Avrasya Entegrasyon Enstitüsü Direktörü Urazgali Selteyev, ‘teröristlerin Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi’nin önceki yönetiminin katılımıyla ülkede bir darbe yapmayı amaçladıklarını’ söyledi.
Selteyev, “Gerçekleşen olaylar, Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi’nin de rol aldığı bir darbe girişimidir. İki versiyondan söz edilebilir: Komite ya ülke topraklarında militan yetiştirme sürecinin tamamını ‘kontrol’ etti, ya da şu veya bu elit gruplarla birlikte bir darbe gerçekleştirme girişimine doğrudan dahil oldu. Geleneksel olmayan dini hareketlerin üyeleri de dahil olmak üzere, aşırılık yanlısı yabancıların ülkeye sızmasının Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi tarafından kayıt altına alınmamış olması imkansız” dedi.
Tüm gelişmelerin, Almatı’yı ele geçirme ve onu başkent ilan etme senaryosuna işaret ettiğine vurgu yapan uzman, “Öncelikle, insanların kafasını karıştırmak ve sıradan vatandaşları isyana teşvik etmek için oldukça uygun bir yer. Yeteri kadar marjinal kitlenin biriktiği bir yer. Belki kabaca olacak ama, geçici veya mevsimlik işlerde çalışan ve kaybedecek hiçbir şeyi olmayan serbest meslek sahibi insanları kastediyorum. Bence düşünceleri buydu, özellikle Koktobe’deki TV kulesini ele geçirme girişimleri de buna işaret ediyor” diye konuştu.
Selteyev, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) bu senaryonun hayata geçirilmesine engel olduğuna vurgu yaparak, “Bunu engelleyen başta KGAÖ barış güçü olmak üzere, güvenlik görevlilerimize teşekkür borçluyuz. Aksi takdirde senaryoyu ve talepleri bu TV kulesinden duyuyor olacaktık” ifadelerini kullandı.
Rus ‘Alfa’ Terörle Mücadele Timi Gazileri Derneği Onursal Başkanı Sergey Gonçarov ise, Kazakistan’daki olayların, aralarında ülkenin güvenlik organlarının yöneticilerinin de olduğu elit gruplar arasındaki çatışmanın bir sonucu olduğunu belirterek, eğitimden geçen binlerce militanın farkedilmemesinin mümkün olmadığına vurgu yaptı.
Gonçarov, Devlet Başkanı Tokayev’in “Devlet organlarının Almatı’ya saldıran 20 bin militanın eğitimi sırasında neden ‘uyuduğu” konusunun açıklığa kavuşturulması kritik önemdedir” şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak, “Kazak devletinin militanların eğitimi sırasında neden ‘uyuduğu’ konusu bu sorunun açık bir ifadesidir. Çok sayıda yeraltı hücresinin oluşumunu fark etmeme çok küçük bir olasılıktır” dedi.
Kazakistan’da meydana gelen olayları ‘tam bir isyan’ olarak nitelendiren Gonçarov, “Bu, Kazakistan’da biriken protestolar eğilimi zeminindeki elitler arası çatışmanın bir sonucudur” ifadesini kullandı.