Şentop, Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CHP Muğla Milletvekili Erbay’ın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifine tepki amacıyla TBMM Genel Kurulunda çekiçle cep telefonu kırmasının İçtüzüğe uygun olup olmadığına yönelik soruya Şentop, şöyle yanıt verdi:
“Uygun değil tabii ki. Ben de öğrendikten sonra tekrar baktım, esasen kınama cezası gerektiren bir eylem. Orada oturumu yöneten Başkanvekili arkadaşımızın o konuda karar vermesi ve oya sunması gerekiyor bunu. Öyle bir aletle Genel Kurul salonuna girmek de yanlış. Tabii milletvekillerinin Genel Kurul salonuna girerken cihazdan geçmesi veya üstü aranması gibi bir şey söz konusu değil, olamaz. Ama milletvekillerinin de bu anlamda gerekli bir sorumluluk şuuru, bilinci içerisinde hareket etmeleri lazım. Öbür taraftan kürsüye verilmiş bir zarar olduğunu da duydum. Bunun da tabii tazmini kendisinden talep edilir. Ama bu tür şeyler hoş değil, kürsüler konuşmak içindir. Bu tür eylemler; çekiçti, keserdi, bilmem oydu buydu gibi birtakım maddelerle şov yapmak için tasarlanmış yerler değil. Meclisimizde herkes istediği gibi söz alabiliyor kendi görüşlerini ifade edebiliyor. Bunun dışında başka arayışlar içerisine girmek yanlış.”
“Anayasa’daki bir düzenlemeyle teminat altına almak doğru olur”
TBMM Başkanı Şentop, başörtüsü konusunun çözüldüğünü, sorun olmaktan çıktığını belirterek, “Daha önce müteaddit defalar kanun değişikliği yapıldı, rahmetli Özal zamanında, daha sonra AK Parti’nin öncülüğünde Milliyetçi Hareket Partisi ile beraber 2008’de bir anayasa değişikliği yapıldı. Anayasa Mahkemesi iptal etti.” diye konuştu.
Nihayetinde konunun, herhangi bir hukuki düzenleme yapılmadan, genel bir mutabakatla, toplumsal, siyasi bir mutabakatla sorun olmaktan çıktığını anlatan Şentop, herhangi bir düzenlemeye gerek olmadığını, bunun bir tabii hak olduğunu vurguladı.
Başı açık olmak için kanun, anayasa gerekmediği gibi başörtülü olmak için de gerekmeyeceğinin altını çizen Şentop, bunun Anayasa’ya bağlı veya kanundan kaynaklanan bir hak olmadığını, Anayasa ötesi bir hak olduğunu söyledi.
Bununla ilgili bir düzenleme yönünde eğilim belirdiyse bunun kanunla yapılmasının doğru olmadığını dile getiren Şentop, bu konunun kanuna dayalı bir serbestlik haline getirildiğinde, daha sonra başka bir kanunla yasaklanabilir hale getirilebileceğine dikkati çekti.
Şentop, “Bu bakımdan daha güvenceli olan Anayasa’daki bir düzenlemeyle teminat altına almak doğru olur. Kanaatim bu.” dedi.
“Semra Güzel, soru önergesi verebiliyorsa, itirazda da bulunabilir, bulunmamıştır”
Milletvekillerinin devamsızlıklarıyla ilgili soru üzerine Şentop, şunları kaydetti:
“Bugün Başkanlık Divanı’nda konuyu değerlendirdik. İtirazlar, mazeretler ele alınıyor. Orada bunlarla ilgili daha önce belirlenmiş bazı ilke kararlarımız var. Bunlara istinaden kabul edilenler var, edilmeyenler oluyor. Nihayetinde, devamsızlık ile ilgili tespitler milletvekillerinin kendilerine gönderiliyor. Biliyorsunuz buna itiraz etme imkanları var. Süresi içerisinde tebliğ edildikten sonra.
Bir milletvekili, Semra Güzel itirazda bulunmamış. Dolayısıyla onunla ilgili olan tespit, Başkanlık Divanı kararıyla Karma Komisyon’a gönderildi. Bazı arkadaşların ‘Bulunamadı’ vesaire gibi değerlendirmeleri oldu. Dün bir soru önergesi veren aynı milletvekilinin, kendisine tebliğ edilen itiraza konu olan bir yazıyla ilgili de itiraz imkanı var demek ki. Yani soru önergesi verebiliyorsa, itirazda da bulunabilir, bulunmamıştır.”
Konuya ilişkin Başkanlık Divanı’nın kararı sorulan Şentop, “Başkanlık Divanı tespiti ortaya koyuyor daha sonra bunu Adalet ve Anayasa Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyon’a gönderiyor. Sonraki süreç artık o Karma Komisyonun değerlendireceği bir süreç.” açıklamasında bulundu.
Sürece ilişkin bir soru üzerine Şentop, bunun Karma Komisyonu’nun çalışmasına bağlı olduğunu, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili uygulanan prosedürün aynısının orada uygulanacağını bildirdi.