Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, şirketin ürettiği enerjiler içerisinde petrolün payının azalacağını belirterek, “Shell’in petrol üretimi 2035’e geldiğimizde tahminen şu andaki üretimin yarısına kadar inmiş olacak.” dedi.
Erdem, Yeşil İş Sürdürülebilir İş Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, artan nüfus ve refah seviyeleriyle teknolojinin gelişiminin enerji talebini hızla artırdığını ve bu talebi sadece mevcut kaynaklarla karşılamanın mümkün olmadığını söyledi.
Shell’in enerji dönüşümü konusundaki ana yaklaşımının “daha fazla ve daha temiz enerji” olduğunu belirterek, 2050 yılında net karbon salımını sıfırlamış bir enerji şirketi olmayı hedeflediklerini ifade etti.
Erdem, Shell’in temiz enerjiler üzerine büyük çalışmaları olduğuna işaret ederek, “2030’da yüzde 20, 2035’te yüzde 45 ve de 2050’de net sıfır emisyona ulaşmış olacağız.Hepimizin gördüğü elektrifikasyon konusunda zincirin bütün değer parçaları içerisinde yenilenebilir enerji ve hidrojen üzerinden yürüyen çalışmalarımız var. Shell’in petrol üretimi bundan 2-3 sene önce peak noktasına geldi ve artık düşüşte. Yani Shell’in ürettiği enerjilerin içerisinde petrolün payının azalacağını göreceğiz. Shell’in petrol üretimi 2035’e geldiğimizde tahminen şu andaki üretimin yarısına kadar inmiş olacak.” diye konuştu.
Elektrikli araçların yaygınlaşmasının ise ülkeden ülkeye değişeceğini dile getiren Erdem, “Şu anda Shell’in global olarak elektrik şarj noktaları, istasyonlarımız ve dışında, 60 bine yakın. Ulaşım sağlayabildiğimiz yerlerin sayısı 200 binin üzerinde, 2030 gibi bunun 500 bine yaklaşacağını tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“GSYH başına harcanan enerji miktarının 2023’te en az yüzde 20 azalması hedefleniyor”
Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölge Başkanı Bora Tuncer de yeşil politikaların, sosyal ve ekonomik açıdan önemli değişime neden olacağını vurgulayarak, “Bu politikaların işe yaraması ve kabul edilmesi için bu geçiş sürecinde aktif halk katılımı ve güven çok önemli. Ulusal, bölgesel ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, endüstriyel kuruluşlar ve tüm kesimlerden vatandaşları bir araya getirmek için yeni bir kolektif bilince ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Tuncer, 2012-2023 Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde yer alan enerji verimliliğine ilişkin hedefler doğrultusunda 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılası başına harcanan enerji miktarının en az yüzde 20 azaltılmasının hedeflendiğini anımsattı.
“2021’de dünyanın en sürdürülebilir şirketi unvanı aldık”
Schneider Electric Global Strateji ve Sürdürülebilirlik Başkanı Olivier Blum ise küresel ısınma ve iklim değişikliği konularında farkındalık yaratmak ve katkı sunmak için tüm şirketler gibi çaba gösterdiklerini belirterek, “Planlamamızı sürdürülebilir kalkınma hedeflerini dikkate alarak yapıyoruz. Biz sürdürülebilir hedefleri 20 yıl öncesinden koyduk, bunun için çalışmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen ortak hedefler çerçevesinde tüm şirketlerin ciddi adımlar attığını aktaran Blum, tüm sektör oyuncularının son yıllarda sürdürülebilirlik kavramını dikkate alarak faaliyetlerini sürdürdüklerini anlattı.
Blum, 15 yıldan daha uzun süre önce sürdürülebilirlik için ilk adımı attıklarına dikkati çekerek, “Şirket bünyesinde sürdürülebilirlik kavramının gelişimi için 5 ana başlıkta şirket programı belirledik. Planlamamızı uzun ve kısa dönem olarak sınıfladık. Bu adımların uygulanması sonrası 2021’de dünyanın en sürdürülebilir şirketi unvanı aldık.” ifadelerini kullandı.