İsrail’in 11 gün süren Gazze saldırılarında onlarca masum çocuk yaşamını yitirdi ve hepsi geride yürek burkan hikayeler bıraktı.
Gazzeli Ali ailesinin küçük ferdi Hamza, İsrail saldırılarının başladığı ve patlama seslerinin tüm kenti sardığı 10 Mayıs’ta ailesinden çok sevdiği “Mahaşi” yemeğini istedi.
Annesini yemeği yapmaya ikna eden Hamza, üzüm yaprağı almak için dışarı çıktı ancak uzun süre eve dönmedi.
Oğlunu aramak için endişeyle dışarı çıkan babası Mahmud, AA muhabirine, o an kalbinde Hamza’nın İsrail bombardımanıyla yaralandığını veya şehit olduğuna dair bir şüphe olduğunu söyledi.
Manava uğrayarak oğlunu sorduğunu aktaran Filistinli baba, “Satıcı, Hamza’ya bombardıman sebebiyle dışarının tehlikeli olduğunu ve evine dönmesini söylemiş.” dedi.
Hamza’nın arkadaşları ile birlikte kaybolduğunu anlayan baba, karakola giderek oğlu hakkında kayıp ihbarında bulunduğunu söyledi. Mahmud, karakolda kendisine yaralı bir çocuğun resmini gösterdiklerini ancak karşısındaki yüzün yaralanma sebebiyle şişmiş ve tanınmayacak halde olduğunu aktardı.
İlk bakışta, yaralı çocuğun özelliklerinin Hamza’nınkine yakın olduğunu hisseden Mahmud, emin olmak için Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne gittiğini belirtti.
Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmış
Mahmud, doktorlardan biri ameliyathanede kimliği belirsiz bir çocuk olduğunu söyleyene kadar hastane odalarında Hamza’yı aradığını ifade etti.
Teşhis için ameliyathaneye giremediğini ancak doktorların yardımcı olmak üzere çocuğun fotoğrafını çektiğini anlatan Mahmud, resmin oğluna ait olduğunu gördüğünde ne yapacağını şaşırdığını söyledi.
Hamza ve arkadaşının İsrail’in attığı füzelerin şarapneliyle yaralandığını ve kimliği bilinmeden 4 saatten uzun süre hastanede kaldığını öğrenen Mahmud, “Hamza son anlarını ve acılarını bizim haberimiz olmadan tek başına yaşadı.” dedi.
Yüzünde kocaman bir gülümseme
Vücudunun pek çok yerinde şarapnel parçaları isabet eden Hamza’nın ağır yaralı olarak saatler sonra ameliyathaneden çıktığını ve yoğun bakıma alındığını kaydeden Mahmud, yoğun bakım odasına giremediği için iki çocuğa da dualar ederek evine gittiğini belirtti.
Ertesi sabah erkenden oğlunun durumunu öğrenmek için hastaneye döndüğünü aktaran Mahmdu, Hamza’nın hayatını kaybettiğini öğrendiğini söyledi.
“Yere yığıldım ve ‘Hamza nasıl son bir veda etmeden bizi bırakır’ dedim. Hamza sevdiği bir yemeği almak için evin önüne çıktı. Suçu neydi de öldürüldü?” diyen Mahmud, oğlunun görmek için odaya gittiğinde yüzünde kocaman bir gülümseme olduğunu söyledi.
Mahmud, “Hamza şehadeti gülerek karşıladı. Kalbime su serpen tek şey bu.” diye konuştu.
Hamza’nın üvey annesi İsra Habib ise, Hamza’nın saldırılar başlamadan rüyasında gördüğü patlamalar sebebiyle yalnız uyumaktan dahi korktuğunu belirtti.
“Hamza 3 gün üst üste rüyasında füzelerin patladığını görüyordu. Bu yüzden tek uyumak istemiyordu ve uykuya dalamıyordu.” diye konuşan Habib, Hamza gittiğinden beri evde hiçbir şeyin yerini değiştirmediklerini ifade etti.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 10 Mayıs’ta başlattığı saldırılar, Hamas ile varılan ateşkes doğrultusunda 21 Mayıs’ta yerel saatle 02.00’de sona ermişti.
İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 66’sı çocuk, 39’u kadın olmak üzere 254 kişi hayatını kaybetmişti.