Borsa İstanbul’da geçen yıl yüzde 200’e yaklaşan ralli sonrası, seçim belirsizliği ve Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisiyle satış baskısı öne çıktı.
BIST 100 endeksi, yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 10 gerilerken, turizm, bilişim ve orman, kağıt, basım sektörlerindeki düşüş yüzde 30’u aştı. Söz konusu dönemde sektör endeksleri arasında sadece taş, toprak, metal eşya, makina ve ulaştırma yükseldi.
Dolar bazlı yüzde 20’ye yakın değer kaybeden BIST 100 endeksi, 220 sentle Kasım 2022’den bu yana en düşük seviyesini test etmesinin ardından 240 sente çıkarken, endeks Kasım 2010’daki zirvesinin oldukça uzağında fiyatlanmaya devam ediyor.
BIST 100 endeksi, geçen hafta cuma günü 4.400 seviyelerinden başlayan yükseliş eğilimini üst üste üçüncü işlem güne taşıyarak yaklaşık yüzde 12 artışla 4.950 seviyelerine çıktı. Söz konusu yükselişe banka hisseleri öncülük etti.
Analistler, piyasalarda son dönemdeki belirsizliklerin sona ermesiyle borsanın yeniden dikkatleri üzerine çektiğini belirterek, Borsa İstanbul’un tarihi düşük seviyelerde işlem gördüğünü ve önemli potansiyel taşıdığını kaydetti.
“Borsada orta ve uzun vadeli fırsatlar öne çıkmaya başlıyor”
Alnus Yatırım Araştırma Direktörü Volkan Dükkancık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Uluslararası itibara sahip finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz” şeklindeki sözlerine dikkati çekerek, bu durumun ekonomi yönetimi ve politikalarında olası bir değişiklik yönünde algılanabileceğini, bu yöndeki gelişme ve açıklamaların piyasanın ana gündem maddesi olduğunu söyledi.
Kısa vadede ise algısal olarak, kamu şirketlerinin öne çıkabileceğini vurgulayan Dükkancık, özellikle ulaştırma sektöründeki şirketler başta olmak kaydıyla öncü verilerin sağlıklı şekilde takip edilebildiği, ilk çeyrek finansal sonuçları güçlü olmasına karşın ülkede yaşanan belirsizlikler nedeniyle geride kalan ve ikinci çeyrekte pozitif beklentilerin olduğu şirket hisselerinin de bu süreçte ön planda olacağını düşündüklerini kaydetti.
Dükkancık, küresel çapta genel kabul görmüş ekonomi politikalarına dönülmesi durumunda orta ve uzun vade için en cazip yatırım aracının hisse senetleri piyasası olmaya devam edeceğini düşündüklerini aktardı.
Yeni ekonomi yönetimi ve mevcut politikaların yeniden ortaya konulacağı sürece kadar dövize endeksli ürünlerin de risk-getiri dengesini sağlamak açısından portföylerde yer bulmayı sürdüreceğini belirten Dükkancık, şunları kaydetti:
“Geldiğimiz noktada tarihi düşük çarpanlarla işlem görmekte olan BIST 100 endeksi cephesinde, bunca riskin yanında orta-uzun vadeli fırsatların da oluşmaya başladığını belirtmek gerekiyor. Bu bağlamda, Varlık Dağılım Modeli’mizde daha önce yüzde 90 seviyelerinden yüzde 50’ye çektiğimiz BIST 100 hisse senedi oranı ağırlığını yüzde 65’e çıkarıyoruz. Ancak hisse seçiminde çok daha dikkatli olunması gereken bir dönemde olduğumuzun da altını tekrar çiziyoruz. Bu paralelde, portföylerinde hisse senetlerine yer veren ya da vermeyi düşünen yatırımcılar için bu zorlu süreçte nakit akışını ve net işletme sermayesi yönetimini doğru yapan şirketler bir adım önde olacaktır. Bununla birlikte politika faizinden farklı olarak yüzde 40’lara ulaşan piyasa faizi ortamında nakit fazlası olan, borçsuz ya da düşük borca sahip, kur riski taşımayan, döviz bazında geliri olan şirketler de yine öncelikli olarak tercih edilmeli.”
“Uzun vade açısından görüşüm pozitif”
NoorCM Menkul Değerler Kurumsal İlişkiler Direktörü Ahmet Uluhan da yeni dönemde ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağı ve para politikasının bundan sonra nasıl şekilleneceği konularının piyasaların odağında yer aldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ilk mesajlarında, “enflasyon ile mücadelenin öncelikli konular arasında olduğuna” vurgu yapmasının önemli olduğuna işaret eden Uluhan, gelecek dönem politikalarına ilişkin mesajların piyasa fiyatlamaları üzerinde etkili olmaya devam edeceğini kaydetti.
Orta ve uzun vadede bakıldığında Borsa İstanbul’un mevcut seviyelerinin maliyetlenme açısından iyi bir fırsat içerdiğini düşündüğünü ifade eden Uluhan, “Kısa vade için halen şüphelerim olsa da daha uzun vade açısından görüşüm pozitif.” dedi.
Uluhan, bazı sektörlerin yılın geri kalanında daha iyi performans sergileyeceğini düşündüğünü, deprem ve seçimler nedeniyle son iki bilanço döneminin de hak edilen ölçüde fiyatlanmadığı kanaatinde olduğunu söyledi.
Bu bağlamda otomotiv, gıda perakendeciliği, elektronik perakendeciliği, havacılık, sağlık ve holdinglerin öne çıkan sektörler olduğunu aktaran Uluhan, “Burada özellikle otomotiv sektörünün yılın ilk yarısı için rekor satış performansı sergilediğini ve bunu yılın genelinde de yakalayabileceğini düşünüyorum.” dedi.
Kısa vade için 5.000 seviyesinin kritik olduğunu ve bu kademenin ilk etapta test edilerek piyasanın yukarı yönlü eğilimini devam ettirmeye çalışacağını düşündüğü belirten Uluhan, “Ancak 5.000 puanın üzerinde kalıcı bir ralli için konuşmanın halen erken olduğunu düşünüyorum. Aşağıda ise 4.300 desteği piyasayı tutmaya devam edecektir. Orta ve uzun vade için ise piyasaların ileri vade beklentilerinin pozitife dönmesi ve 5.700 zirvesinin aşılması önemli olacaktır. Bu yönlü bir senaryoda 6.000 ve üzeri kademeleri hedefleyebiliriz.” diye konuştu.
“BIST 100 endeksinde 5.000 puan seviyesi psikolojik olarak önemli”
GCM Yatırım Genel Müdürü Alper Nergiz ise yılın geri kalanında yatırımcılar tarafından özelikle inşaat, ulaştırma, bankacılık, holding ve ihracat ağırlıklı çalışan sektörlerin tercihleri arasında ön sırada yer aldığını bildirdi.
Türkiye’nin ekonomide atacağı güven verici adımların gelecek dönem fiyatlamalar için referans olabileceğini aktaran Nergiz, enflasyondan korunmak isteyen yatırımcılar açısından borsada halka açık şirketlerin, uygulanacak büyüme odaklı politikalara paralel önümüzdeki dönemlere ilişkin büyüme ve karlılık rasyolarının yakından takip edileceğini kaydetti.
Nergiz, BIST 100 endeksinin 120 günlük ortalamaların geçtiği 4.700 bölgesi üzerinde yükselişine devam ettiğini belirterek, “BIST 100 endeksi, 5.000 bölgesi üzerindeki olası kalıcılığı ile ilk etapta 5.200-5.300 ve sonrasında 5.750 puana doğru yeni bir beklentiyi gündemine taşıyabilir. Borsanın yeni bir yükseliş rallisi oluşturabilmesi için psikolojik olarak 5.000 seviyesi üzerinde kalıcı bir hareket oluşturma hususu göz ardı edilmemelidir.” dedi.