönem finansal koşullarda gözlenen belirgin sıkılaşmanın büyüme beklentimiz üzerindeki yukarı yönlü riskleri zayıflattığını düşünüyoruz. Çeyrekten çeyreğe değişimlerin yatay olduğu bir senaryoda bu yılın milli gelir büyümesi yüzde 5,7 olarak gerçekleşmekte. Buna karşılık, önceki aylarda para politikasının ve makroihtiyati politika ile finansal koşulların sıkılaşması, beklenen ivme kaybının daha fazla olabileceğine işaret ediyor. Bu doğrultuda, 2021 yılı milli gelir büyüme oranı beklentimizi yüzde 4,5 olarak korurken, beklentimiz üzerindeki yukarı yönlü risklerin zayıfladığını düşünüyoruz.”
“İmalat sanayi trend üstü bir büyüme sergiliyor”
Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Özlem Bayraktar Gökşen, sanayi üretiminin yılın ilk çeyreğinde güçlü seyrini sürdürdüğünü belirterek, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yüzde 0,1’lik sınırlı artışla yatay bir seyre işaret ettiğini, aktivite hızında ılımlı yavaşlamanın sürdüğünü söyledi.
Buna karşın, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin üst üste 10. ayında da büyüme kaydettiğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Gökşen, söz konusu endeksin, ortalama yüzde 14-15 ile salgın dönemi öncesi seviyelerin oldukça üstünde bir seviyeye işaret ettiğini dile getirdi.
Gökşen, mart ayı dış ticaret verilerinin sanayi üretimi tahminlerine ışık tuttuğunu aktararak, “Ara malları ithalatı şubatta yüzde 30’a yakın yıllık artış kaydetti. İSO imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi de martta 51,7 seviyesinden 52,6’ya yükseldi. Dolayısıyla ilk çeyreğe ilişkin imalat sanayi ve aktivite verileri trend üstü bir büyümeye işaret etti.” dedi.
Alt gruplara bakıldığında, otomotiv sektörü üretimindeki yüzde 4,3 ve tekstil sektörü üretimindeki yüzde 7,6’lık yükselişin de imalat sanayi üretimine sırasıyla 0,4 ve 0,9 puan katkı yaptığını anlatan Gökşen, şunları kaydetti:
“İç talebe ilişkin sektörlerdeki performansa baktığımızda, mineral ürünleri imalatında yüzde 21,8 yükseliş olduğu takip edilirken, mobilya imalatındaki artışın yıllık yüzde 11,1 düzeyinde gerçekleştiği ve imalat sektörü üretimine 0,3 puan katkı sağladığı görülüyor. Artışlar, oldukça yüksek kredi arzı sonrasında iç talepteki canlılığın devam ettiğini işaret ediyor. Yatırım eğilimi çerçevesinde, makine ve teçhizat üretiminin yüzde 27,5’lik, ana metal sanayi üretiminin de yıllık yüzde 13,9 artış gösterdi. İmalat sanayinin yılın ilk çeyreğinde oldukça güçlü bir seyir kaydettiği ve yüksek baz yılı etkisine rağmen trend üstü bir büyüme sergilediği izleniyor. Yılın ilk çeyreğinde kredi faizlerindeki yükselişe rağmen, politika normalleşmesinin beraberinde getirdiği artan risk iştahıyla önemli bir iyileşme sergileyen finansal göstergeler, finansal koşullar endeksindeki sıkılaşmanın oldukça sınırlı kalmasını beraberinde getirmiş ve büyüme üzerindeki pozitif etkisini sürdürmüştü. Buna ek olarak 2020’de yaşanan yüksek kredi arzının büyüme üzerinde devam eden etkisinin yılın ilk çeyreğine de sarktığını görüyoruz. Bu gelişmeler ışığında ilk çeyrekte milli gelirin yıllık yüzde 6-7 seviyelerinde bir reel büyüme kaydetmesi beklenebilir.”