Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, SMA gibi hastalıklarda kullanılan bazı ilaçların bilimsel aşamalardan geçmediği için ödeme listesinde olmadığını belirterek, “Devlet olarak, bilimsel olarak onaylanmış her ilacı, bedeli ne olursa olsun, ödeme listemize alıyoruz.” dedi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacıları Birliği (TEB) arasındaki “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol”ün güncellenmesi amacıyla ek protokolün imzalanmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, SGK ile TEB arasındaki bu protokolün her yıl sürdürülmesi için ek protokol yapıldığını belirterek, “Protokol çerçevesinde, Türkiye’de sağlık sisteminin nihai zinciri olan eczanelerin, sevkiyat ve insanlarımızın taleplerini karşılamada gerekli sorumlulukları yerine getirecekleri mutabakat oluşturuluyor. Burada anlayış birliğiyle hem eczanelerimizin reçete hizmet bedelleri hem de kurumumuzla ilgili indirimlerin gerçekleştirilmesi hususundaki mutabakat üzerinde anlaşmaya vardık.” ifadelerini kullandı.
Sağlık sisteminin öneminin, Kovid-19 salgınında net şekilde görüldüğünü ifade eden Bilgin, Türkiye’nin salgınla mücadelede ortaya koyduğu başarılı işleri hatırlattı, başarıdaki payları nedeniyle sağlık çalışanları ile eczacıları tebrik etti.
Bilgin, hizmet satın alan taraf olarak SGK’nin de bu mücadelede elinden geleni yaptığını, hiçbir vatandaşın, kamu ya da özel hastane fark etmeksizin Kovid-19’a ilişkin tedavilerinde hiçbir ücret ödemediğini söyledi.
“Bilimsel olarak onaylanmış her ilacı, bedeli ne olursa olsun, ödeme listemize alıyoruz”
Bazı ilaçların, ödeme listesine alınmadığına ilişkin kampanyalar yapıldığını anımsatan Bilgin, şunları kaydetti:
“SMA hastaları, bazı kanser türleri veya adını tıbbi olarak bilmediğimiz çok seyrek rastlanan hastalıklar var. Bu hastalıkların bazılarının maalesef ilacı yok, bazılarının tedavisi için kullanılabileceği söylenen, kamuoyunda böyle yansıtılan ama bilimsel araştırmalarla tespit edilmemiş ilaçlar var. Bu ilaçların bazıları, pazarlamak isteyen organizasyonlar tarafından 100 binlerce dolarla ifade edilecek rakamlarla yurt dışından getiriliyor. Özellikle hasta çocuklarımızın aileleri bir ümit, bu ilaçları almak istiyorlar. Onların yavrularına gösterdiği bu duyarlılığı hepimiz paylaşıyoruz. Fakat bu organizasyonların pazarlamaya çalıştığı ilaçların bilimsel olarak hiçbir geçerliliği yok. Hiçbir tıp otoritesi tarafından tanımlanmamış, faz çalışmaları yapılmamış. Tüm kamuoyunun şunu bilmesini isterim, devlet olarak, bilimsel olarak onaylanmış her ilacı, bedeli ne olursa olsun, sosyal devlet zorunluluğuyla ödeme listemize alıyoruz.”
Söz konusu kampanyalara para yardımında bulunan vatandaşların duyarlılıklarını da saygıyla karşıladıklarını belirten Bilgin, “Tüm kamuoyunun bilmesi gerekir ki, bu tür ilaçların büyük çoğunluğu asla bilimsel aşamalardan geçmediği, tıp otoritelerince onaylanmadığı için ödeme listemizde yoktur. SMA ve kanser hastalarımızın, ‘Devletimiz şu ilacı ödesin, niye ödemiyor?’ sorusunun cevabı, bu ilaçların bilimsel olarak onaylanıp onaylanmamasıyla ilgilidir. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti, bunların parasına bakmaz. Bu ilaç, hasta bir vatandaşımızın, yavrumuzun tedavisinde kullanılabilirse biz de onu onaylarız.” diye konuştu.
Bilgin, “Özellikle yavruları hasta olan yurttaşlarımızın, bu konuda daha dikkatli olmalarını, özellikle de kamu otoriteleri tarafından onaylanmamış kampanyalara, mahiyeti bilinmeden duygu sömürüsüne dayanan girişimlere itibar edilmemesi, dikkat edilmesi gerektiğini hassaten rica ediyorum.” dedi.
Eczacıların bir ilacı alıp satmanın yanı sıra aynı zamanda el yapımı ilaç ürettiğine de işaret eden Bilgin, bu ilaçların bazılarının “Medula” sistemine kaydedilmesine ilişkin çalışmaların sürdüğü bilgisini verdi.
“28 bin 600 eczaneden halka ilaç ve eczacılık hizmeti sunuyoruz”
TEB Başkanı Arman Üney de Türkiye’de eczacılar olarak 28 bin 600 eczaneden halka ilaç ve eczacılık hizmeti sunduklarını, bu yaygın hizmet ağıyla toplum sağlığının korunmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunduklarını söyledi.
TEB’in 66 yıldır faaliyetlerini sürdürdüğünü anımsatan Üney, salgın döneminde 100’ü aşkın eczacı ve eczane teknisyeninin hayatını kaybettiğini belirterek kendilerine Allah’tan rahmet diledi.
Üney, imzalanan protokolün vatandaşlara, devlete ve eczacılık camiasına hayırlı olması temennisinde bulundu.