Scholz ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Görüşmede ikili ve bölgesel konuların ele alındığını, Filistin ile Almanya arasında çok yakın ve çeşitli ilişkilerin bulunduğunu aktaran Scholz, en son Gazze’de artan gerilimi de konuştuklarını ve burada ateşkesin devam etmesini memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Scholz, “Bu gerilimin iki taraf arasında uzun vadeli barış ve güvenliğin sağlanması için Orta Doğu’daki ihtilafta siyasi bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu gösterdi.” dedi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas’a müzakere edilmiş iki devletli çözüm için çaba sarf ettiği yönünde güvence verdiğini aktaran Scholz, Almanya’nın güvenilir partner olduğunu ve iş birliğini sürdüreceklerini belirtti.
Scholz, Almanya’nın tutumunun geçmiş hükümetlerde olduğu gibi bir süreklilik arz ettiğini ifade ederek, ülkenin İsrail’in yerleşim politikasını eleştirdiğini anımsattı.
Ancak İsrail’in politikasına ilişkin farklı düşündüklerini söyleyen Scholz, “Apartheid kelimesini benimsemediğimi ve bunu durumu tanımlamak için doğru bulmadığımı açıkça ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Almanya’ya Filistin’e verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
İsrail’in tek taraflı adımlar attığına, yerleşim faaliyetlerinin devam ettiğine ve yerleşimcilerin şiddet uyguladıklarına işaret eden Abbas, “Tüm bunların gerçekleşmesine ve bizim bunlara maruz kalmamıza rağmen barışçıl direnişe bağlı kalıyoruz. Bu yolu terk etmeyeceğiz. Her türlü teröre ve şiddete karşıyız.” ifadesini kullandı.
Dünyada kimsenin sonsuza kadar sürecek bir apartheid sistemini kabul etmeyeceğini ifade eden Abbas, Filistin’in 77 yıldan beri işgal altında olduğunu ve bunun son bulmasını istedi.
Almanya ve AB’deki ülkelere Filistin’i tanıma çağrısı
Abbas, bundan dolayı iki devletli çözümün muhafaza edilmesi çağrısı yaptığını ifade ederek, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve özellikle Almanya’nın Filistin’i devlet olarak kabul etmekle buna katkı sağlayabileceklerini söyledi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas, Doğu Kudüs dahil tüm Filistin bölgelerinde seçim yapılabilmesi şartıyla Filistin’de seçimleri organize etmeye hazır olduklarını vurgulayarak, “Bu olursa daha önce olduğu gibi yarın seçim yaparız. Bu geçmişte birkaç kez yapılmışken İsrail neden bugüne kadar reddediyor? Merak ediyorum işgal gücü özlemini çektiğimiz bu seçimleri yapmamıza neden engel oluyor? Seçimlerin yapılması konusunda tüm ülkeler destek veriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletlerin (BM) ve iki devletli çözümden yana olan tüm ülkelerin, Filistin’i tanımalarını talep eden Abbas, BM Güvenlik Konseyinde Filistin ile ilgili alınan kararların uygulanmasını da istedi.
Abbas, 1972’de Münih Olimpiyatları’ndaki saldırıdan dolayı Filistinliler adına İsrail ve Almanya’dan özür dileyip olayın aydınlatılmasına yardımcı olup olmayacağının sorulması üzerine de, İsrail’in 1947’den bu yana Filistin’in köyleri ve şehirlerinde 50 katliam yaptığını, İsrail ordusunun bugüne kadar Filistinlileri öldürüldüğünü anımsattı.
“Bizim talebimiz durun, yeter artık. Huzur bulalım. Güvenlik ve istikrar için önümüze bakalım. Geçmişi eşelemek istiyorsak, evet bende İsrail’in gerçekleştirdiği 50 katliam var” ifadelerini kullanan Abbas, yerleşim bölgelerinin isimlerini sayarak bu katliamların belgesellerde de gösterildiğini aktardı.
Abbas, herkesi barışa ve karşılıklı güvenin oluşturulmasına davet ettiğini sözlerine ekledi.