TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis’te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı için Yüksek Seçim Kuruluna yapılan itiraz başvuruların hatırlatılması üzerine Şentop, “Bu gayet normal. Daha önceki seçimlerde de cumhurbaşkanı adaylarıyla ilgili itiraz başvuruları yapıldı. Bu, bir rutindir, herhangi bir kişi de bunu yapabilir. YSK zaten bir ön inceleme yapıp geçici aday listesini ilan etti, değerlendirip kararını verecek.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığına yönelik itirazları daha önce de değerlendirdiğini hatırlatan Şentop, “Bu konuşmaları TBMM Başkanı sıfatıyla yapmıyorum. Bu anayasa değişikliğini ve dayanak olarak gösterilen 101. maddeyi görüşen, bununla ilgili bir komisyon raporu hazırlayan Anayasa Komisyonunun o dönemki başkanı olarak bunu ifade ediyorum. Ocak 2017’deki görüşmelerde yapılmış ve orada bunu öngörerek açıkça bir paragraf da komisyon raporuna koymuşuz. ‘Bu kanun yürürlüğe girdikten sonraki olaylara uygulanacaktır. Önceki dönemde cumhurbaşkanı seçilenlerin bu kanun kapsamında yeniden iki defa seçilme hakkı olacaktır.’ diye de bir hükmü bu tartışmaların esamesi okunmazken koymuşuz.” ifadelerini kullandı.
Konuya ilişkin kamuoyundaki bütün tartışmaları gözden geçirip nerelerde yanlış yapıldığını tespit ederek bir hukuki tartışma şeklinde iki ayrı makale yazdığını anlatan Şentop, “konuyu tek cümle kullanarak ve o cümleyi tekrarlayarak ispat ettiğini zannedenler olduğunu” belirtti.
“Konuşma polisi rolü de üstlenmiş”
Şentop, bugün açıklama yapan bir avukatın “Meclis Başkanı bu konuda konuşamaz.” dediğini aktararak şunları kaydetti:
“Bu kişi konuşma polisi rolü de üstlenmiş. Bu arkadaşımızın niye bu maddeyi yanlış yorumladığını bir hukukçu olarak çok açık ispat edeyim. ‘Meclis Başkanı konuşamaz, tarafsızdır.’ diyor. Halbuki biliyorsunuz Anayasa’nın 94. maddesinin son fıkrası Meclis Başkanı’nın hangi konularda bir sınırlama içerisinde olduğunu ifade ediyor. Burada Meclis Başkanı’nın hukuki tartışma olan konularda kamuoyunda konuşamayacağına dair, bunu da kapsayan bir tarafsızlık şeklinde Anayasa’nın bir tanımı yok. Dolayısıyla 94. maddenin son fıkrasını bu arkadaşımız anlayamamış. ‘Zaten Cumhurbaşkanı’nın tekrar aday olacağını savunan Meclis Başkanı var, Adalet Bakanı var ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı var.’ da diyor. Bu da doğru değil. Muhalif görüşleri okumamış.”
Bu konuda makale yazan anayasa hukukçularının bulunduğuna dikkati çeken Şentop, bu kişilerin bu konuda uzunca hukuki görüş açıkladığını veya makale yazdığını ifade ederek, bunları yok saymaya çalışanların olduğunu dile getirdi.
“100 sayfa makale yazmışız, bunu hiç okumamışsınız, sonra kalkıp görüş açıklıyorsunuz, ‘Kimse yok.’ diyorsunuz. Ayıptır.” diyen Şentop, binlerce avukatın da cumhurbaşkanının aday olabileceği konusundaki görüşünü paylaştığını aktardı.
“Siyasi tartışma olarak yürütülüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığına yönelik tartışmanın siyasi tartışma olarak yürüdüğünü ve yürütüldüğünü belirten Şentop, şöyle devam etti:
“Bir hukuki tartışma değil. Anayasa’nın 101. maddesi, yani ‘bir kişinin en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçileceği’ hükmünün bulunduğu madde, bir bütün olarak 30 Nisan 2018’de yürürlüğe girmiştir. Hukukta kural şudur: Bir kanun hükmü yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanır. Önceki olaylara uygulanmaz. 30 Nisan 2018’den sonra Türkiye’de bir defa cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmıştır ve Sayın Cumhurbaşkanımız bir defa aday olmuş ve seçilmiştir. 14 Mayıs’ta yapılacak seçim 30 Nisan 2018’den sonraki ikinci seçimdir, üçüncü değil. Dolayısıyla ikinci defa adaylığı ve seçimi söz konusudur.
Bir kanun hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara uygulanabilmesi için özel bir düzenlemeye, bir istisna hükmüne ihtiyaç var. Yani 30 Nisan 2018’de yürürlüğe giren bir kanun hükmünü 10 Ağustos 2014’teki seçimlere, yani 4 yıl öncesine uygulayabilmeniz için açıkça bunları kapsadığını ifade eden bir hükme ihtiyaç var. Böyle bir istisna hükmü yok. Yani Sayın Cumhurbaşkanının aday olabilmesi için bir istisna hükmüne ihtiyaç yok çünkü 30 Nisan 2018’den sonra gelen hüküm herkese, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da iki defa aday olma hakkı tanımıştır. 4 yıl önceki bir olaya bu hükmü yürütmeye kalkmak için özel istisna hükmü lazım. Böyle bir istisna hükmü de yok. Yani aday olması için bir istisna hükmüne ihtiyaç yok, aday olmaması için bir istisna hükmüne ihtiyaç var.”
“Hukukçular siyasi görüş de açıklıyor”
Hukukçuların konuşmalarının her zaman “hukuki görüş olmadığına” değinen Şentop, hukukçuların siyasi görüş de açıkladığını belirterek, “Nitekim ‘Erdoğan seçilemez, aday olamaz’ diyenlerin, anayasa hukukçularının bir kısmı bugün farklı partilerden milletvekili adayı oldular.” dedi.
Görüşün, hukuken delillendirilmiş bir şekilde ortaya koyulup koyulmadığına bakmak gerektiğini söyleyen Şentop, “Bir görüşü hukuki yapan, bir hukuki argümantasyon tekniğiyle ortaya konulmasıdır. Aynı cümleyi tekrar tekrar ifade eden, tekrarladıkça da bunun doğru olduğuna herkesin inanacağını bekleyen arkadaşları, ciddi bir hukuki metin okumaya davet ediyorum.” diye konuştu.
“Bu konuda birçok görüş var, birçok anayasa hukukçusunun bir hukuki sorun olmadığı yönünde görüşü var. Tamamen siyasi bir tartışma.” ifadesini kullanan Şentop, “Siyasette de malumunuz rakiplerinizin bir kenara çekilmesini sağlayarak, onların elini kolunu bağlayarak ‘yarış yapalım’ demenin, Türkiye’de siyaseten de bir karşılığı yok. Bu konuda hukuken hiçbir sorun yok. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci defa adaylığı söz konusudur. Çünkü iki defa adaylık hakkı veren 101. madde 30 Nisan 2018’de yürürlüğe girmiştir. O tarihten sonraki ikinci seçimi yaşayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, Kuzey Atlantik Antlaşması’na (NATO) Finlandiya Cumhuriyeti’nin Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’nin ne zaman Genel Kurulda görüşüleceğine ilişkin soruya, “En kısa zamanda görüşülecek, gündemi tam bilemiyorum ama bu hafta olmazsa önümüzdeki hafta görüşülecektir.” karşılığını verdi.