Mustafa Kemal Mahallesi’nde oturan Hülya-Arda Yüksel çiftinin 6 yıl önce ikiz çocukları Ayşe ile Zeynep dünyaya geldi.
Henüz 27 haftalıkken 1 kilonun altında doğan ve bu nedenle 2 ay kuvözde kalan bebeklerden Ayşe’ye, doğum sırasında oksijensiz kalmasına bağlı olarak serebral palsi tanısı kondu.
Bacakları tutmayan ve vücudunu tam olarak kullanamayan Ayşe’nin sağlığına kavuşması için mücadele eden aile, bu yıl ikizlerini okula başlattı.
Evladına bebek gibi bakan anne Hülya Yüksel, eşiyle birlikte hafta için her gün sabah kızlarını, eğitim gördükleri Fatma Neşe Kaya İlkokulu’na getiriyor. Baba işe giderken anne ise kızı Ayşe’yi yalnız bırakmamak için gün boyunca okulda kalıyor.
Ders sırasında sınıfta kızı için özel olarak yaptırdıkları masa ve sandalyede yardımcı olmaya çalışan Hülya Yüksel, teneffüslerde Ayşe’yi yine tekerlekli sandalyesine bindirerek dışarı çıkarıyor.
Saat 15.40’a kadar okulda kalan anne Hülya Yılmaz, okul bitiminde ise çocuklarını alıp önce rehabilitasyon merkezinin ardından ise evinin yolunu tutuyor.
“Hayalim ikisinin ele ele tutuşarak okula gelip gitmesiydi”
Hülya Yılmaz, AA muhabirine, zorlu kuvöz sürecinin ardından kızlarını kucağına aldığını söyledi.
Zeynep ile Ayşe arasındaki farkı 11’inci aydan sonra anlayabildiklerini aktaran Yılmaz, kızlarına serabral palsi tanısı konmasının ardından büyük bir mücadeleye giriştiklerini ifade etti.
Ayşe’nin hayatını kolaylaştırmak adına mücadele etmeye başladıklarını dile getiren Yılmaz, “İlk 6 ayda bu rahatsızlığın geçeceğini düşünmüştüm. Tabii bilmiyordum bu kadar olayın ciddi olduğunu. Sonra insan yavaş yavaş alışıyor. Onun hayatını kolaylaştırmak için her türlü yolu denedik. Ailelerimiz de bizlere çok yardımcı oldular, sağ olsunlar.” dedi.
Çocukların bu yıl okula başladığını ve Ayşe’nin de diğer kızları gibi eğitimden geri kalmaması için mücadele verdiklerini anlatan Hülya Yılmaz, “Ağlayarak geldik okula. Tabii ki hayalim ikisinin ele ele tutuşarak okula gelip gitmesiydi ama nasip olmadı ama o da olacak zamanla. Ben Ayşe’ye gayret gelsin, diğer çocukları görüp onlara özensin istedim. O yüzden okula getirmeye karar verdik.” diye konuştu.
“Öğretmenlerimiz çok ilgili”
Yorucu bir süreç yaşadıklarını ama kızı için fedakarlık yapmaya devam edeceğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Her gün saat 06.00’da kalkıyorum, çocuklarımın çantalarını hazırlıyorum. İhtiyaçlarını gideriyorum, kahvaltılarını yaptırıyorum, kıyafetlerini giydirip, okula doğru yola çıkıyoruz. Okul müdürümüzün öncülüğünde bir veli bize tekerlekli sandalye temin etti. Eşim otomobille okula bırakıyor sonra Ayşe’yi tekerlekli sandalyesine bindirip, kızlarımı sınıfına alıyorum. Okul çok güzel yeni bina, tekerlekli sandalyesi için rampa var, özel lavabolar var. Öğretmenlerimiz çok ilgili, öğrenciler beklediğim gibi değildi. Çünkü çekincelerim vardı ama öyle olmadı hepsi Ayşe’yi çok seviyor. Ayşe burada hiç yabancılık çekmedi.”
“Vazgeçmeyeceğim”
Derslerde de Ayşe’yi yalnız bırakmadığını aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:
“Ayşe’nin yanında duruyorum çünkü kalemi tam tutamıyor, kalem tutma yeteneğini kazanana kadar ona destek olmaya çalışacağım. Teneffüslerde bahçede onu gezdiriyorum yanımızda sürekli öğrenciler oluyor. Sandalyesinden indirip yürütüyorum, arkadaşları onu alkışlamaya başlıyorlar. Kızım da böyle olunca mutlu oluyor. O yüzden Ayşe’nin gayrete gelip daha iyi olacağına inanıyorum. Okuldan sonra fizik tedaviye gidiyoruz orada da 1 saat kalıp eve dönüyoruz. Evde ilk önce karınlarını doyuruyorum, sonra onlar dinlenirken ben yemek yapıyorum. Her gün böyle devam ediyor. Yorucu tempo ama bir amacım var. Ayşe’min, Zeynep’im gibi koşup oynaması. Buna ulaşmak için vazgeçmeyeceğim.”
Okul müdürü Meltem Yeşim Akar, Hülya Yüksel’in fedakarlığıyla herkese örnek olduğunu ifade ederek, okul idaresi olarak, Yılmaz ailesine destek olmaya çalıştıklarını aktardı.