Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ta resmi temaslarda bulunan Şentop, Türkiye’nin Belgrad Büyükelçiliğinde gündemi değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şentop, başörtüsüne yönelik anayasa değişikliğiyle ilgili teklifin imzaya açıldığını anımsatarak, başörtüsü konusuyla ilgili toplumun büyük kesiminin mağduriyet yaşadığını ve onlarca yıl büyük travmalar yaşayan insanların bulunduğunu vurguladı.
“Biz toplumsal uzlaşmayla bunun çözüldüğü kanaatindeydik fakat bir kanun teklifi verildi” diyen Şentop, “Kanunla bu sorunun kalıcı bir şekilde çözülebilmesi mümkün değil. Daha önce denenmiş ama çözülememiş. Bir hakkı kanuna bağladığınızda o zaman bunun kanunla yasaklanmasını da mümkün hale getirirsiniz. Kanunla serbest bırakıyorsanız, bir başkası da kanunla bunu yasak hale getirebilir. Kanunla bunu serbest hale getirmek, kanunla yasaklanmasının yolunu açmak demektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Temel haklar ve özgürlüklerin ancak anayasayla verilebileceğini belirten Şentop, “Kanunla sınırlanabilir ama kanunla temel hak verilmez, anayasa ile verilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya attığı şey, derin ve uzun tarihi tecrübenin sonucu ortaya çıkmış bir şeydir. Eğer bu konuda hukuki bir düzenleme yapılacaksa kanunla olmaz, anayasa ile olur.” dedi.
Şentop, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Dolayısıyla bir anayasa değişikliği çalışması için hazırlık yapıldı. Bu, normal olarak kanun teklifi şeklinde Meclise verildiğinde, imza sayısı var; en az 200 milletvekilinin imzası gerekiyor, kanunlar gibi tek imza ile verilmiyor. Bundan sonra Anayasa Komisyonunda, arkasından da belli bir takvim dahilinde Meclis Genel Kurulunda görüşülecek. İki defa görüşülmesi lazım. Eğer 360’ın üzerinde, 400’ün altında oy alırsa o zaman referanduma sunulma mecburiyeti var. 400’ün üzerinde oy alırsa referanduma sunulma mecburiyeti yok. Bu konuda gerçekten kalıcı bir çözüm isteniyorsa, yapılması gereken anayasa değişiklidir. Bu konu teminat altına alınır, bir daha da değiştirilemeyecek hale getirilmiş olur.”
“Böyle bir saçmalık olabilir mi?”
Şentop, başörtüsüne yönelik anayasa değişikliğiyle teklifi çalışmasıyla ilgili dün Cumhurbaşkanlığında gerçekleştirilen toplantıya katılmasının bazı milletvekillerince eleştirildiğini söyledi.
“Meclis Başkanının tarafsız olması gerektiği” şeklinde kendisine eleştiri yapıldığını kaydeden Şentop, anayasada “Meclis Başkanının tarafsızlığı” diye bir ifade olmadığını ancak Anayasanın 94’üncü maddesinde, “TBMM Başkanı ve Başkanvekillerinin üyesi oldukları siyasi partinin ve parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki toplantılara katılamazlar” şeklinde bir ifade bulunduğunu belirtti.
“Bir arkadaşımız konuşuyor, kendi kafasından uydurduğu bir tarafsızlık tarifi uyduruyor. Benim de o tarife uymamı istiyor.” ifadelerini kullanan Şentop, “Böyle bir saçmalık olabilir mi? O bıraksın, gelsin benim tarifime uysun veya anayasadaki tarife baksın. Sayın Cumhurbaşkanı ile defalarca görüşmelerim var. Bir Meclis Başkanı ile bir Cumhurbaşkanının neyi görüşüp, neyi görüşebileceğine Meclisteki bir milletvekili arkadaşımızın karar vermesi mümkün değil. Saçma.” diye konuştu.
Şentop, “Anayasada çok açık. Bu sınırlama sadece Meclis Başkanı için değil Meclis Başkanvekilleri için de geçerli. Benim vekilim olan arkadaşımızın grup toplantısı dahil en son yapılan kendi parti toplantılarına katıldığını televizyondan görüyoruz.” dedi.
“Bir kıvılcım bu tür sonuçlara yol açabiliyor”
TBMM Başkanı Şentop, Genel Kurul’da görüşmeleri devam eden 2023 yılı bütçesi görüşmeleri sırasında yaşanan tartışmaları da değerlendirdi.
Bütçe görüşmelerinin her parlamentoda biraz gergin geçtiğini ancak bunun, belli bir dozajı aşmaması gerektiğini belirten Şentop, kendi yönettiği bir birleşimde bir milletvekiline, çok açık bir şekilde küfür ve sövme hususu nedeniyle ceza verildiğini anımsattı.
Genel kuruldaki bir tartışma sırasında da İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs’ün yaralandığını hatırlatan Şentop, “Bir milletvekili arkadaşımızın başka bir milletvekiline fiili saldırısı hiçbir şekilde kabul edilemez. O arkadaşımız da dahil hiç kimsenin bunu tasvip ettiğini, doğru bulduğunu düşünmüyorum. Çok büyük bir yanlıştır. Meclis içinde yaşanmaması gereken bir hadisedir. İnşallah benzeri hadise bir daha yaşanmaz.” ifadelerini kullandı.
Şentop, bütün milletvekillerinin görüşlerini ve fikirlerini, istedikleri şekilde sözleriyle ifade etme imkanları olduğunu, Türkiye’de milletvekili seçilmiş bir kişinin, rahatsızlığını, sevincini, fikrini sözleriyle ifade edebilecek kapasitede olduğuna inandığını söyledi.
“Genel başkanlar dahil olmak üzere ilk günden itibaren Mecliste tansiyonu yükseltecek, gerilimi arttıracak, milletvekillerine veya farklı siyasi partilere hakaret, provokasyon, tahrik içeren yaklaşımlardan da kaçınılmalıdır.” diyen Şentop, “Tansiyonu yükseltiyorsunuz daha sonra bir kıvılcım bu tür sonuçlara yol açabiliyor. Meclis, sözlerin, oyların geçerli olduğu bir yer, masalara vurmanın, bağırıp çağırmanın, koro halinde slogan atmanın bir yeri değil.” dedi.
“Çocuklarımızı istismardan koruma konusunda her türlü tedbirin alınması lazım”
Şentop, 6 yaşında çocuğun cinsel istismara uğradığı iddialarıyla ilgili bugün TBMM Genel Kurulunda “araştırma komisyonu” kurulmasının gündeme gelmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Çok doğru bir karar olduğu kanaatindeyim.” cevabını verdi.
Konuyla ilgili gazete haberlerinden sonra savcılık soruşturmasıyla da olayın vahametinin görüldüğüne dikkati çeken Şentop, yargılama sürecinin devam edeceğini, herkesin hak ettiği cezayı alması gerektiğini belirtti.
Çocukların, ülkenin göz bebeği olduğunu vurgulayan Şentop, “Çocuklarımızı istismardan koruma konusunda her türlü tedbirin alınması lazım. Aile Bakanlığı da konuya müdahil oldu, biz de takip edeceğiz. Kim olursa olsun, hangi kesimden, hangi düşünceden olursa olsun suç işleyen insanın bunun karşılığını görmesi lazım.” dedi.