Gençlik yıllarında Denizli’de çobanlık yaptıktan sonra bir süre çalışmak için gittiği Almanya’dan memleketine kesin dönüş yapan Mustafa Özpek, alabalık çiftliği kurdu.
Zamanla işlerini büyüten ve 2 oğluyla Türkiye’nin farklı şehirlerinde kurduğu 12 çiftliği işleten Özpek, yıllık 10 bin ton alabalığı işleyerek yurt dışına satmayı başardı.
Çiftlik için gerekli balık yemlerini dışarıdan temin eden Özpek, sık sık kalitesiz ürünlerle karşılaşınca kendi yem fabrikasını kurmaya karar verdi.
Honaz ilçesi Kaklık Mahallesi’nde 7 yıl önce kendi yem fabrikasını kuran ve 50 kişiye istihdam oluşturan 78 yaşındaki Özpek, ilk zamanlar kendi balıkları için üretim yaparken şimdi ürünlerini hem iç hem de dış pazarda satıyor.
Yemlerin içinden taş çıktı
Mustafa Özpek, AA muhabirine, 1973 yılından beri alabalık üretimi işiyle meşgul olduklarını söyledi.
“Bu çoban ülkeye döviz kazandıracak” sloganıyla çıktığı yolda birçok zorluklara rağmen hedefine ulaştığını belirten Özpek, “Avrupalı yem işinde çok titiz. O kadar titiz ki ‘Senin balıklarda çamur kokusu var.’ dediler. Bu gibi şikayetlerden kurtulamadık yani. En sonunda yem fabrikası kurmaya karar verdim. 6 yıl araştırmadan sonra bugünkü ilk fabrikamızın olduğu yeri bulduk. Buraya bir fabrika kurduk.” dedi.
Fabrika kurmadan önce dışarıdan balık yemi temin ettiğini ve başından geçen bir olayın iş hayatını değiştirdiğini ifade eden Özpek, şöyle konuştu:
”İlk önce gittim ham madde alacağımız yerlerle görüştüm. Bana önce numune göndermelerini istedim. ‘Bu numuneleri bizim laboratuvarlarımızda inceleyeceğiz. Beğenirsek bu malları öyle gönderin, değilse bu malları göndermeyin.’ dedim. Bu arada seçimlerini beğenmediğimiz ürünleri hep geri çektik hatta firmanın birisi tavuk unu gönderdi bana. İçine özel büyütülmüş taş koymuşlar. Bizim laboratuvardaki arkadaşımız bunu getirdi vazoya su doldurdu, o ham maddeleri koyduğu zaman dibine doğru taşlar hücum etti.”
İkinci fabrika kuruluyor
Özpek, kaliteli yem üretmeye başlayınca taleplere yetişmek için ikinci fabrikanın inşasına başladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Gürcistan, Belarus ve Rusya’ya balık yemi ihracatı yapıyoruz. Yıllık aşağı yukarı 5 bin ton ihracatımız oluyor. Talep çok. Bu sefer ne yapalım? ‘Yeni fabrika kuralım.’ dedik. Allah kısmet ederse orada saatte 12-15 ton arasında yem üretilecek. Biz üretiyoruz. Ürettiğimizi başka bir ülkeye satmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bizde çalışma saati öyle yok. Sabah namazından sonra ben 78 yaşındayım, ayaktayım. İşimi takip ediyorum. Başarılı olmak için çok çalışmak lazım, çok iyi işini takip etmek lazım. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihracat yapacağız ve Türkiye’ye daha çok döviz getireceğiz.”