Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bu yıl ilk kez düzenlenen ve gelenekselleşmesi planlanan “Türkiye Denizcilik Zirvesi”nde, Mavi Vatan’ın mevcut gücü ve potansiyeli, denizcilik ve lojistikteki geleceğe dönük yüksek büyüme potansiyeli vadeden alanlar ve sektörün bu büyümeden elde edeceği avantajlar ele alındı.
Denizcilik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren etkinlikte, yerli ve yabancı binlerce katılımcı, çok sayıda oturum, yuvarlak masa toplantısı, atölyeler, ideathonlar, deneyimsel uygulamalar, zenginleştirilmiş içerik ve metodolojilerle karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuldu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Kitack Lim’in, açılış konuşmalarını yaptıkları zirvede, sektör temsilcileri de “Kovid-19 salgınının denizcilik sektörü üzerindeki etkisi”, “Türkiye’nin denizcilikteki konumu” ve “sektör ticaretinin büyümesi için atılması gereken adımlar” gibi konuları masaya yatırdı.
Zirvede, Kanal İstanbul Projesi’nin yanı sıra Mavi Vatan stratejisinin detaylarıyla tartışıldığı oturumlar düzenlendi ve dijitalleşmenin denizcilik sektörüne yansımaları ele alındı.
Oturumlar dışında birçok etkinlik ve atölyenin gerçekleştirildiği zirvede, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları kapsamında Sarıyer’den başlayan ve Beşiktaş sahilinde son bulan “Fener Alayı” geçişi yapıldı. Daha sonra Barbaros Hayrettin Paşa’nın Beşiktaş’taki türbesinde ve sahilde ışık gösterisi düzenlendi.
“Lojistik koridorları hızlandırmak için kanallar yapılıyor”
Zirvenin kapanışında konuşan Bakan Karaismailoğlu, Tersane İstanbul’un kent için kıymetli bir proje olduğuna ve gelecek yıl tamamlanarak İstanbul’a değer katacağına dikkati çekti.
Türkiye’de son yıllarda büyük projelerin gerçekleştirildiğine işaret eden Karaismailoğlu, ulaştırma alanındaki yatırımlardan bahsetti.
Karaismailoğlu, Kanal İstanbul gibi projelerin dünyanın birçok yerinde yapıldığını, özellikle Doğu Avrupa’da ihtiyaçtan doğan kanal projelerinin hayata geçirildiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Lojistik koridorları hızlandırmak için kanallar yapılıyor. Dünya ticaretinin yüzde 90’ı denizlerde geçiyor. Bu nedenle deniz ticaretine önem verip, alternatifler sunmak zorundasınız. Kanal İstanbul Projesi için 5 güzergah tespit edildi ve bunlar arasından en uygun olan seçildi. Çevreci bir proje tasarlandı. Kanal İstanbul yatırımından sonra gemi geçişlerinden ciddi gelir sağlanacak. Ayrıca Karadeniz’de önemli liman yatırımları da olacak. Projenin 12 yılda kendi kendini finanse edeceğini düşünüyoruz.”
Kanal İstanbul’un, depremi tetikleyen bir yanı bulunmadığının altını çizen Karaismailoğlu, projenin en başından beri konuyla ilişkili tüm sektörlerden uzmanların derinlemesine çalışmalar yaptığını, savunma ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi açısından da bir sorun oluşturmadığını vurguladı.