Antalya’da evinde ölü bulunan Gülsüm Taç’ı boğarak öldürdüğünü polis merkezinde itiraf eden Cem Yılmaz, ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu, ‘hırsızlık’ suçundan da 7 yıl hapis cezası aldı.
Kentte özel şirkette çalışan Gülsüm Taç, geçen yıl 24 Mayıs’ta işe gelmeyince mesai arkadaşları telefonla aradı ancak cevap alamadı.
Arkadaşlarının ihbarı üzerine Gülsüm Taç’ın evine giden polis kapıyı çaldı, açan olmayınca da çilingir yardımıyla içeri girdi. Polis kahvaltı masasındaki Taç’ın yaşamını yitirdiğini belirledi.
Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ön otopside, Gülsüm Taç’ın vücudunda darp izi olmadığı, kesici ve ateşli silah yarası bulunmadığı, ölümünün kalp krizi olabileceği, ancak kesin ölüm nedeninin detaylı otopsiden sonra ortaya çıkacağı belirtildi.
Taç’ın cenazesi yakınları tarafından alınarak toprağa verildi. Olaydan sonra yapılan incelemede, bir miktar para ve takının evde olmadığı saptandı.
Adana’da 27 Mayıs’ta polis merkezine giden ve resim öğretmeni olduğunu söyleyen Cem Yılmaz, Gülsüm Taç’ı tanıdığını, yaklaşık 2,5 yıldır sevgili olduklarını söyledi. Yılmaz, bir süre önce Antalya’ya gidip onun evinde kaldığını, bir sabah kalktığında mutfakta ölü bulduğunu, korkup kimseye söylemediğini, Adana’ya döndüğünü ifade etti.
Bunun üzerine ‘yardım ve olayı bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemekten’ hakkında işlem yapılan Cem Yılmaz serbest bırakıldı. 28 Mayıs’ta polisi telefonla arayan Yılmaz, Gülsüm Taç’ı öldürdüğünü söyleyip, vicdan azabı çektiği için intihar edeceğini belirtti. Bunun üzerine polis, şüphelinin adresine gitti. Yılmaz evde baygın halde bulundu.
Bornoz kuşağıyla boğazını sıkmış
Hastaneye kaldırılıp tedavi edilen Cem Yılmaz ifadesinde, ’12 Mayıs’ta Gülsüm Taç’ın yanına gittiğini, 22 Mayıs’a kadar yanında kaldığını, kendisinin Adana’ya dönmek istediğini, ancak onun buna izin vermediğini’ söyledi.
Banyoda onu öldürmeye karar verdiğini aktaran Yılmaz, boğazını bornoz kuşağıyla sıkarak öldürdüğünü anlattı. Şüpheli, Taç’ın kocasından uzun süredir ayrılmadığını, kendisinin de Adana’ya gitmesine ve ailesiyle görüşmesine izin vermediğini iddia ederek, cinayeti bu nedenle işlediğini kaydetti.
‘Kasten öldürme’ suçundan tutuklandı
Şüpheli Cem Yılmaz, ‘cinayeti örtbas etmek ve boynundaki morlukların görünmemesi için fondöten sürdüğünü’ söyledi. Daha sonra ‘kıyafetlerini giydirip mutfakta kahvaltı yaparken boğularak ölmüş izlenimi vermek için ağzına bir parça ekmek ve peynir koyduğunu, ocağa da süt koyup altını yanık halde bıraktığını’ ifade etti. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Antalya polisiyle irtibata geçip şüpheliyi teslim etti.
Antalya’da adliyeye sevk edilen Yılmaz, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı ve 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede, sanığın ‘kasten öldürme’ suçundan cezalandırılması talep edildi. Sanık Yılmaz, yargılama aşamasında ifadesini değiştirdi. Sanık Yılmaz, Gülsüm Taç’ın cinsel ilişki sırasında öldüğünü öne sürdü.
Tutuklu sanık Cem Yılmaz, Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün son kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanık Yılmaz, ölen Gülsüm Taç’ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Gülsüm Taç’ın yakınları, sanığın cinayeti planlayarak ve tasarlayarak işlediğini iddia ederek, dünyanın en büyük acısını yaşadıklarını, sanığın da en ağır cezayı alarak acılarının dindirilmesini istedi.
Şikayetçi avukatı ise sanığın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası almasını ve hiçbir indirimde bulunulmamasını istedi.
Sanık Cem Yılmaz ise Gülsüm Taç’ı çok sevdiğini, onun ölümünden sonra yaşananların duyulmaması için ölümü bile göze aldığını söyledi. Gülsüm Taç’ın çok güçlü bir kadın olduğunu da sözlerine ekleyen Cem Yılmaz, “Onun ölümünde en ufak bir kastım yok. Ben de hala nasıl öldüğünü anlayamadım. Keşke o gün evine gitmeseydim” diye konuştu.
Mahkeme heyeti sanık Cem Yılmaz’a ‘kasten insan öldürme’ suçundan ömür boyu, ‘hırsızlık’ suçundan ise 7 yıl hapis cezası verdi. Duruşma sonunda Gülsüm Taç’ın kızları sanığa tepki gösterdi. Ellerindeki su şişesini sanığa atan kızları, yakınları ve avukatları sakinleştirdi.