AA’nın “ABD seçimlerinde Gazze etkisi” başlıklı haber paketinin ilk bölümünde Gazze nedeniyle oluşan yeni hareketlerin ABD seçimlerine nasıl etki edeceği ve kararsız oyların etkisi mercek altına alındı.
Washington yönetiminin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü saldırıları fonlaması, birçok kararsız seçmen ve siyasetçide öfkeye neden oldu. Filistin yanlısı açıklamalarıyla bilinen Demokrat Senatör Bernie Sanders’ın Ulusal Demokrat Kongredeki konuşmasında kalıcı ateşkesten söz ettiği anda salonda alkış kopması da bunun bir göstergesiydi.
Kasım 2024’te yapılacak seçimlerde kararsız hareketler, kendilerini sandıkta belirgin şekilde göstermek isterken Sosyal Politika ve Anlayış Enstitüsünün (ISPU) nisan ayındaki “Müslüman Oylarını Kazanmak: Salıncak Eyaletlerde Bir Politika Öncelik Analizi” başlıklı araştırmasına göre, ABD’de Demokratların yüzde 78’i Gazze’de kalıcı ateşkesi destekliyor.
Müslümanların arasında Demokratlara oy vermeyi planlayanların yüzde 89’u, Cumhuriyetçilere oy vermeyi düşünenlerin yüzde 72’si, salıncak eyaletlerdeki Müslüman seçmenlerin ise yüzde 91’i, Kasım 2024 seçimleri için aday kim olursa olsun Gazze’de kalıcı ateşkesin bir adaya oy verme olasılıklarını artıracağını söylüyor.
Ayrıca Reuters/IPSOS’un Nisan 2024’te ABD’nin tamamında yaptığı ankete göre, Amerikan halkının yüzde 77’si ekonomi politikalarının, yüzde 55’i ise dış politikanın yanlış yolda olduğunu düşünüyor. Bu durum, adayların kazanmasında ve kazandıktan sonraki politikalarında Gazze’nin belirleyici etkenlerden biri olduğunu gösteriyor.
Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin başkan adaylarının İsrail yanlısı politikaları nedeniyle Müslüman-Amerikalıların çoğu sandıkta kararsız oy kullanmayı veya üçüncü parti adaylarını desteklemeyi planlıyor.
Müslüman Amerikalılar ile kararsız hareketler, Gazze konusunda Kongre ve çevresinde oldukça etkili rol oynadı. Kongrenin açıldığı günden itibaren 4 gün boyunca “Bir bomba daha istemiyoruz” sloganıyla kalıcı ateşkes ve silah ambargosu taleplerini bina çevresinde bir araya gelerek duyurmaya çalıştı.
Bu toplantılara Minnesota’dan Temsilcisiler Meclisi Üyesi Demokrat Ilhan Omar, Georgia’dan temsilci Ruwa Rumman, Pennsylvania’dan Temsilciler Meclisi Üyesi Summer Lee gibi isimler de iştirak etti, konuşmalar yaptı ve desteklerini gösterdi.
Tüm dikkatler salıncak eyaletlerin üzerinde
Ulusal Kararsızlar Hareketi ve AbondonBiden (Biden’ı Terk Et) hareketleriyle ABD’de birçok eyalette örgütlenen Müslüman Amerikalılar, diğer kararsız hareketlerle birleşerek sandıkta Amerikan yönetiminin Gazze konusundaki tutumuna tepkisini göstermeyi hedefliyor.
Özellikle başkanlık seçiminin kaderini belirleme özellikleriyle bilinen “salıncak eyaletlerde” yoğunlaşan Müslüman nüfusun etkisi, tüm dikkatleri bu eyaletlerin üzerine çekiyor.
AbondonBiden hareketinin kurucusu ve Minnesota Üniversitesinde sosyoloji profesörü Hassan Abdel Salam, AA muhabirine, “Bizim bir stratejimiz var ve bu strateji Başkan’ı (Joe Biden) ve Başkan Yardımcısı’nı (Kamala Harris) cezalandırmak ve sonra bunun suçunu veya sorumluluğunu üstlenmek, böylelikle bizi asla görmezden gelmeyecekleri bir güç haline gelmektir.” dedi.
Bunun daha sonra bir uyanışa, Demokrat Parti içinde bir hesaplaşmaya ve Cumhuriyetçilerin davranışlarını yeniden gözden geçirmeye zorlayacağı değerlendirmesini yapan Abdel Salam, “Çünkü bu iki parti de sorumlu. Bu ikisi de bu milleti yönetiyor.” ifadelerini kullandı.
Abdel Salam, Demokrat Partiden ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ın adaylığının kesinleşmesi sonrasında “‘Harris’i terk et’ gibi bir fikre geçmemizin sebebi, her Amerikalıya bu kişiyi desteklemenin soykırıma ortak olmak anlamına geldiğini açıkça göstermektir.” diyerek, AbondonHarris (Harris’ı Terk Et) hareketinin işaretini verdi.
Üçüncü parti adaylarına yönelim var
ABD Müslüman toplumunun önde gelen isimlerinden, Dallas merkezli Yaqeen Enstitüsünün Başkanı Dr. Ömer Süleyman da “Gazze’yi önceleyen birçok Müslüman Amerikalının bu iki adaydan da hayal kırıklığına uğradığını, üçüncü parti adaylarına yöneldiğini düşünüyorum ve üçüncü parti adaylarının ikisi bu yıl gerçekten ilginç.” yorumunu yaptı.
Yeşil Parti başkan adayı Jill Stein ve Halkın Partisi başkan adayı Cornel West’in Müslüman başkan yardımcısı adaylarının bulunduğunu, her ikisinin de Filistin konusunda neredeyse “referandumdaymış” gibi yarıştıklarını, soykırımı açıkça kınadıklarını ve İsrail’in hesap vermesini istediklerini belirten Süleyman, “Ulusal bir oy kampanyası, üçüncü bir parti adayı ya da başka bir şey, ne olursa! Ama Gazze ve Filistin için sandıkta gösterilmesi gereken bir şeyler olmalı.” ifadelerini kullandı.
ABD’nin en büyük Müslüman sivil hakları örgütü Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi CAIR’in Hükümet İşleri Direktörü Robert McCaw da “Anketlerde bu seçim döneminde Müslümanların daha önce hiç olmadığı kadar üçüncü parti adaylarına destek verdiğini ve ülke genelinde 700 binden fazla seçmenin protesto amaçlı kararsız oy kullandığını görüyoruz. Bunların büyük çoğunluğu Müslüman. Müslüman Amerikalılar, Amerikan politikasının gidişatından korkunç derecede hayal kırıklığına uğradılar. Değişim görmek istiyoruz. Değişimin sesi olan adaylar görmek istiyoruz.” diye konuştu.
“Bazı eyaletlerde Müslüman nüfus belirleyici olabilir”
Müslüman Amerikalılar, ABD’nin Gazze politikasını değiştirmesi için ellerindeki tüm araçları kullanarak seçimlerde seslerini duyurmak ve güçlerini göstermek istiyorlar. Özellikle salıncak eyaletlerdeki Müslüman nüfusun seçimlerde kritik rol oynaması bekleniyor.
CAIR’in Michigan’da yaptığı anket, Müslümanların yüzde 94’ünün ön seçimlerde kararsız oy kullandığını ortaya koydu. AbondonBiden hareketinin kurucusu Abdel Salam, salıncak eyaletlerin kritik etkisini şöyle açıkladı:
“ABD, ülkedeki tüm insanların çoğunluğunu elde ettiğiniz zaman başkan olabileceğiniz bir demokrasi değil. Gerçekte kimin başkan olacağını belirleyen kritik eyaletler var. Sayıları yaklaşık 5 ila 9. Bunlara salıncak eyaletler deniyor ve iki üst düzey aday arasındaki fark oldukça ince. Kritik eyaletleri kazanırsanız o zaman başkan olursunuz.”
Hassan Abdel Salam, salıncak eyaletlerden Wisconsin, Arizona, Michigan, Georgia ve Minnesota’da yeterli Müslüman nüfusunun bulunduğunu, bu eyaletlerde kimin tekrar kazanacağını gerçekten belirleyebileceklerini ifade etti.
CAIR Hükümet İşleri Direktörü McCaw da buradaki Müslüman nüfusun seçim sonucunu etkileme ihtimaline dair şunları söyledi:
“Müslüman Amerikalılar, bir dizi önemli çekişmeli eyalette bulunuyor. Pensilvanya, Wisconsin, Michigan, North Carolina, Georgia, Arizona, Nevada. Tüm bu eyaletler, Müslüman nüfusa göz dikmiş durumda. Tabii tüm oyları değiştiremeyebilirler ancak sıkı bir yarışta sonuçları kesinlikle değiştirebilirler.”
Oy kullanmamayı düşünenler çok
Kuzey Carolina Üniversitesinde tarih alanında doktora yapan ve kampüs protestolarına katılarak Amerikan polisiyle karşı karşıya gelen Filistin destekçilerinden Abdul Basith Basheer de bu eyaletlerdeki Müslüman seçmenlerin kararsız oy kullanabileceklerini veya üçüncü parti adaylarını destekleyebileceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Birçok insan, aslında bu seçimde oy kullanmamaya çok kararlı çünkü birçok insan her iki partinin, Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Partinin ve her iki adayın özellikle Filistin sorunu ve Gazze’de devam eden mevcut savaşla ilgili olarak artık çıkarlarımızı gerçekten temsil etmediğini düşünüyor. Çok sayıda insan, neredeyse büyük çoğunluk, oy vermemenin en iyi seçenek olduğunu düşünüyor.”