Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, mesleki ve teknik lise veya meslek yüksekokulu mezunlarının, üreticilerin değişen ihtiyaçlarına uyumunun önemine dikkati çekerek, “Bu hususun ancak sanayi ve eğitim camiasının ortak çalışmasıyla aşılabileceğine inanıyoruz.” dedi.
Organize Sanayi Bölgeleri Mesleki Eğitim Merkezleri Açılış Programı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Varank, buradaki konuşmasında, geçen yıl kasım ayında Bakan Özer ile “Mesleki Eğitim Merkezleri Protokolü”nü imzaladıklarını anımsatarak, söz konusu protokolle ilgili çalışmaları 2 ayda tamamlamanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
OSB’ler içindeki mesleki eğitim merkezleri ile üretim ekosisteminin ihtiyaç duyduğu yetkinliklere sahip insanları sanayicilerle yetiştireceklerini anlatan Varank, “Şüphesiz bu merkezlerde yetişen nitelikli teknik kadrolar, 2053 ve 2071 hedeflerimize ulaşma yolunda en önemli kozumuz olacak.” diye konuştu.
Varank, göreve gelmelerinden bu yana sanayi ve eğitimi birbirinden ayrı düşünmediklerine dikkati çekerek, dijital dönüşüm ve beşeri sermayenin, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin en önemli ayaklarını oluşturduğunu dile getirdi.
“İnsan kaynağı stratejilerimizi dinamik yaklaşımlarla tasarlıyoruz”
Sanayide yaşanan dönüşüm süreçlerine değinen Varank, şu ifadeleri kullandı:
“Bugünse 4. Sanayi Devrimi dediğimiz dijital dönüşümü konuşuyoruz. Dijitalleşme kaçınılmaz bir şekilde hayatımızın her alanına hızla sirayet etmeye devam ediyor. Yaşanan salgın sürecinde bunu çok daha net bir şekilde yaşadık. Bilhassa sanayide yaşanan dijital dönüşüm, iş gücü piyasası üzerinde köklü değişimlere sebep olacak. İşte bu sebeple teknolojik dönüşümün giderek hızlandığı bu ortamda insan kaynağı stratejilerimizi dinamik yaklaşımlarla tasarlamaya özen gösteriyoruz.”
Varank, “Deneyap Teknoloji Atölyeleri” ile geleceğin teknolojilerine aşina bir gençlik yetiştirdiklerine işaret ederek, dünyaca ünlü yeni nesil yazılım okulları olan 42 Kocaeli ve 42 İstanbul ile ülkenin yazılımcı ihtiyacına yönelik adımlar attıklarını söyledi.
İnsan kaynağı gelişimi bakımından en yaygın etki ürettikleri projelerin başında TEKNOFEST’in geldiğini anlatan Varank, “Dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST ile sadece çocuklarımızı değil, tüm Türkiye’yi bilime ve teknolojiye ısındırıyoruz.” dedi.
Varank, akademide de üretim ekosisteminin ihtiyaçlarına yönelik insan kaynağının gelişimini desteklediklerini belirterek, “TÜBİTAK Sanayi Doktora Programı ile 49 farklı üniversitenin 210 farklı sanayi kuruluşuyla yaptığı projeler kapsamında 1162 doktora öğrencisi yetiştiriyoruz. Bu gençlere öğrenimleri boyunca burs, sonrasında da istihdam desteği sağlıyoruz.” diye konuştu.
“Gençlerimiz arayan değil, aranan olacak”
Bu gibi çalışmaların Türkiye sanayisinin rekabetçilik gücünü artırdığına dikkati çeken Varank, gerekli teknik kapasiteye sahip ara eleman konusunun sanayiciler için önemine işaret etti.
Varank, Bakanlık olarak sanayicilerin bu konudaki yoğun taleplerini karşılamak için derinlemesine çalışmalar yürüttüklerini kaydederek, kalkınma ajansları aracılığıyla iş gücüne yönelik yürüttükleri projelere değindi.
İş gücü konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliğinin devam ettiğini belirten Varank, şu değerlendirmede bulundu:
“Tabii buradaki en hassas nokta, mesleki ve teknik lise veya meslek yüksekokulu mezunlarının üreticilerin değişen ihtiyaçlarına uyumu konusu. Bu hususun ancak sanayi ve eğitim camiasının ortak çalışmasıyla aşılabileceğine inanıyoruz. Mesleki eğitim merkezlerinin, organize sanayi bölgelerinde kurulması sayesinde, bir taraftan sanayicinin isteklerinin ne olduğu diğer taraftan da eğitim müfredatının nasıl güncellenmesi gerektiği hususu çözüme kavuşmuş olacak. Bugün açılışını yaptığımız bu merkezler sayesinde iş gücü piyasasındaki vatandaşlarımız başta gençlerimiz olmak üzere arayan değil, aranan eleman konumuna gelecek.”
“Derdimiz geleceğe yatırım yapmak”
Varank, “büyük ve güçlü Türkiye” hedefine ulaşabilmenin yolunun sürekli gelişimden ve inovasyondan geçtiğinin altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
“Bu noktada sanayi ve teknolojinin asıl itici gücü olan insan kaynağımıza büyük iş düşüyor. Derdimiz, günü kurtarmak değil, geleceğe yatırım yapmak. Bunun için de tüm kurumlarımızla birlikte canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Yurdumuzun en ücra köşesindeki tek bir kabiliyeti bile ülkemizin iş gücüne katabilmek için çabalayacağız. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ulaştırmakta kararlıyız.”
Varank, projede emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür etti.