Gazze’de, İsrail’in devam eden soykırımı karşısında mevcut uluslararası mekanizmaların etkisizliği tartışma konusu olurken, soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçlarının sorumluları, uluslararası mahkemelerin yargılamasından kaçamıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’deki İsrail soykırımı karşısında uluslararası mekanizmaların etkisizliğini eleştirirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve destekçilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmalarına olan inancını dile getirdi.
Uluslararası toplumun itirazlarına rağmen Nazi yetkililerinin, Ruanda ve Srebrenitsa soykırımının faillerinin, dünyanın birçok ülkesindeki devlet başkanları ve üst düzey yetkililer, suçları işledikleri tarihten çok sonra dahi uluslararası mahkemelerde hesap vermek ve cezalarını çekmek zorunda kalıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yargılamalar
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’nın Nürnberg şehrinde kurulan özel askeri mahkeme, Nazi Almanya’sında çeşitli görevlerde bulunan asker ve sivil devlet yöneticilerini yargılayarak idama varan cezalar verdi.
Nürnberg’de, 20 Kasım 1945’te başlayıp 1 Ekim 1946’ya kadar süren yargılamalar neticesinde, Nazi kabinesi ve partisindeki yetkililer, Nazi Schutzstaffel (SS) askerleri ve Gestapo istihbarat birimindeki resmi görevlilerin yanı sıra Nazi rejimini destekleyen bilim insanları ve iş insanları da yargılandı.
Yargılamalar sonucunda 12 idam cezası, 2 müebbet hapis cezası, 4 süreli hapis cezası, 2 beraat ve bir düşme kararı verildi.
Sanıklardan, Nazi Almanya’sındaki Alman İşçi Cephesi’nin (DAF) kurucusu ve savaş esirlerinin zorla çalıştırılmasını idare eden en üst düzey yetkili Robert Ley, hakkındaki yargılama sonuçlanmadan yaşamına son verdi.
Japonya için Tokyo’da kurulan özel askeri mahkemelerde de Japon yetkililerden İmparator ve veliahdı dışındakilerin tamamı yargılanırken, 2’si eski başbakan olmak üzere, 7 kişinin idamına ve çoğunluğu Japonya ordusu generallerinden oluşan 16 sanık hakkında müebbet hapis cezasına hükmedildi.
Kırmızı Kmerlerin lideri, ev hapsinde öldü
Kamboçya Komünist Partisinin silahlı kolu olarak 1960’lı yılların sonlarında kurulan ve 1975’te başkent Phnom Penh’e saldırı düzenleyerek iktidarı ele geçiren Kızıl Kmerler’in lideri Pol Pot, partisine bağlı bir grup tarafından tutulduğu ev hapsi sırasında 1998’de öldü.
Daha sonra BM destekli kurulan Kamboçya Mahkemesi (ECCC), yaklaşık 1 milyon 700 bin kişinin ölümünden sorumlu tutulan komünist Kızıl Kmerler rejiminin en üst düzey yetkilileri hakkında yargılamalara başladı.
Kızıl Kmerler’in en önemli üç liderinden Nuon Chea, hakkındaki yargılama sırasında 2013’te ölürken, Khieu Samphan ve Ieng Sary, insanlığa karşı suçlar ve soykırım nedeniyle müebbet hapse mahkum edildi.
Srebrenitsa’daki soykırımın sorumlularından 4’ü müebbet hapis cezası aldı
Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da Temmuz 1995’te yaşanan soykırımda binlerce Boşnak sivili öldürmekten sorumlu tutulan Sırp yetkililerden 4’üne, eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesince (ICTY) 2016’da müebbet hapis cezası, farklı mahkemelerde görülen Srebrenitsa davalarında ise bugüne kadar 45 Sırp’a toplam 699 yıl hapis cezası verildi.
“Bosna Kasabı” olarak anılan ve Bosna Savaşı boyunca Sırp askerlerinin komutanlığını yapan eski Sırp komutan Ratko Mladic, Srebrenitsa soykırımının yanı sıra insanlığa karşı suç işlemek (sürgün, yok etme, öldürme, sınır dışı etme ve insanlık dışı eylemler), savaş kanun ve geleneklerini ihlal etmek (öldürme, terör, sivillere karşı hukuka aykırı saldırı ve esir alma) suçlarından ömür boyu hapis cezası aldı.
Bosna Hersek’te on binlerce insanın ölümünden sorumlu bulunan Bosnalı Sırp lider Radovan Karadzic, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da 2008’de bir otobüste yakalandı.
Lahey’deki eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesince (ICTY) 2016’da soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan 40 yıl hapis cezasına çarptırılan Karadzic, 2019’da sonuçlanan temyiz davasında müebbet hapse mahkum edildi.
Mladiç ve Karadziç cezalarını İngiltere’deki Isle of Wight hapishanesinde parmaklıklar ardında çekiyor.
ICTY’de yargılanan sanıklardan eski Hırvat General Slobodan Praljak, savaş suçlarından hüküm giydiği davanın temyiz duruşmasında zehir olduğu iddia edilen bir sıvı içerek hastaneye kaldırıldı ve hastanede öldüğü açıklandı.
Eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic, Srebrenitsa’daki soykırımla suçlandı ancak yargılanması sürerken cezaevinde öldü.
Ruanda Başbakanı, soykırımdan sorumlu tutuldu
Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTR), 4 Eylül 1998’de dönemin Ruanda Başbakanı Jean Kambanda’yı soykırım suçundan ömür boyu hapse mahkum etti.
ICTR, Kambanda’nın yanı sıra eski Genelkurmay Başkanı General Augustin Bizimungu’ya 30 yıl hapis cezası verirken, soykırımını finanse etmekten sorumlu tutulan Felicien Kabuga’nın “şiddetli demans”a yakalanması nedeniyle mahkum edilmeyeceğini açıklayarak yargılamasını sonlandırdı.
Eski Liberya devlet başkanı Taylor’a 50 yıl hapis
Eski Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor, 1990’ların sonlarında Sierra Leone’de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçların sorumlusu olduğu gerekçesiyle Özel Sierra Leone Mahkemesinde yargılanıp 50 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Taylor, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana uluslararası bir mahkemece mahkum edilen ilk eski devlet başkanı” olurken, Nisan 2012’de alınan mahkumiyet kararının ardından Taylor, cezasını çekmek üzere 15 Ekim 2013’te İngiltere’deki HM Frankland Hapishanesine nakledildi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, 2002’de faaliyete başladı
Dünya genelinde kalıcı ve daimi bir uluslararası mahkemenin gerekliliğini fark eden uluslararası toplum, bu ihtiyacı karşılamak amacıyla 2002’de faaliyete başlayan Uluslararası Ceza Mahkemesini (UCM) kurdu.
Filistin dahil olmak üzere 124 ülkenin tarafı olduğu UCM’deki Filistin soruşturmasında, şu ana kadar açılmış bir dava veya ilan edilmiş bir yakalama kararı bulunmuyor.