Başkent Dakar’ın ilk butik oteli kabul edilen The Palms’ın sahibi Niang, ABD’de bir otelde temizlik görevlisi olarak başladığı iş yaşamında, önce çalıştığı otelin yönetim birimine yükseldi ardından ülkesine dönerek 5 yıldızlı bir otel açtı.
Niang, adeta sıfırdan başladığı iş hayatındaki yükseliş öyküsünü AA muhabirine anlattı.
Eğitim için 18 yaşında ABD’nin Washington eyaletine giden Niang, okul masraflarını karşılamak için Ritz Carlton’da temizlik görevlisi olarak işe girdiğini söyledi.
Niang, “Hem eğitim masraflarımı ödemem lazımdı hem de Senegal’e aileme para göndermem gerekiyordu. Bir gün Ritz Carlton’ın önünden geçerken iş başvurusunda bulundum. Otelden çok etkilenmiştim ama İngilizcem çok kötüydü. İlk başta endişeliydim ama baktım ki dünyanın her yerinden birçok farklı ülkeden çalışan var. İşimi çok sevdim. Oda servisinden sonra vale kısmına geçtim ardından resepsiyonda çalışmaya başladım. Sonra misafir ilişkileri derken yönetim birimine kadar yükseldim.” diye konuştu.
“Diploma olmadan hayatta başarısız olacağınızı kim söyledi”
Hizmet sektörünün neredeyse her basamağında çalıştığını belirten Niang, hizmet sektöründe her eğitim seviyesinden kişiye ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Niang, şöyle devam etti:
“Özellikle kadınlar ‘diplomam yok’ diye kendi kendilerini kısıtlıyorlar. Bu diploma takıntısı nereden geliyor anlamış değilim. Ben tek kelime İngilizce bilmeyen insanlarla çalıştım, şimdi hepsi kendi işinin sahibi oldu. Diploma olmadan hayatta başarısız olacağınızı kim söyledi? Hayatında hiç çalışmamış, bilgisayara bile dokunmamış kadınları işe aldım. Gerekli eğitim ve cesaretle hepsi inanılmaz seviyelere geldi. Üstelik hizmet sektöründe müşteri sizin diplomanıza bakmaz, hayatınızı bilmez. Aklında kalan tek şey ona nasıl hissettirdiğinizdir.”
Niang, özellikle kadınların doğuştan yönetici olduğunun altını çizerek zaman zaman toplumsal kısıtlamalar zaman zaman da fırsat eşitsizliği nedeniyle kendilerindeki cevherin farkına varamadıklarını kaydetti.
Çalışanlarının çok büyük bir kısmının kadın olduğuna işaret eden Niang, “Annelerimiz şafak atmadan kalkar, sırtına bebeğini yüklenir, başına su bidonunu koyar, yemek yapar, tarlada çalışırdı. Dolayısıyla bu ateş bizim içimizde doğuştan var. Hepimiz zaten doğuştan yöneticiyiz.” dedi.
Niang, çevrim içi rezervasyon sitelerinde 10 üzerinden 9,2 puan aldıklarını ve en çok vurgulanan unsurun güler yüzlü ekip ve konforlu yataklar olduğunu aktardı.
“Temizlikçiydim, 5 yıldızlı otel açtım”
ABD’deyken 2002’de annesini kaybettiğini ve hava şartları yüzünden cenazeye yetişemediğini belirten Niang, şunları söyledi:
“O gün bir daha hiç kimsenin cenazesini kaçırmayacağım diyerek kendime söz verdim. Elbette önünde sonunda dönecektim ama o gece içime bir ateş düştü. Herkes cenazedeyken ben ABD’de tek başıma kalmıştım. 2007’de de temelli döndüm. O kadar çok tecrübem vardı ki bunu muhakkak aktarmalıyım diye düşündüm. Özellikle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan ya da hiç o fırsatı yakalayamamış, kendine güvenmeyen genç kadınları seçtim. Ne acıdır ki hepsi sadece temizlik görevlisi olmak için başvurmuştu. İş görüşmesinde ‘seni ileride resepsiyona da alacağım’ dediğimde istisnasız hepsi ‘lütfen temizlik kısmında kalalım’ dediler. Bugün geldikleri nokta ise inanılmaz. Bu otel onların bebeği. Ben doğurdum onlara verdim. Onlar bakıp büyütecek.”
Eğitimine ve iş hayatına devam ederken 22 yaşında anne olduğunu anlatan Niang, bebeğini sırtına sararak yemek yaptığını, evi temizlediğini, ardından ders çalıştığını sonra da işe gittiğini vurguladı.
Niang, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu tempo bana anormal gelmiyordu, benim etrafımdaki kadınlar hep böyleydi. 13 çocuklu bir ailenin en küçüğüyüm. Babamı 3 yaşındayken kaybettim. Annem 13 küçük çocuğa tek başına baktı, okuttu. Hayatta hep onun cesareti ve azmini örnek aldım. Her kadının içinde var bu ateş. Yeter ki bir kez tutuşturun. Bir otelde temizlik görevlisi olarak başladığım kariyerimde 5 yıldız bir otel açtım. Kadınlar isterse her şeyin üstesinden gelirler.”