Avrupa Birliği (AB), 27 üyesiyle dünya siyaseti ve ekonomisinde önemli bir aktör olsa da savunma ile güvenlik alanlarında NATO ve ABD’den bağımsız hareket edemiyor. Birlik içinde uzun süredir aralıklarla gündeme getirilen “özerk askeri güç” fikri, kriz dönemlerinde daha sık tartışılıyor.
Fransa gibi bazı etkili üyelerin NATO’yu işlevsiz bulması, ABD ile Donald Trump döneminde gerileyen ilişkiler, Rusya’nın Ukrayna’ya ait Kırım’ı ilhakı ve süregelen saldırgan tavrı, buna karşılık ABD’nin ise Rusya yerine Çin’den yönelen tehdide odaklanması gibi gelişmeler, AB’yi kendi savunması üzerinde somut önerileri çalışmaya itti.
AB, Haziran 2020’de “Stratejik Pusula” adı verilen operasyonel savunma rehberini hazırlamaya başladı, ilk olarak tehdit analizleri yapıldı.
ABD’nin ardından NATO’nun da Afganistan’dan çekilmesi ve Fransa’nın, ABD ile İngiltere tarafından Avustralya’dan denizaltı alımı anlaşmasında devre dışı bırakılması ve Belarus yönetiminden yönelen “hibrit” tehdit, AB içerisinde dikkatleri bir kez daha Stratejik Pusula’ya çevirdi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in hazırladığı Stratejik Pusula taslağı, 4 ana unsuru içeriyor. Bunlar, AB’nin kriz yönetimindeki rolünü güçlendirmek, savunma kabiliyetlerinin geliştirilmesi, krizlere mukavemet göstermesinin sağlanması ve üçüncü ülkelerle ortaklıklar kurulması olarak sıralanıyor.
Borrell, Stratejik Pusula’nın “NATO’ya alternatif olmadığını” ve “ABD’nin yükünü paylaşmak anlamına geleceğini” sık sık dile getiriyor.
Mart 2022’deki AB Liderler Zirvesi’nde son halini alması planlanan belgede en çok dikkati çeken unsur, “hızlı intikal kuvveti”.
Söz konusu kuvvetin 5 bin kişiye kadar çıkabilmesi, kara, hava ve deniz birimlerinden oluşması, düzenli tatbikatlar yapması hedefleniyor.
AB sınırları dışına da gönderilebilecek kuvvetin konuşlandırılması için karar 27 üyenin oy birliği ile alınacak ancak her üye ülkenin personel göndermesi gerekmeyecek.
Bir grup üye ülke tarafından “koalisyonlar şeklinde” oluşturulabilecek kuvvet, AB’ye yönelik hibrit saldırılar da dahil olmak üzere farklı krizlere yanıt verebilmek için modüler yapıda olacak.
Kuvvetin, 2025 itibarıyla kurulmuş olması planlanıyor.
“Avrupa tehlikede”
Stratejik Pusula’nın önemine dikkati çekmek isteyen Borrell, sabah saatlerinde Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Avrupa tehlikede. Stratejik Pusula AB’nin buna yanıt vermesi için öneriler sunuyor.” ifadesini kullandı.
Borrell, hafta başında görüştüğü AB dışişleri ve savunma bakanlarının taslak belge ile ilgili olumlu görüş bildirdiğini belirtti ve “Bakanlar, durumun ciddiyeti ve aciliyetinin farkında ve işlerin her zamanki gibi gidemeyeceğinin bilincinde.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin Mart 2022’de Fransa’nın AB dönem başkanlığı sırasında kabul edileceğini yineleyen Borrell, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in bu yılki geleneksel Birliğin Durumu konuşmasında AB’nin “Savunma Birliği”ne ihtiyaç duyduğu ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in “2022’nin Avrupa savunması yılı” olacağı söylemlerini anımsattı.
Borrell, AB vatandaşlarının da pek çok kamuoyu yoklamasında AB’nin hem kendi güvenlikleri hem de dünyanınkine daha fazla katkıda bulunmasından yana olduklarını beyan ettiklerini vurguladı.
“Karşılaştığımız tüm tehditler yoğunlaşıyor ve üye ülkelerin bunlarla baş etme kapasitesi azalıyor.” ifadesini kullanan Borrell, hızlı harekete geçebilme, teknolojiye yatırım yapma ve ortaklarla çalışma konularında ağırlık verilmesi gerektiğini kaydetti.