Şehir hayatından sıkılan Gizem ve Galip Topcalı çifti, işleri nedeniyle Antalya’dan Samsun’a taşınınca 19 Mayıs ilçesine bağlı kırsal bölgeye yerleşerek çiftlik kurdu.
Antalya’dan 2020’de Samsun’a taşınan iki kız çocuğu sahibi Gizem ve Galip Topcalı çifti, yaşamlarını, hayalini kurdukları kırsal alanda sürdürmeye karar verdi.
19 Mayıs ilçesine bağlı Çandır Mahallesi’nde arazi satın alan yerleşen Galip Topcalı, burada yaklaşık 4 dönüm arazide kendi sebzelerini yetiştirip hayvancılık yapmaya başladı.
Topcalı çifti, sahip oldukları 2 anaç koyun, 4 inekle 50 civarında tavuk ve bahçelerinde yetiştirdikleri sebzeler sayesinde, ihtiyaç duydukları ürünlerin önemli bölümünü kendileri üretiyor.
Çift, üretimlerinin ihtiyaçlarının dışında kalan bölümünü ise satarak gelir elde etme imkanı buluyor.
Bir inşaat firmasında çalışan Galip Topcalı, AA muhabirine, eşiyle hayvancılık yapma gibi bir hayalleri bulunduğunu, işi dolayısıyla Antalya’dan Samsun’a gelirken köye yerleşme kararı aldıklarını söyledi.
Kendileri açısından şehirden köy hayatına geçişin kolay olduğunu dile getiren Topcalı, “Çocuklar için biraz zor oldu. Burada koyunlarımız, tavuklarımız, ineklerimiz, buzağılarımız var. Genellikle boş olduğum zamanlar eşime yardım ediyorum. Daha çok eşime destek oluyorum. Hayvanların yemini, suyunu ben taşıyorum.” dedi.
Köye yerleştikten sonra kendi yiyeceklerini ürettiklerini anlatan Topcalı, “Ekstra kazanç da gelmeye başladı. Yumurtayı, sütü satıyoruz. Eşim tereyağı, peynir yapıyor. Böyle bir müşteri portföyümüz oluşmaya başladı. Biz de mutluyuz, eşim de mutlu, çocuklar da mutlu, hayvanlarımız da mutlu.” ifadesini kullandı.
“Artık şehir hayatında yapamayız”
Gizem Topcalı ise Antalya’da denize 3 kilometre uzakta bir evde yaşadıklarını, Samsun’da ise kırsal kesimde yaşamaya başlayınca kendileri açısından hayatın akışının değiştiğini söyledi.
Hayvancılığa önce tavuklarla başladıklarını, bir yıl sonunda koyun aldıklarını belirten Topcalı, “İlerleyelim dedik, bir sürü kuzum var. Bu sene de ‘inek besleyelim’ dedik, ‘Yapabilir miyiz, altından kalkabilir miyiz?’ derken oldu, inekleri de alınca tamamlandı.” diye konuştu.
Antalya’daki apartman hayatının ardından hayvan beslemenin kendisini çok rahatlattığını vurgulayan Topcalı, şöyle devam etti:
“O hayattan bu sakinliğe gelmek bana çok iyi geldi. Sanki yıllardır bu ortamda büyümüşüm gibi hissediyorum kendimi. Apartman hayatında güne kahvaltı yaparken başlarken, burada önce hayvanlarımı doyurarak başlıyorum. Öncelik hayvanlarımın oldu. Sonra sıra kendime geliyor. ‘Öncelikle onların canı’ diyorum. Onların sağım işleri, temizlikleri, yemleri, tavukların yumurtaları, bakımı, koyunlar derken gün bitiyor zaten.”
Topcalı, hayvanların sütünden çökelek, tereyağı, yoğurt yaptığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Öncelikle sağlıklı yaşama geçtik ailece, sonra ürettiklerimizin fazlasını satmaya başladık. Küçük bir bahçem de var, onu ekiyorum. Oradan konserve yapıyoruz. Pazara neredeyse sadece patates soğan almak için gidiyoruz. Ayrıca ürettiklerimizi satıyoruz. Oradan ek bütçemiz oldu. Eve ve çocuklarıma desteğim var. Bu hayata çok alıştım, bir daha şehir hayatında yapamayız. Burada mı olur, hayat bizi başka bir yere mi sürükler bilemem ama artık şehir hayatında yapamayız.”